"عمرها" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşı
        
    • yaşına
        
    • yıllık
        
    • yaşını
        
    • eski
        
    • yaşlarda
        
    • yaşından
        
    • yaşlı
        
    • yaşındaymış
        
    • yaş
        
    • yasinda
        
    • yaşta
        
    • kız
        
    • yaşındadır
        
    • genç
        
    Göğüs kaburgaları şekline göre yaşı 35 ile 39 arasında ve bu leğen girişi bize kadının hiç doğum yapmadığını gösteriyor. Open Subtitles إن محيط شكل الأضلاع القصية يضع عمرها بين 35 و الـ39 سنة, و عظم الحوض هذا لإمرأة لم تلد في حياتها
    Tanıklar, saldırganın otuz yaşına yakın, çekici bir sarışın olduğunu belirtti. Open Subtitles وصف الشهود القاتل بأنة أمرآة شقراء جذابة فى العشرين من عمرها
    200 yıllık bir denklem dikkatini çekti, denklem, bir İsviçreli matematikçi olan Open Subtitles معادلة عمرها 200 عام, كُتِبت أولاً من قِبل سويسرى عالم رياضيات,ليونارد أويلر.
    Ve bu, on yaşını bile doldurmamış bir siyaset hareketi için hiç fena değil. TED وهذا ليس بالأمر السيء بالنسبة لحركة سياسية لم يتجاوز عمرها العقد.
    Bin yaşında tavşan fobisi olan kapitalist bir eski iblis. Open Subtitles شيطانة سابقة رأسمالية عمرها ألف سنة وعندها خوف من الأرانب
    Beyaz bir adam ile seyehat ediyor, orta yaşlarda. Durumu kötü olan bir küçük kız var. Open Subtitles عمرها 32 و كانت تسافر مع ذكر أبيض عمره غير محدد
    Baban, şehirde 25 yaşından büyük vestiyere bakan her kızla çıkmaya başlamıştı. Open Subtitles أبوك كان يتسكع مع كل فتاة بالـ 25 من عمرها في المدينة
    İnternette yaşlı adamlarla flört edip, 14 yaşında bir kız gibi davranıyor. Open Subtitles لقد قامت بمُغازلة رجلٌ عجوز على الإنترنت، مدعيةً بأن عمرها 14 سنة.
    yaşı hakkında yalan söylemiş. Çocuk onu 18 yaşında sanmış. Open Subtitles و كذبت عليه بشأن عمرها، يظن أن عمرها 18 سنة
    Ama yaşı büyüktü. 12 yaşındaydı ve biz dördüncü sınıf öğrencilerini kabul ediyorduk. TED ولكنها قالت أنها الأكبر سنا. كان عمرها 12 سنة، ونحن قد أخذ الفتيات اللاتي هن في الصف الرابع.
    Sonra size gösterdiğim bu başlıca faktörleri ele alıp kişinin görece yaşı ve biyolojik yaşını hesaplıyoruz. TED ثم نأخذ تلك العوامل الرئيسية التي أريتكم لها، ونحسب عمرها النسبي، والبيولوجي.
    Ve büyüdüğü zaman 4 buçuk yaşına bastığında onu kendi okuluma kaydettim. TED وعندما كبرت، وأصبح عمرها أربع أعوام ونصف، سجلتها في مدرستي.
    14 yaşından 16 yaşına kadar satılmış. TED لقد تُوجر بها عندما كانت في 14 من عمرها إلى أن أصبح عمرها 16.
    Valentin Manoff, dansçılarını Rusya'dan çıkardığında sadece bir şirketi kurtarmakla kalmadı 200 yıllık bir eğitim sistemini de kurtardı. Open Subtitles عندما أخذ فالنتاين مانوف الراقصين خارج روسيا فهو لم ينقذ الشركة فقط بل أنقذ منظمة تدريب عمرها 200 سنة
    Tamam, peki. Şu ağacı gördün mü? En azından 300 yıllık olmalı. Open Subtitles أنظر لهذه الشجرة , لا بد أن عمرها أكثر من 300 عام
    eski zamanlarında, bu elementleri ağır ağır uzay boşluğuna salarlardı. Open Subtitles وفي سنوات عمرها الأخيرة تطلق هذه العناصر رويداً الى الفضاء
    20'li yaşlarda bir kız, yaşanan olayın.... ...hemen ortasında kurşuna yakalanmış. Open Subtitles فتاة في العشرين من عمرها ، علقت وسط إطلاق نار ، فتلقت رصاصة في رأسها
    Sanırım cüzdanımda 18 yaşından büyük şekerler var. TED أعتقد أنه لدي حلوى بحقيبتي عمرها أكثر من 18 عاماً.
    yaşlı ormana girip 400 yıllık bir ağacın yanında oturup uykuya daldı. TED لقد سرت خلفه الى غابة قديمة وجلست مستظلاً بشجرة عمرها 400 عام .. وغافلني النوم حينها ..
    16 yaşındaymış ve sinir krizinin sınırındaymış. Open Subtitles لقد كانت في السادسة عشر من عمرها وعلى وشك الإصابة بإنهيار عصبي
    Restoranda süslü bir 6. yaş doğum günü partisi vardı. Open Subtitles كان لدينا حفلة عيد ميلاد لفتاة في السادسة من عمرها
    Yetmis bes yasinda bir ciftci. Yolun kenarinda portakal satiyordu. TED مزارعة عمرها 75 سنة. كانت تبيع البرتقال على جانب الطريق.
    Onun yaşındayken yaptığı hemen her şey benim o yaşta yapamadıklarımı hatırlatıyor. TED تقريباً كل شيء أراها تفعله في عمرها يذكرني بما لم أكن أقدر عليه في نفس ذلك العمر.
    O kız 8 yaşındaydı ve 3. sınıfın ilk günü Çirkin dediler ona. TED كان عمرها ثمان سنوات، يومنا الأول في الصف الثالث عندما وصفوها بأنها بشعة.
    O kadar da yaşlı değildi. Şimdi 57 yaşındadır muhtemelen. Çok da yaşlı değil. Open Subtitles لن تكون بذلك الكبر, ربما يكون عمرها 57 الآن, هذا ليس كبيراً للغاية.
    Belki de 29 yaşında yepyeni sorunlarıyla bir genç kız. Open Subtitles من الأرجح فتاة عزباء بالتاسعة والعشرون من عمرها بمشاكل جديدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus