"عنهُ" - Traduction Arabe en Turc

• ondan
• bahsediyorsun
• söz
• Onunla ilgili
• Onun hakkında
• bahsediyorsunuz
• bahsettiğim
• bahsettiğini

söz ver bana ondan uzak duracaksın.
لم تظني أنكِ ستفعلينها قط عديني انكِ ستبقينَ بعيدةً عنهُ

- Değil misin? Kolu sakat diye beni ondan vaz geçiriyorsun.
عندما تجعلني أتخلى عنهُ لأن لديه ذراعٌ سيئة؟

Herkes ondan sanki ilahi bir gücü varmış gibi bahsediyor, ...ama sadece çok konuşuyor.
حسناً، الجميع كان يتكلمُ عنهُ كما لو أن بإمكانهُ المشي على الماء لكن لديهِ لسانٌ سليط

Sen neden bahsediyorsun yapmanız gerekir bu şeyi hazırladı.
أنا لا أعرف ما الذى تتحدث عنهُ. يجب أن تتذكره , لأنك الذى خلقتهُ.

Ne füzesi? Ne sikimden bahsediyorsun sen?
أي صواريخ, ما الذي تتحدث عنهُ بحق الجحيم؟

Onunla ilgili bilmek istediğim her şeyi yani.
تعلم, كلّ الأشياءِ الّتي أردتُ أن أعرفها عنهُ

Yürüyüşüne, omuzlarını silkme şekline ve babaannemin Onun hakkında konuşmamasına bakılırsa...
طريقتهُ في المشي الطريقة الّتي هزَّ فيها كتفيه طريقةُ جدّتي بأنّها لم تتحدثُ عنهُ

Öyleyse, Neden ondan bunu, 3 yaşından beri duymuyorum?
إذاً, لما لم أسمع شيء عنهُ منذ أن كنّا نحظي بطعام العشاء قبل ثلاث سنين؟

O bir insan da ondan. Kaç tane Harvard'lı zeka küpü avukat onu susturmaya çalışsa da bunu değiştiremeyeceksiniz.
لأنهُ شخص ولا يهم كم من المحامين إستأجرت لنزع هذه الصفة عنهُ

Sadece ondan ayrılmak için kendimi zorladım.
لقد أجبرتُ نفسي على البكاء بعيداً عنهُ

Babama gelince ondan bana kalan birkaç hatırayı korumak isterim.
و بالنسبة لأبي... . الذكريات القليلة, التي لدي عنهُ...

ondan bir insanmış gibi bahsediyorsun.
وممكن أن يوُلد - تتحدّث عنهُ وكأنهُ بشري -

Sen neden bahsediyorsun lan?
مالذي تتحدثُ عنهُ بحق الجحيم ؟

Sen neden bahsediyorsun?
ما الذي تتحدث عنهُ بحق الجحيم؟

Bana ondan hiç söz etmedi diye tüm bunları uydurdum nereli olduğunu, ne tür yemeklerden hoşlandığını çay günlerinde hangi çayı içtiğini.
عرفتُ كل الأشياء ...التي لم تخبرني إياها عنهُ من قبل من اينَ جاء نوع الطعام الذي احبهُ

Ödül olarak Onunla ilgili bir şeyler anlatayım sana.
هذهِ المرة سأعطيكِ المعلومات عنهُ كمكافأة لكِ

Kimse Onun hakkında konuşmak istemiyor da.
يبدو انهُ لا احدَ اخر يرغب في التحدث عنهُ

Siz ikiniz neden bahsediyorsunuz?
ما الذي تتحدثان عنهُ أنتما الإثنان؟

Annem ve babam bu da size bahsettiğim arkadaşım.
هذا هُو الرّفيق الذي كُنتُ أحدّثكُم عنهُ. كيف حالك؟

O zaman bana neyden bahsettiğini söyle.
إذن اخبريني ما الذي تتحدثينَ عنهُ