"عندما رأيتها" - Traduction Arabe en Turc

• onu gördüğümde
• onu gördüğünde
• Onu görünce
• gördüğünüzde
• gördüğüm zaman
• İlk gördüğümde
• gördüğümde daha
• gördüğümden halinden

onu gördüğümde üstüne atlayacaktım. Kaç adam karılarını hala arzuluyor sanıyorsun..
عندما رأيتها ظننت بأنني سأضاجعها حالاً أتعرفين كم من المتزوجين يرون ذلك خلال زوجاتهم؟

onu gördüğümde ne hissettiğimi bilmiyorsunuz.
أتعلم ماذا ؟ انت لا تعرف ما شعرت بة عندما رأيتها

onu gördüğümde kayıt odasından çıkıyordu.
عندما رأيتها, كانت خارجة من غرفة السجلات

Cuma günü onu gördüğünde nasıldı?
عندما رأيتها يوم الجمعة كيف كان حالها ؟

Onu görünce derinden sarsıldım.
مصدومة من أعماقي عندما رأيتها

Bu sabah gördüğünüzde yerin hareketsiz olduğunu söylediniz, sadece bir parça toprak.
,سبق و أن قلت أن الأرض ساكنة مجرد بقعة من التربة, عندما رأيتها هذا الصباح

Onları ay ışığında gördüğüm zaman delirdiğimi zannetmiştim,
ظننت اني كنت مخبولا عندما رأيتها مع الشيطان في ضوء القمر

Hayır. onu gördüğümde gerçek bir evdeydi.
كلا ، كانت في المنزل الحقيقي عندما رأيتها

Şikayetçi değil ama onu gördüğümde çok üzüldüm o karnına rağmen çok zayıf.
لا تتذمر لكنني شعرت بضيق شديد عندما رأيتها هناك نحيفة للغاية بتلك البطن المنتفخة

Bir gün galeride o ilk resimlerine gülümserken onu gördüğümde, Elizabeth Murray'in ne düşündüğünü anlamam için gereken şey bu.
إنه ما عليَّ أن أتخيل أن إليزابيث موراي كانت تفكر به عندما رأيتها تبتسم إلى هذه الرسومات المبكرة بأحد الأيام في المعارض.

onu gördüğümde, ne yapmam gerektiğini anladım.
عندما رأيتها أدركت مايجب أن أفعله.

Ve sonra onu gördüğümde kendine çok iyi bakmıştı.
وبعد ذلك عندما رأيتها... .... كانت تهتم بنفسها حقا

Hoş onu gördüğümde daha yaşam doluydu ama.
كانت أقلّ دمويّة عندما رأيتها.

Peki onu gördüğünde ne hissettin?
مهلاً, بماذا شعرت عندما رأيتها ؟

Peki onu gördüğünde, sahip olmak istedin mi?
عندما رأيتها ، هل أردتها ؟

onu gördüğünde, nasıl görünüyordu peki?
عندما رأيتها ، كيف بدت ؟

Onu görünce çıldırdım. İteledim.
لا ، عندما رأيتها إرتعشت

- Evet, ama son gördüğünüzde sağlıklıydı.
أجل ، لكن عندما رأيتها ، تبدو مُعافاة بدنياً وصحياً

Fakat onu gördüğüm zaman bu işin kolay olacağını düşündüm.
لكن عندما رأيتها ظننت سيكون هذا سهلاً

İlk gördüğümde, "Tamam" dedim. Bu, büyük bir dosya.
عندما رأيتها أول مرةٍ ، قلت ، حسناً ، إنهٌ ملفٌّ ضخم.

Son gördüğümde daha iyi gibi gelmişti.
إعتقدت بأنها كانت تتحسن عندما رأيتها آخر مرة

Çok tatlı. İlk gördüğümden halinden de tatlı.
.إنَّهُا جميل أكثر من عندما رأيتها لأول مرة