Ve blogunda kendi hayatı hakkında yazıyor, Saint Petersburg'daki hayatı hakkında -- 20 yaşların başında -- kedisi hakkında, kız arkadaşı hakkında yazıyor. | TED | و في هذه المدونة ,يدون عن حياته عن حياته في سانت بيترسبيرغ هو في بداية العشرينات من عمره عن قطته عن صديقته |
Özel hayatı hakkında hiç konuşmadıklarını söyledi. | Open Subtitles | قالت انه لم يتحدث مطلقا عن حياته الشخصية |
Onca zaman boyunca 20. yüzyıldaki hayatını anlattı durdu keşke biraz ne dediğine kulak assaydım. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت و كان يثرثر عن حياته في القرن العشرين لو أنني فقط أعرت القليل جداً من الإنتباه |
Şuraya bak. Harika hayatını anlatan 6 sayfa. | Open Subtitles | الصفحة 6 تتحدث عن حياته المذهلة |
İç hayatıyla ilgili en yüksek gizliliğiyle yüzleşirsiniz. | TED | وستواجه خصوصية لا حدود لها عن حياته الداخلية. |
Kaybolduğu dönemdeki yaşamıyla ilgili bir profil oluşturuyorum. | Open Subtitles | أبني ملفاً عن حياته حالياً في وقت إختفاءه |
Bay Casey'nin söylemediği şey müvekkilimin hayatını kurtarmak için savaştığı. | Open Subtitles | ما تركه السيد كيسي هو أن موكلي كان يدافع عن حياته. |
Çavuş Lee ordu hayatı hakkında çok konuşur mu? | Open Subtitles | هل يتكلم الرقيب لي عن حياته العسكرية ؟ |
Burada babam ve hayatı hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن والدي هنا و عن حياته |
Burada babam ve hayatı hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن والدي هنا و عن حياته |
Özel hayatı hakkında hemen hemen hiç konuşmuyordu. | Open Subtitles | لمْ يتحدّث قط عن حياته الشخصيّة. |
Kişisel hayatı hakkında pek bir şey bilmeyiz. | Open Subtitles | لم نعلم الكثير عن حياته الشخصية |
Patronun kişisel hayatı hakkında benden çok şey biliyor. Tamam. | Open Subtitles | هي تعرف اكثر مني عن حياته الشخصية |
Bir akşamı onunla geçirdim, sadece ikimizdik ve bana yıldız olmadan önceki hayatını anlattı. | Open Subtitles | فى أحد الأيام , قضيت معه أمسية كاملة ... أحنا الأثنين فقط وأخبرنى كل شئ عن حياته , قبل أن يصبح نجم |
Evet, geçen yıl View Dergisi'nde hayatını anlatan bir makale yayınlanmıştı. | Open Subtitles | أجل، فالعام الماضي، كان هناك مقال عن حياته في مجلة (ذو فيو). |
Yakın dost olduğumuzu düşünürüm ama tanışmamızdan önceki hayatıyla ilgili çok az şey bilirim. | Open Subtitles | أعتبر أننا أصدقاء مقربين لكني أعرف القليل عن حياته قبل أن نتقابل |
Tanışmamızdan önceki hayatıyla ilgili çok az şey bilirim. | Open Subtitles | لكني أعرف القليل عن حياته قبل أن نتقابل |
Herkesin yaşamıyla ilgili anlatacak bir hikayesi vardır. | Open Subtitles | كُل مرء لديه قصة يرويها عن حياته. |
Yerine, müvekkilimin hayatını savunmasında haklı olup olmadığını kanıtlamak için davacı makul bir şüpheden ötesini sunmalı. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك، الامر متروك للنيابةلتثبتكل الشكوكالمدعوة.. بأنه لا يبرر دفاعه عن حياته ... . |