Şöyle yaparsam, Roma selamını yaptığım zaman, boynuz gibi oluyorlar. | Open Subtitles | ,إن سامحتني على وقاحتي أيها القائد عندما أقوم بالتحية الرومانية سيبدو وأكنني أقوم بإشارة مثلي الجنس |
Ben küçükken babamın dikkatini sadece kötü şeyler yaptığım zaman çekerdim. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً كان والدي ينتبه لي فقط عندما أقوم بشيء سيء لذا أتعرفين ما فعلت أليس كذلك؟ |
Kendimi gerçekten farklı hissettiğim tek an bunu yaptığım zaman. | Open Subtitles | والوقت الوحيد الذي اشعر فيه بأنني مميز عندما أقوم بهذا الشيء |
Bu düşünceden nefret ediyorum. Böyle bir şey yaptığımda kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أقصد أني أكره الفكرة بكاملها, أكره نفسي عندما أقوم بمثل هذة الأشياء |
Yani, yanlış bir şey yaptığımda hep bunu hayal ederim. | Open Subtitles | أقصد هذه هي الصورة التي أتلقاها عندما أقوم بشيء خاطئ |
Pekala, bir daha ki sefere ona masaj yaparken, dikkatini ona vermemeye çalışmalısın. | Open Subtitles | في المرة القادمة، حاولي تشتيت إنتباه نفسك. مثل عندما أقوم بعمل ..شيء |
Aşkım, böyle yapınca, karşı takım golü kaçırıyor. | Open Subtitles | عزيزتي، عندما أقوم بذلك، الفريق الآخر لايمكنه التسـجيل. |
Düşündüm ki, güvenlik kontrolü yaptığım zaman, az önce buraya kurduğum lazer korumasının üstüne bunları üfleyebiliriz. | Open Subtitles | لذا اعتقد انه يمكننا النفخ على هذه عندما أقوم بفحص أمني على سياج الليزر الذي نصّبتُه للتّو هنا |
Bir şey yaptığım zaman Tony, sonunu getiririm. | Open Subtitles | عندما أقوم بشيء يا توني فإني أقوم بمتابعته |
Bir şey yaptığım zaman, içeri girerim... | Open Subtitles | عندما أقوم بعمل ما أذهب إلى هناك فقط.. |
- Böyle yaptığım zaman acıyor mu? - Hayır. | Open Subtitles | - هل يؤلمك عندما أقوم بذلك؟ |
Gerçekten aptalca bir şey yaptığımda bile pes etmem. | Open Subtitles | حتى عندما أقوم بفعل شيء في غاية الغباء, لا أستسلم. |
Evet, mutluyum ama bilmiyorum, neden iyi bir iş yaptığımda kulaklarım çınlar? | Open Subtitles | نعم، أنا سعيد، لكني لا أعرف لماذا، فأنا أسمع هاتفا بإذني عندما أقوم بأعمال الخير |
Bir daha korkunç bir şey yaptığımda bunu aklımda tutarım. | Open Subtitles | سأتذكر هذا للمرة القادمة عندما أقوم بشئ فظيع |
Hesaplamaları yaptığımda çıkan ilk tarih 6 Ekim 2009'du. | Open Subtitles | عندما أقوم بالحساب فإنّ التارخ الأول الذي يظهر معي هو 6 تشرين الأول 2009 |
Ayrıca bir hata yaptığımda kabul edecek kadar profesyonelimdir ama sadece bir hata yaptığımda. | Open Subtitles | أنا أيضاً محترفة بما فيه الكفاية . بأن أعترف عندما أقوم بفعل خطأ ما . لكن فقط عندما أقوم بواحدة |
Güzel şeyler yaptığımda görebilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | يمكنك رؤيتها عندما أقوم بشيء جميل، حسناً؟ |
Dur, dur. Bunu yaparken zum yapıp yüzümü yakından al. Hazır mısın? | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، قرّب الكاميرا من وجهي عندما أقوم بذلك، جاهز؟ |
O kadar sert ki karaoke yaparken "Mor Yağmur*"un sözlerini "Mor Ocak" diye çeviriyorum. | Open Subtitles | إنها جيدة بشكل لا يصدق لدرجة أنني عندما أقوم بالكاريوكي أغير كلمات الأغنية من المطر البنفسجي إلى درجات البنفسجي |
En azından ben bir satış yapınca herkes duysun diye bağırmıyorum. | Open Subtitles | علي الاقل لا أتحدث بـ صوت عال عندما أقوم بالبيع لـ يستطيع الجميع سماعها |