"عندما قابلت" - Traduction Arabe en Turc

    • tanıştığım zaman
        
    • tanıştığımda
        
    • tanıştığında
        
    • olduğumda bana
        
    • karşılaştığımda
        
    • tanıştım
        
    • rastladım
        
    • rastladığımda
        
    • tanıştıktan sonra
        
    Sydney'yle tanıştığım zaman ben de aynen böyle yapmıştım. Open Subtitles هذا بالظبط مافعلته .عندما قابلت سيدنى اول مره حسنا؟
    Rory ile ilk tanıştığım zaman, ...onun bir baş belası olduğunu düşündüm. Open Subtitles هـلاّ شرحت لنا لماذا يظن روري أن النظام متحيز ضده ؟ عندما قابلت روري للمرة الأولى
    Ben üçlüyle tanıştığımda henüz 17 yaşındaydım ve onları 4 yıl boyunca izledim. TED كنت في سن الـ١٧ عندما قابلت الثلاثي، وتعقبتهم لأربعة سنوات.
    Ben Graham ile tanıştığımda, onun da iki tane küçük çocuğu vardı. Open Subtitles عندما قابلت بين جراهام كان لديه طفلان صغيران
    Tatlı üniversiteli Benicio'yla tanıştığında bir Harvard barında garsonmuş. Open Subtitles كانت تعمل نادلةً في حانة في هارفارد عندما قابلت طالب لطيف اسمه بينيسيو
    Yüzbaşı olduğumda bana nerede görevlendirilmek istediğimi sordular. Open Subtitles عندما قابلت القائد .... قام بسؤالي
    George'la ilk karşılaştığımda, o ve annesi hayatları için kaçıyorlardı. Open Subtitles عندما قابلت جورج أول مرة كان هو و الدته يهربون بحياتهم
    New York'ta bir fotoğraf çekimindeydim, Kakuma'da doğmuş olan, Güney Somalili model Adut Akech ile tanıştım. TED كنت في جلسة تصوير بمدينة نيويورك، عندما قابلت أدوت أكيش، عارضة أزياء جنوب سودانية، التي صادف أنها وُلدت هنا في كاكوما.
    Sonra birden o yaşlı kadına rastladım. Open Subtitles ثم فجأة من لا مكان... هذا عندما قابلت تلك السيدة العجوز...
    Biliyor musun, ben Pelagia'nın annesine rastladığımda başka biriyle nişanlıydı. Open Subtitles تعرف ، عندما قابلت أمّ بليجي كانت مخطوبة لشخص آخر
    Bu kızla tanıştıktan sonra bende bir bilinç oluştu. Open Subtitles عندما قابلت تلك الفتاة, اطلقت وعي بداخلي
    Bilirsiniz, annenizle tanıştığım zaman, onun dünyada gördüğüm en seksi şey olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles أتعليمن, عندما قابلت أمكِ لأول مرة إعتقدت أنها كانت أكثر شيء جاذبية رأيته في حياتي
    Andrew Packard'la tanıştığım zaman hayatım konusunda endişeliydim. Open Subtitles عندما قابلت "آندرو باكارد". كنت خائفة على حياتي.
    Nasıl planladığını da sorun. Birkaç ay önce Olivia ile diğer taraftaki ofisimde tanıştığım zaman ona bir bardak çay ikram ettim. Open Subtitles منذ أشهر عديدة عندما قابلت (أوليفيا) أوّل مرّة في مكتبي بالعالم الآخر
    Barbara'yla tanıştığımda, onun için cennetle cehennemin yerini değiştirirdim. Open Subtitles انصت إلي.. عندما قابلت باربرا علمت في تلك اللحظة أني قد احرك السماء والأرض لأكون معها
    Erkek-fahişeliği karımla tanıştığımda bıraktım. Open Subtitles لقد توقفت عن عملي كرجل المومس عندما قابلت زوجتي.
    Bu adamla ilk tanıştığımda, Open Subtitles على أي حال , عندما قابلت هذا الرجل لاول مرة
    Evet, Mike ile tanıştığında, benden ayrıldı. Open Subtitles لقد فسخت الخطوبة عندما قابلت مايك
    Evet, Mike ile tanıştığında, benden ayrıldı. Open Subtitles لقد فسخت الخطوبة عندما قابلت مايك
    Yüzbaşı olduğumda bana nerede görevlendirilmek istediğimi sordular. Open Subtitles عندما قابلت القائد .... قام بسؤالي
    İIk vampirimle karşılaştığımda ben de çocuktum. Ama bir şekilde bu kuralları hatırlamayı başardım. Open Subtitles لقد كنت طفلة عندما قابلت أول مصاص دماء ولكني مازلت أتدبر أمر تذكرذلك
    Aşkımla karşılaştığımda, kalbim atmayı bıraktı. Open Subtitles ♪ توقف قلبى عن النبض ♪ ♪ عندما قابلت حبى ♪
    Altı yıl kadar önce barda bu küçük fıstıkla tanıştım. Open Subtitles منذ 6 سنوات , كنت بالخارج أشرب عندما قابلت هذه القطة الصغيرة
    Ben rastladım. Open Subtitles أنا رأيتها عندما قابلت نفسي مرة
    Sör Charles'a rastladığımda kaymaya gidiyordum. Open Subtitles كنت في طريقي للتزلج عندما قابلت سير تشارلز.
    Evet, Amy ile tanıştıktan sonra kimseyi kaybetmemiştin. Open Subtitles نعم ، انت لم تخسر احداً عندما قابلت ايمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus