"عن بعضها" - Traduction Arabe en Turc

    • birbirlerinden
        
    • arayla
        
    Ve tıpkı balonun üstüne bir resim çizmişiz de onu şişiriyormuşuz gibi, resim hâlâ aynı resim ama mürekkep tanecikleri birbirlerinden uzaklaşmış hâlde; TED ومثل رسم صورة على بالون، ومن ثم نفخ البالون، فإن الصورة هي نفسها ، ولكن جسيمات الحبر قد تحركت بعيدا عن بعضها البعض.
    Bu sebeple, insanlar veya makineler için metalleri birbirlerinden ve diğer maddelerden ayırmak çok kolaydır. TED ولذلك كان من السهل جداً للإنسان أو الآلات أن يقوموا بفصل هذه المعادن عن بعضها البعض وعن المواد الأخرى
    Okullar gittikçe büyüyor ve böylece, birbirlerinden gittikçe uzaklaşıyorlar. TED المدارس أصحبت أكبر، ولذلك فهي بعيدة عن بعضها البعض.
    Bunlar yalnız beş dakika arayla çekildi. Open Subtitles وقد تم نقل كل هذه onIy خمس دقائق عن بعضها البعض.
    İki genç kız birkaç ay arayla. Open Subtitles فتاتان صغيرتان بضعة أشهر عن بعضها البعض
    birbirlerinden uzaklaşırlar çünkü aralarındakı uzay boşluğunun kendisi büyümektedir. TED لكنها تتباعد عن بعضها بسبب تمدد الفضاء نفسه ، حسنا.
    Tüm bu değişik müdahalelere sahibiz. Ama bunların etkileri de birbirlerinden farklıdır. TED كل هذه هي طرق للتدخل . و لكن فاعليتهم مختلفة عن بعضها البعض.
    Daha önce bildiğimiz herhangi bir şeyden, bizim çam ağacından farklı olduğumuz kadar birbirlerinden farklılar. TED إنها مختلفة عن بعضها البعض كما هي مختلفة عن أي شيء عرفناه من قبل كما نحن مختلفون عن أشجار الصنوبر.
    Galaksilerin hizla birbirlerinden uzaklastiklari kesfedildi. Open Subtitles ووجدوا أن المجرات تحلق بعيداً عن بعضها البعض.
    Neden aileler birbirlerinden bu kadar şey saklıyor? Open Subtitles لما تحفظ تلك العائلات الأسرار عن بعضها البعض؟
    - Ama erkekler birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Yarım milden fazla degil. Open Subtitles و لكن الذكور تبتعد عن بعضها بقطع اكبر ليس أكثر من نصف ميل
    Bu noktalar birbirlerinden çok uzak ya da gerçekten yakın olabilirler. Open Subtitles ربما تكون بعيدة جداً عن بعضها وربما تكون قريبة جداً من بعضها
    Doğru yerde birbirlerinden doğru mesafelerde tümü doğru türde bir yıldızın yörüngesinde olan. Open Subtitles في المكان الصحيح وفي الأبعاد المناسبة عن بعضها البعض وكلها تدور حول نجم ذو نوع مناسب
    Onlar birbirlerini sınayarak birbirlerinden kung-fu öğrenmişler. Open Subtitles وأعربوا عن تقديرهم بعضها البعض وتعلم فنون الدفاع عن النفس عن بعضها البعض.
    Walt ve Maggie birbirlerinden gittikçe uzaklaşırlarken ben hayalime daha da yaklaşıyordum. Open Subtitles وبينما كانت تتحرك بعيدا عن بعضها البعض ، والت وماجي وكنت تقترب أكثر إلى حلمي
    Bu tayfları birbirlerinden ayırt etmek için her bir sınıfa on adet nümerik alt kategori tayin etti. Open Subtitles أن تميزها من ذاكرتها لتميز هذه الأطياف عن بعضها البعض فوضعت عشرة تصانيف فرعية رقمية لكل فئة
    Çatı, evin etrafında 3 metre arayla 90 santim betona gömülü dikey demiryolu raylarına 45 santimlik u civatalarla sabitlenmiş yarım inçlik borulara tutturulmuş vaziyette. Open Subtitles يرتكز السقف على أنابيب نصف بوصة مثبتة ببراغي 18 بوصة U الشكل بخطوط السكك الحديدية العمودية متباعدة 10 قدم عن بعضها على طول خط المحيط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus