Kendime geldiğimde,bir drenaj borusuna sürüklenmiş... ve bir galon nehir suyu kusuyordum. | Open Subtitles | عندما جئت ، أغتسلت نحو إنبوب تصريف وأترك غالون من الماء النهري |
- Squints! - Tabi ki, oraya geldiğimde neler olacağını bilseydim, | Open Subtitles | بالطبع, لو كنت أعلم ما سيحدث لى عندما جئت الى هنا |
Tıpkı benim de bu ülkeye ilk geldiğimde olduğu gibi. | Open Subtitles | كما أنا كنت مستميت عندما جئت أولا إلى هذه البلاد. |
Bir ruh olarak beni görmeye geldiğinde güneş gibi parladığımı söyledin. | Open Subtitles | ، عندما جئت لتراني كشبح أنت قلت أنني ألمع مثل الشمس |
Bana gözyaşları içinde gelip yardımımı istediğin zaman, bunun hafife alınmayacak bir konu olduğunu kavradım. | Open Subtitles | عندما جئت لي باكياً و طلبت مني أن أتدخل بالأمر أدركت حينها انها هذه ليست بالمسألة تافه |
Buraya gelirken, nereye gittiğinizi ona söylediniz mi? Demek istediğim... Bok gibi hissediyorum. | Open Subtitles | عندما جئت الى هنا, هل أخبرتها بوجهتك؟ عجباً يا رجُل, اشعر بأني كالقذارة. |
O gece kafeye geldiğinizde, size çok kaba davrandım, değil mi? | Open Subtitles | عندما جئت إلى المقهى هذه الليلة لقد كنت وقحة جداً ، أليس كذلك ؟ |
Ve bunların hepsi, daha birkaç gün önce buraya geldiğimde başlamıştı. | Open Subtitles | بدأ كل شىء قبل عدة ايام سابقة عندما جئت الى هنا |
Buraya her geldiğimde gerçekten gitmek istediğim başka neresi olabilir ki diye düşünürüm. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا, فكرت أي مكان .ًأخر نريد أن نذهب اليه حقا |
Buraya geldiğimde hiçbir şeyim yoktu. Zekamdan ve cesaretimden başka. | Open Subtitles | عندما جئت هنا، لم يكن لدي شيء عدا اسمي وذكائي. |
Diğer milyonlarca kişi gibi, bir göçmen olarak bir gemiyle buraya geldiğimde, ve bu bakış açısından Amerika'ya baktığımda çok esinlendim. | TED | ألهمت عندما جئت الى هنا كمهاجر على متن سفينة مثل ملايين آخرين ، أتطلع إلى أميركا من وجهة النظر هذه. |
Buraya ilk geldiğimde, "Belle, hemşire ol" dedim. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هنا لأول مرة أخبرتهم أني ممرضة |
Buraya bir adamı bulmaya geldiğimde, seni hesaplamamıştım. | Open Subtitles | عندما جئت الى هنا للبح عن رجل لم أكن أعتمد عليك |
Günün erken saatlerinde odanıza geldiğimde biraz sarhoş ve heyecanlıydım. | Open Subtitles | عندما جئت إلى عرفتكِ سابقاً, كنت مخموراً و متشوقاً |
Zihinlerini açmaya hazır olan herkes, senin Kheb'e ilk geldiğinde yaptığın gibi. | Open Subtitles | أي واحد مستعد لفتح عقلة مثلما فلعت عندما جئت أول مرة لخب |
Bak, bana geldiğinde hayatımı kurtardığın için sana borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | اسمعي عندما جئت لي ظنتت أنني مدينة لك لأنك أنقذت حياتي |
Bana ilk geldiğinde de ağ yoktu. İşte o zaman bunu yapacağını anlamıştım. | Open Subtitles | عندما جئت أول مرة لم يكن هناك شبكة هكذا كانت أول قفزة عندما أمسكت بك |
Kış Balosu'ndan sonra mı? Elimde şarapla senin tavan arana gelip arkadaşlığımızı düzeltmek için sevimli davrandığım zaman mı? | Open Subtitles | بعد الحفل الشتوي ؟ عندما جئت إلى غرفتك العلويّة .. و أحضرتك لك الكحول |
Biliyor musun, Anna, buraya annene bakmaya geldiğim günü hatırlıyorum da. | Open Subtitles | تعلمين آنا , اتذكّر عندما جئت لأوّل مره هنا لرعاية والدتك |
Afganistan'dan ilk kez döndüğümde çatışmadan döndüğünüzde bütün tehlikelerin bittiğini düşündüm. | TED | عندما جئت لأول مرة عائدا من أفغانستان، كنت أعتقد بأنه لو نجوت من النزاع ثم انتهت جميع الأخطار. |
İçeri girdiğimde, yemin ederim seni bir rahibeyi öperken gördüm. | Open Subtitles | عندما جئت هنا اقسم بالله انى رايتك تقبل راهبه |
Buraya ilk geldiğin günü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر عندما جئت هنا لأول مره؟ |
Gözlerinde o bakışla gelince dünyada bundan etkilenmeyecek tek bir erkek bile yoktur. | Open Subtitles | عندما جئت بهذه النظرة فى عينيك فلا يوجد أى رجل فى العالم قد يمكنه |
Bu ülkeye geldiğiniz zaman, hükümet için bazı işler yapmışsınız. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هذا البلد ، هل بعض العمل لحكومتنا. |