Bu buldoğun vücudunda öyle çok şarapnel var ki... havaalanındaki metal dedektöründen geçemiyor. | Open Subtitles | انه يحمل فى جسده الكثير من الشظايا لا يمكنه المرور خلال جهاز كشف عن المعادن |
Havaalanındaki metal detektörlerinden... nasıl geçeceğiz? | Open Subtitles | كيف ستمُـر عـبر أجهزة الكشف عن المعادن في المطار؟ |
Siz metal detektöründen geçebilirsiniz ama çantalarınız taramadan geçecek. | Open Subtitles | حسناً يمكنكم العبور بدون العبور من جهاز الكشف عن المعادن لكن حقائبكم يجب أن يتم فحصها |
Gorevlilerin hazir bulunma, tasima ve metal detektoru maliyetleri tarafinizdan karsilanacaktir. | Open Subtitles | تكلفة حضورهم، انتقالهم وتكلفة أجهزة الكشف عن المعادن ستتحمّلها على نفقتك الخاصّة |
Görevlilerin hazır bulunma, taşıma ve metal detektörü maliyetleri tarafınızdan karşılanacaktır. | Open Subtitles | وتكلفة أجهزة الكشف عن المعادن ستتحمّلها على نفقتك الخاصّة لن تتناول أيّة مشروبات كحوليّة |
Şimdi de metal dedektörler koyup rastgele dolaplarımızı arayacaklar. | Open Subtitles | .. الشىء التالى سوف يضعون أجهزة الكشف عن المعادن ويبدأون فى تفتيش الخزانات عشوائياً |
Çimlerde, metal dedektörlü yalnız bir adam, ürpertici gibi. | Open Subtitles | رجل وحيد بجهاز للكشف عن المعادن في الأدغال؟ يبدو مُخيفاً نوعاً ما. |
metal dedektörleri vardı. Bunun için yakalananları gördüm. | Open Subtitles | .كان لديهم آلات الكشف عن المعادن رأيت كثيراً من الناس يتم ضبطهم |
metal detektörler lazım, ama tarama cihazı olmamalı. | Open Subtitles | ،تريد أجهزة الكشف عن المعادن ولكن ليس الماسحات الضوئية |
Fibrozis var mı görmek için karaciğer anjiyosu yapın. Evinde de ağır metal var mı bakın. | Open Subtitles | أجروا صورة وعائيّة للكبد لتفقد التليّف، وفتشوا المنزل بحثاً عن المعادن الثقيلة |
Daha yeni metal dedektörleri yerleştirdim. | Open Subtitles | لقد ركّبتُ مُؤخراً أجهزة جديدة للكشف عن المعادن. |
Bu verdiğin şeyin sihirli bir metal detektörü olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | أى فرصة يساعدنى بها هذا الشئ الذى أعطيتنى إياه هو نوع من الكشف عن المعادن السحرية ؟ |
Böylece bunları metal dedektörleri gibi kullanabilirsiniz. | Open Subtitles | بحيث يمكنك استخدام هذه أشياء مثل أجهزة الكشف عن المعادن. |
Çoğu metal dedektörlerinden geçmediği sürece problem olmayacaktır. | Open Subtitles | لا ينبغي أن تكون مُعظمهم مُشكلة ما لمْ يمر بجهاز للكشف عن المعادن. |
Ya çocuk silahı eve götürdü bu durumda yeni metal detektörler sayesinde geri getiremeyecek. | Open Subtitles | كلّا، إما أن الطفل أخد المسدس لمنزله، في كلتا الحالتين، لا يمكنه إحضاره بسبب أجهزة الكشف عن المعادن الجديدة. |
Bu tip bir şey gelecekteki bir başkan adayı için çok nahoş olur o yüzden girişlere portatif metal detektörleri X-ray tarayıcıları yerleştireceğiz. | Open Subtitles | فهي غير مناسبة على الإطلاق لمرشح رئاسي مستقبلي ولذا سنضيف أجهزة للكشف عن المعادن وماسحات ضوئية عند كل المداخل |
Onu utandıracağım ama nişanlın bir metal dedektörü alıp o Atlıkarınca'nın etrafındaki 930 metrekarelik alanı taradı. | Open Subtitles | سوف أحرجه خطيبك تحول لجهاز للكشف عن المعادن ومشّط عشرة ألآف قدم مربع حول ذلك المنتزه |
Girmek için x-ray cihazı, metal detektörler ve ses tanımlamasını geçmek gerekiyor. | Open Subtitles | الاشعة السينية، أجهزة الكشف عن المعادن والتعرف على الصوت من أجل الدخول فقط |
Wyatt Tower, Fort Knox sayılmaz ama lobide metal detektörü var. | Open Subtitles | ولكنَّهم لا زالوا يستعملون أجهزةَ الكشفِ عن المعادن في الرواق |
metal dedektörler farkı anlayamıyordu. | Open Subtitles | للكشف عن المعادن لا يمكن العثور على ماكياج. |