"عندما أتحدث" - Traduction Arabe en Turc

• konuştuğumda
• Ben konuşunca
• konuşmam seni
• konuşurken yüzüme
• Seninle konuşurken
• ben konuşurken
• konuştuğum zaman
• konuşurken bana
• konuşurken başka

Sanal asistanlarla konuştuğumda insana aitmiş gibi sakin bir tonla cevaplamalarına bayılıyorum.
أحب بالفعل عندما أتحدث مع المساعديين الافتراضيين ويردون بصوت بشري لطيف.

güzel bir kadınla konuştuğumda bana birşeyler oluyor.dizlerim jöleye dönüyor.
يصيبني شيئ عندما أتحدث لإمرأة جميلة، ما إن تضع عيناها علي تصبح ركبتاي كالجيلو

Ben konuşunca onlar dinler, çünkü arkadaşları değilim.
عندما أتحدث , الناس تنصت لأنني لست صديقهم

Bu şekilde konuşmam seni rahatsız ediyor.
أجعلكِ غير مرتاحة عندما أتحدث هكذا، أليس كذلك؟

Seninle konuşurken yüzüme bak. Sen ne biçim polissin?
أنظر لى عندما أتحدث اليك أى نوع من الشرطه أنت على أى حال ؟

Seninle konuşurken beni görmezden gelmeyeceksin ya?
أنت لن تتجاهليني عندما عندما أتحدث معاك وجهاً لوجه؟

ben konuşurken konuşmayı kes.
تعلمون ما يمكننا أن نفعله؟ عندما أتحدث. توقف عن الحديث

Hayır. Bundan annenle konuştuğum zaman da bahsedebilirim.
أجل، قد أذكره حتى إلى أمك عندما أتحدث معها

Seninle konuşurken bana bak, kaltak!
أنظرى إلى عندما أتحدث إليكِ أيتها العاهرة

ben konuşurken başka tarafa dönmedin sayıyorum.
حسنًا، أنت لا تدير ظهرك لي عندما أتحدث إليك

Evet Sayın Hâkim, pardon ama açık olduğunu sandım ben konuştuğumda benim fikrim, o konuştuğunda, onun fikri.
نعم ، حضرة القاضية ، أنا آسف ظننت أنه أصبح واضحاً عندما أتحدث بأن ذلك حسب رأيي وعندما يتحدث هو ، فإنه يعتبر رأيه هو

Birisiyle ilk konuşman en zorudur derler, yani annenle ve kardeşinle konuştuğumda eminim ki--
يقولون عندما تتكلم لأول مرة إلى أحد هي الأصعب إذن, عندما أتحدث إلى أمك و أخاك أنا متأكد

Ben böyle konuştuğumda hepsi bana deliymişim gibi bakarlardı.
عندما أتحدث هكذا، جميعهم ينظرون إلي وكأنني مجنون

Suçlu olduğuna inandığım bir cinayet zanlısının ailesiyle ve arkadaşlarıyla konuştuğumda onlara sevdikleri kişinin bir katil olduğunu söylerim.
عندما أتحدث مع الأصدقاء والعائلاتلضحاياالمشتبهفيه .. وشخص ما أتأكد أنه مذنب، أخبرهم بأن الشخص الذي يحبونه قاتل،

Ben konuşunca, yer yerinden oynar.
عندما أتحدث, ترتجف المنطقة بأكملها

Annem hakkında konuşmam seni rahatsız ediyor mu?
هل تنزعج عندما أتحدث عن أمي؟

Lasse, lanet olsun! Seninle konuşurken yüzüme bak. O hayvanı koruma artık!
أنظر إلي عندما أتحدث إليك لا تقم بحمايته

ben konuşurken dinlemen gerekiyor küçük hanım, anlıyor musun beni?
استمعي عندما أتحدث لك ايتها الشابة, هل تسمعيني؟

konuştuğum zaman bunu ona söylemesem iyi olur.
ربما ينبغي أن أقول له هذا عندما أتحدث معه.

Onlarla konuştuğum zaman hikâyelerimizin düzgün olması lazım.
عندما أتحدث معهم، يجب أن تكون قصتينا متوافقتين.

Sana konuşurken, bana bak, orospu!
أنظرى إلى عندما أتحدث إليكِ أيتها العاهرة

Seninle konuşurken başka şeyler düşünmeyi kes.
توقف عن التفكير بشيء آخر عندما أتحدث إليك