Olayı ortaya çıkardık, fakat kadının adresi elimizde değil! | Open Subtitles | لقد قطعنا كل هذا الطريق ولكن ليس معنا عنوانها |
Olayı ortaya çıkardık, fakat kadının adresi elimizde değil! | Open Subtitles | لقد قطعنا كل هذا الطريق ولكن ليس معنا عنوانها |
Telefon numarası, adresi, her şey var. | Open Subtitles | انه رقم هاتفها,عنوانها, وكل شيء انظروا الى هذا |
Her ünlü aktrisin adresini gizli tutmakta haklı sebepleri vardır. | Open Subtitles | كل ممثلة شهيرة لديها سبب جيد لإخفاء عنوانها |
Bana gerçek adresini ve telefonunu vermediği için onu arayamıyorum bile. | Open Subtitles | لا يمكنني حتّى الإتّصال بها لأنّها لم تخبرني باسمها ولا عنوانها الحقيقيّين |
Bir adres ve bir telefon numarası buldum ama henüz onunla bağlantı kuramadım. | Open Subtitles | لدي عنوانها , و رقم تيلفونها المحمول لكني لم اتواصل معها حتى الآن |
Elimde adı soyadı olan birinin adresini bulabilir miyim? | Open Subtitles | إذا كان معى اسم أحد ما أيمكننى الحصول على عنوانها ؟ |
Sigortasını ödediğimi gösterir belgeleri gönderebilmem için bana adresi lazım da. | Open Subtitles | أحتاج عنوانها لأرسل لها إقراراتها الضريبية |
Hayır, ama numaranın izini sürüp adresi buldum. | Open Subtitles | لا ، لكني تعقبتها من رقمها و لدي عنوانها |
Yılbaşı kartındaki adresi değişmemiş. Tokorozawa. | Open Subtitles | عنوانها في بطاقة السنة الجديده لم يتغير.توكوروزاوا |
Fakat sonra onun odasında bu kitabın aynısını buldum, eski adresi de vardı. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك وجدت نفس الكتاب في غرفتها موجود به عنوانها القديم |
Bize kızın adresi lazım. Birkaç belge doldurmuş olmalı, değil mi? Elbette. | Open Subtitles | حسناً , اعطني عنوانها , يجب أن تملاء بعض الأوراق , أليس كذلك؟ |
Halanız 12 yıl önce adresini bir posta kutusu adresi olarak değişmiş. | Open Subtitles | الان, منذ 12 سنة عمتك غيرت عنوانها إلى صناديق بريد, إلخ |
adresini bize vermemeleri için bankacıları tembihlemiş. | Open Subtitles | إنها منعت أصحاب المصرف من أعطائنا عنوانها. |
adresini kaybettim. İki kez taşındı, takip edemedim. | Open Subtitles | أليس كذلك يا سيد كلايتون لا ، لقد غيرت عنوانها مرتين و لم أعرف العنوان الجديد |
Jeff, motorlu taşıtları ara. adresini öğren. | Open Subtitles | إتصلا بدائرة تسجيل السيارات و أحصلا على عنوانها |
Günlüğümde onun adresini buldum. Ailesiyle tanışmak istiyorum. | Open Subtitles | وجدت عنوانها في مفكرتي أريد مقابلة عائلتها |
Kredi raporuna bakıp, adresini bulabiliriz. | Open Subtitles | هكذا نستطيع إصدار تقرير ائتماني وبالتالي يـُرسل إلينا عنوانها لا أعرف |
Her an bulabilirim, patron. adresini buldum, aratıyorum. | Open Subtitles | في أي لحظة يا زعيم سآخذ عنوانها سأركض بحثا عن المحركات |
adres sormaya gelen olduysa, bana söylemesi gerekirdi. | Open Subtitles | لقد كنت قد اخبرته أن يعلمني بأي أحد يسأل عن عنوانها |
Şarkı dinlemek gibi bir his bu, ...adı tanıdık gelir ama melodisi yabancıdır. | Open Subtitles | المشاعر هي مثل الاستماع إلى أغنية، عندما يكون عنوانها مألوفاً و لكن اللّحن ليس كذلك |
Tüm uygun birimleri adresine yollayın. | Open Subtitles | وصلنا إنذار تسعة أرسل جميع الوحدات المتاحة إلى عنوانها |
Ehliyetinin kayıtlı olduğu adrese bir kart gönderdik. | Open Subtitles | ارسلنا بطاقة الى عنوانها المسجل في رخصة قيادتها |
başlığı şu olurdu:" Kuş Beyinli Odaya Girer. " | Open Subtitles | لكان عنوانها : عقل صغير يدخل إلى الغرفة |
"Bütçe kesintisi önerileri" başlıklı bir e-postayı sen olsan açar mısın? | Open Subtitles | حسناً، هل كنتِ لتفتحي أي رسالة عنوانها "إقتراح تقليص الميزانيات"؟ |
Çünkü adresleri bir yerleşim yerinde Lubov'un geçmiş yıllardaki araştırma taleplerine bir bakmaya karar verdim. | Open Subtitles | لأنها عنوانها في منطقة سكنيّة، وقمت بالبحث في بقية طلبات (لوبوف) البحثية خلال السنوات القليلة الماضية. |