Eve geldiğimizde annem mumya masasının üstüne araba kazasında ölmüş birinin cesedini yatırmıştı. | Open Subtitles | عندما وصلنا المنزل, أمي كان لديها حادث سيارة جسد راقد على طاولة التحنيط |
Buraya ilk geldiğimizde sana dikiş attığım zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر عندما قطبت جروحك عندما وصلنا إلى هنا للمرة الأولى؟ |
Buraya geldiğimizde parkın diğer ucunda iki uyuşturucu alışverişi gördük. | Open Subtitles | سيدتي رأينا صفقتين تتمان على الطرف الآخر للحديقة عندما وصلنا |
kiliseye gittiler. CO: Biz de kiliseye doğru yol aldık çünkü orada sıcak yemekler olduğunu duyduk, ancak vardığımızda, sorunlarla karşılaştık. | TED | إلى الكنيسة. مورغان أونيل: لقد توجهنا إلى الكنيسة لأننا سمعنا أنهم يقدمون الوجبات الساخنة، لكننا عندما وصلنا وجدنا العديد من المشاكل. |
Ve korsan sularına vardığımızda, Bab-el-Mandeb Boğazından aşağı ve Hint Okyanusunun içine doğru gemi değişti. | TED | و عندما وصلنا إلى بحر القراصنة، أسفل مضيق باب المندب و داخل المحيط الهندي، تغيرت السفينة. |
Nehire ulaştığımızda o apaçi oğlanının yayıyla birlikte bizi takip ettiğini gördük. | Open Subtitles | عندما وصلنا الى النهر رأينا فتى الاباتشي كان قد أتبعنا مع قوسه |
Eve döndüğümüzde, aynen bıraktığımız gibi oturuyorlardı. | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى البيت كانا يجلسان حيث تركناهما |
Oraya gittiğimizde çok geç kalmıştık. Herkes ölmüş, mekan yanıp kül olmuştu. | Open Subtitles | ولكن عندما وصلنا هُناك، كنا مُتأخرين لقد ماتوا جميعاً والمكان بأكمله مٌحترق. |
Buraya geldiğimizde dışarıda bir adam, bir teknisyen vardı hatırladınız mı? | Open Subtitles | تذكر عندما وصلنا هنا كان هناك رجل ،في الخارج، هو والمهندس |
Dünyanın yörüngesine geldiğimizde yakıtımız bitmek üzereydi ve acilen tamire ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عندما وصلنا إلى المدارات الأرضية كان وقود سفينتنا منخفضًا .وبحاجة ماسّة للإصلاح |
derdi. Ancak 20. yüzyıla geldiğimizde yeni bir kültür oluştu, tarihçiler buna kişilik kültürü diyorlar. | TED | ولكن عندما وصلنا القرن ال20 ودخلنا ثقافة جديدة عصر ما يسميه المؤرخون عصر الشخصية. |
geldiğimizde ikisi de oradaydı. | Open Subtitles | لقد كانوا هناك عندما وصلنا ولا نعرف ما يحدث بعد |
Biliyorsun, buraya ilk geldiğimizde bazen son derece hastalıklı düşüncelerim olurdu. | Open Subtitles | تعلمون، عندما وصلنا أولا هنا كنت ديك المهووسين خيالي الأفكار في بعض الأحيان. |
Biz geldiğimizde tek bir fabrika bile yoktu. | Open Subtitles | نيكولاى فولكوف عامل بأحد المصانع لم يكن هناك أية مصانع عندما وصلنا |
Karargaha vardığımızda, kafamda en kötü senaryolar dönüyor ve doğrusu arkadaşımın durumu da tüm bunları daha kötü bir hale getiriyordu. | TED | عندما وصلنا لقاعدتهما العسكرية، كان رأسي ممتلئًا بأسوء التوقعات، وكلام زميلتي لم يكن يساعد. |
- Durango'ya vardığımızda onlar bize bir parti verdiler ve bizi kıstırdılar. | Open Subtitles | عندما وصلنا دورانجو اقاموا لنا حفلة وبعد ذلك خدعونا |
Yanına vardığımızda orada öyle oturuyordu.Parçalanmış yüzüyle bağırmaya çalışarak. | Open Subtitles | عندما وصلنا إليه كان جالسا يحاول الصراخ ووجهه ممزق |
20 dakika sonra oraya ulaştığımızda, çocuğa suni teneffüs yapmaya başladık. | TED | عندما وصلنا إلى هناك بعد 20 دقيقة لقد بدأنا بتطبيق الإنعاش القلبي مباشرة على الطفلة |
Zirveye ulaştığımızda buraya gelmemizin sebebini oluşturan gölü bulabiliriz. | TED | لكننا عندما وصلنا إلى القمة، وجدنا بالفعل البحيرة التي أتينا لأجلها. |
Ben de bir taksiye atlayıp okula gittim. Eve döndüğümüzde polis çoktan gelmişti. | Open Subtitles | لذا ركبتُ سيّارة أجرة وذهبتُ إلى المدرسة عندما وصلنا البيت، كانت الشرطة هنا بالفعل |
Maalesef, Oraya gittiğimizde, göçün zirve yaptığı zamanda, devam eden bir kuraklık vardı, beş haftalık kuraklık. | TED | للأسف، عندما وصلنا إلى هناك، كان هناك جفاف مستمر في فترة ذروة الهجرة، خمسة أسابيع من الجفاف. |
# Erkek ve kız çocuklar döndüklerinde eve... # #...yapacağız evlerimizi denizde... # #...inşa edeceğiz-- | Open Subtitles | ♪ عندما وصلنا أبناء وبنات ♪ ♪ سنبني منزلنا على الماء♪ ♪ سنبني ♪ |
Sonunda arka kapıdan çıktığımızda, elektrik direkleri sokakta yanıyordu. | TED | عندما وصلنا أخيرا من الباب الخلفي، كانت المحولات تحترق في الشارع. |
Burayı, geldiğimiz zaman hükümetiniz verdi. | Open Subtitles | حكومتكم أعطتنا هذا المبنى عندما وصلنا الى هنا. |