"علّمته" - Traduction Arabe en Turc

    • öğrettim
        
    • öğrettin
        
    • ona öğrettikten
        
    • öğretmiştim
        
    Çocuk iyi... şimdilik. Ona kaşıklarla oynamayı öğrettim. Open Subtitles الصبي بخير حتى الآن، علّمته اللعب بالملاعق.
    Ben babana öldürmeyi öğretmedim. Ona nasıl hayatta kalınacağını öğrettim. Open Subtitles لم أعلّم أبّاك كيفية القتل علّمته كيفية العيش.
    Bakın, düzeltmek istediğim bir konu var. Ben ona İspanyolca küfretmeyi öğrettim. Open Subtitles لنستوضح هذا الأمر، علّمته اللعن بالإسبانية
    - Tanık'ın Söz'ünde, - O'na bir şeyler yazmayı öğrettin. Open Subtitles ،"في "كلمة الشّاهد أشياءً علّمته أنت أن يكتبها
    Ben ona öğrettikten sonra. Open Subtitles حين علّمته أنا.
    Ona yıldızları kullanarak yön bulmayı öğretmiştim. Şu anda zahmetlerimin meyvesine bakıyorsunuz. Open Subtitles علّمته الملاحة بالاستعانة بالنجوم و ما تنظرون إليه ثمرة تعبي
    Ona sıkça yemek götürmeye çalıştım ama sonra buna ihtiyacı olmadığı farkedip ona avlanmayı öğrettim. Open Subtitles أجلب له الطعام بقدر ما أستطيع في النهاية لم يكن بحاجة لذلك فقد علّمته أن يصطاد لنفسه
    Ufak oda arkadaşımla gerçekten gurur duyuyorum. Bildiği her şeyi ona ben öğrettim. Open Subtitles أنا جد فخور برفيق غرفتي الصغير لقد علّمته كلّ ما يعرفه
    Bakın, ona sadece temel bilgileri öğrettim, ama patlayıcı maddeleri ekleyeceğine dair hiç bir fikrim yoktu, yemin ederim. Open Subtitles إسمعوا، علّمته الأساسيات، مفهوم؟ لكن لم تكن لدي فكرة أنه كان يُضيف المكوّن المتفجّر، أُقسم.
    Onu yıllar önce bulmuştum. Ona ticaret yöntemlerini öğrettim. Open Subtitles علّمته الصّنعة حتى يمكنه أن يكون خليفتي
    Ama haberler kötü, ona ben öğrettim. Open Subtitles لكن الأخبار السيئة. علّمته إليها.
    Ona ne yapmasını öğrettim, karısını tahrik etmesi için. Open Subtitles لقد علّمته ماذا يفعل، وهي تستفيد
    Bu lanet büyüyü ona ben öğrettim de ondan. Open Subtitles لأنّي علّمته هذه التعويذة اللّعينة.
    Ona sekstantla yön bulmayı ben öğrettim. Aynı sana da öğreteceğim gibi. Open Subtitles علّمته الإبحار باستخدامها كما سأعلّمك
    Ona bu numarayı ben öğrettim. Open Subtitles لقد علّمته هذه الحركة
    Gel buraya. Ona bunu bir haftada öğrettim. Open Subtitles علّمته أن يفعل ذلك فى أسبوع
    Ona nasıl haber yapılacağını ben öğrettim. Open Subtitles أنا علّمته كيف يُعدّ الأخبار
    Ona nasıl bomba yapılacağını öğrettin. Open Subtitles أنت علّمته كيف يصنع قنبلة.
    Çocuğa ne öğrettin? Open Subtitles ما الذي علّمته إيّاه؟
    Ben ona öğrettikten sonra. Open Subtitles حين علّمته أنا.
    Savaşta ona telsiz kullanmasını öğretmiştim. Open Subtitles علّمته كيف يستخدم الراديو أثناء الحرب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus