"علي القول" - Traduction Arabe en Turc

• söylemem gerek
• söylemek zorundayım
• söylemem lazım
• Şunu söylemeliyim
• Söylemeden edemeyeceğim
• demeliydim
• mi demeliyim
• belirtmeliyim
• yalan söyleyeyim
• itiraf etmeliyim
• söylemem gerekir ki
• söylemeliyim ki

söylemem gerek, güzel bir kadınla bir yere girmeye bayılırım.
يجب علي القول بأني أحب الدخول لغرفة وبرفقتي أمرأه جميلة

Ama, söylemem gerek bu onuru gerçekten hak eden kişi, Dawn Stiles.
مع أنه علي القول إن الفتاة التي تستحق هذا الشرف بالفعل هي داون ستايلز

Bilirsin, doktorun olarak, bunun yolculuk için en güvenli yol olmadığını söylemek zorundayım.
كما تعلم , بصفتي طبيبتك علي القول أن هذا ليس الطريق الأسلم للسفر

- söylemem lazım, bu haşin bir adalet gibi hissettiriyor.
علي القول , هذا يحسسني بأن العدالة قاسية نوعاً ما

Adamın biri telefonumu arabadan dışarı fırlattığı için-- Şunu söylemeliyim ki gerçekten etkilendim.
وبما أن شخص ما رمى هاتفي من سيارة متحركة علي القول أنا مذهول

Söylemeden edemeyeceğim, sen tanıştığım en tatlı silahlı soygunsunu.
علي القول, انتِ اجمل حاملة سلاح قد قابلتها

Ama söylemem gerek yedikten sonra ağızda çok güzel bir tat bırakıyor.
لكن علي القول هناك مذاق حلو جداً بالرغم من ذالك

söylemem gerek, daha önce şarap denemiştim ve pek sevdiğim söylenemez.
تعلمون، يجب علي القول انني آه جربت النبيذ من قبل ولم يكن بالمتعة الكبيرة

Ama şunu söylemek zorundayım. Bunu hiç anlamadım.
يجب علي القول أنني لم افهم هذا الأمر اطلاقا

Ama söylemek zorundayım ki güzel işler baskın eğitim kültürüne rağmen oluyor, onun sayesinde değil.
لكن علي القول بأنه يحدث على الرغم من الثقافة التعليمية السائدة، وليس بسببها.

- Sana kaç defa söylemek zorundayım? O sen değilsin.
كم عدد المرات يتوجب علي القول لك , إنه ليس أنت

söylemem lazım, yeni koltuğunu çok sevdim.
علي القول أنني أستمتع بالجلوس على كرسيكِ الجديد

Şanslıydım, terapi vardı ve söylemem lazım Doug ne kadar boktan olsa da, annem muhteşemdi.
كنت محظوظا، والعلاج النفسي وانا علي القول كان دوغ قطعة من القذاره ولكن أمي كانت مدهشه

Ama bu anda benimle kafa kafaya savaşıp kazandığında söylemem lazım evlat yürekli biriydin.
لكن في تلك اللحظة عندما كنا نقف معًا وقد فزنا علي القول أنه لديك الجرأة يا فتى

Fakat Şunu söylemeliyim ki sevme eğiliminde olduğum eski teknolojiler de var.
ولكن علي القول أن هناك تقنية أقدم أميل اليها

Ama Şunu söylemeliyim ki, altı yılın bir devre denk geldiğini sanmıyorum.
علي القول , أنا لاأظن أن 6 سنوات تعتبر حقبة

Söylemeden edemeyeceğim, seni çok takdir ediyorum. Gerçekten.
علي القول إنني فعلاً معجب بك، أنا فعلاً كذلك

Ve bu küçük pırlantamız, yoksa büyük mü demeliydim, kara mermi simülatörü.
وهذا الشيء الصغير أو علي القول الشيء الكبير هو المحفز الأسود

Veya şöyle mi demeliyim, boneli bir düşünce kapasitesi.
أو ربما علي القول شبكة الشعر ذات الذكاء العقلي

Ancak belirtmeliyim ki Cerrado'daki bu yeni program biraz da yüzümüze bir tokat gibiydi.
لكن علي القول إن بدأ هذا البرنامج الجديد في سيرادو كان كصفعة على الوجه.

Ne yalan söyleyeyim, şimdilik bu apartman bana bayağı tuhaf geldi.
علي القول أن؟ أن المكان يبدوا غريباً جداً

Ama itiraf etmeliyim... Sonu aklımı karıştırdı.
ولكن علي القول أن النهاية كانت محيرة بالنسبة لي

İnan bana, biliyorum, hikayeni dinledim ve bu benimle alakalı olan bir durum ama tecrübeme dayanarak söylemem gerekir ki, senin sorunun kumar değil.
صدقني أنني أعرف لقد سمعت قصتك و هو شيء لي علاقة به و لكن علي القول أنه إذا تعلمت أي شيء هو أن المقامرة ليست مشكلتك