Beni sabahın üçünde banyodaki örümcek için mi çağırdın? | Open Subtitles | ألهذا استدعيتني في الثالثة صباحا لأن هنالك عنكبوتاً في الحمام؟ |
...küçük kahverengi bir örümcek oluyormuş. | Open Subtitles | ويجد عنكبوتاً صغيراً بني اللون يصارع للبقاء في مواجهة المياه المتدفقة |
Hayır, bir örümcek vardı. Büyük bir örümcek vardı. | Open Subtitles | لا، كان هناك عنكبوت كان هناك عنكبوتاً كبيراً |
Beş gün kadar önce Londra hayvanat bahçesinden gönderilen örümceği kaybettiniz. | Open Subtitles | لقد فقدت عنكبوتاً قد أرسل إليك من حديقة حيوان لندن قبل خمسة أيام |
Tabi ya, büyük kızıl bir örümceğe benzemeyi kesinlikle isterdim. | Open Subtitles | هذا لو أني أريد أن أصبح عنكبوتاً أحمر ضخم |
Hayır, bir örümcek vardı. Büyük bir örümcek vardı. | Open Subtitles | لا، كان هناك عنكبوت كان هناك عنكبوتاً كبيراً |
Bir insanın organları arasından sürünerek çıkan bir örümcek gördüğümde mi, evet. | Open Subtitles | كلما رأيت عنكبوتاً يزحف من أحد أطراف جسد بشري, نعم |
Gerçek bir örümcek görünce irkiliyorum ve taşkınlık yapıyorum. | Open Subtitles | حالما أرَ عنكبوتاً تتغيّر طباعي وأدخل إلى طور الجنون. |
Bir örümcek kaybettiğimi mi ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقترح أننى قد فقدت عنكبوتاً ؟ |
Boş ver. Bir örümcek gördüm sandım. Ama sen iyisin. | Open Subtitles | لا عليكِ ، ظننت أني رأيت عنكبوتاً |
Mahallenin sevimli dostu örümcek Adam olamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك أن تكون "رجلاً عنكبوتاً" ودوداً ؟ |
Eğer bir örümcek tutarsan. | Open Subtitles | إن كنت تحمل عنكبوتاً. |
örümcek öldürüyoruz. Sen ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أقتل عنكبوتاً ما الذي تفعله؟ |
Sen de her örümcek gördüğünde gelip bir fırt mı çekiyordun? | Open Subtitles | وهل تتسللين لتشربي منه كلما رأيتِ عنكبوتاً ؟ ! |
Daha önce hiç örümcek bile öldürmemiştim. | Open Subtitles | لم أقتل عنكبوتاً مسبقاً حتى |
Şurada bir örümcek var. | Open Subtitles | هناك عنكبوتاً هناك |
Hatta bir keresinde uzun bacaklı örümcek yemiştim. | Open Subtitles | وحتى عنكبوتاً مرةً ما |
- Yapma. - Odandaki örümceği öldüreyim diye beni çağırdın. | Open Subtitles | لقد جعلتني أحضر إلى غرفتكَ حتّى أقتل عنكبوتاً. |
"Bir örümceği ağından al ve iki ceviz kabuğunun içine kapat. | Open Subtitles | "خذي عنكبوتاً من شبكته... وإحبسيه داخل قشرتي جوزة..." |
yüzlerce insan arasından hiç kimse en önemli rolü oynayan gri örümceği ziyarete gitmedi ve öldüğünde, hiç kimse onunla beraber değildi | Open Subtitles | "لا أحد من بين المئات الذين زاروا المعرض... علم بأن هناك عنكبوتاً رمادية... لعبت الدور الأكبر |
Zaten dev arılara bindim. Şimdi de bir örümceğe binemem. | Open Subtitles | إمتطيت بالفعل نحلات عملاقه ولا يمكنني أن أركب عنكبوتاً |
Astrabacus'a basmadım. örümceğe bastım. | Open Subtitles | (ما كدتُ أنْ أسحق (أﺳﺘﺮاﺑﺎﻛﻮس كان ذلكَ عنكبوتاً |