Eğer gelmek istemiyorsanız, yardım etmek için başka bir yol bulun, çünkü artık bencil davranmak bir işe yaramayacak. | Open Subtitles | إن لم تريدوا المجئ ابحثوا عن طريقة أخرى للمساهمة لأن كل رجل وحده لن ينجح |
Buna göre liman şerifin yetki alanına giriyor yani yakın dostlarının ek maaş için başka bir yol bulması gerekecek. | Open Subtitles | هذا يضع معبراً تحت إختصاص العمدة ما يعني كل حاشيتك سوف تبحث عن طريقة أخرى لتكملة مرتباتهم |
Acını dindirmek için başka bir yol arıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تبحثين عن طريقة أخرى لكي تُنهي بها ألمِك |
Kafeteryaya giden başka bir yol bul. Nasıl olduğu umurumda değil. | Open Subtitles | ابحث لنا عن طريقة أخرى لدخول المطعم لا يهم كيف |
Hizmet etmek için başka bir yol bulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تبحث عن طريقة أخرى للخدمة |
Hayır, başka bir yol bulmak zorundayız. | Open Subtitles | لا، يجب أن نبحث عن طريقة أخرى. |
Karşıya geçmek için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أنْ نبحث عن طريقة أخرى للعبور |
- Girmek için başka bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نبحث عن طريقة أخرى لنصل إليهم |
başka bir yol bulsak? | Open Subtitles | ابحث عن طريقة أخرى |
Richards, onu takip etmek için başka bir yol bul. | Open Subtitles | (ريتشاردز)، إبحث لي عن طريقة أخرى لتعقبه |
Peki o zaman, zevk almak için başka bir yol keşfet. | Open Subtitles | إبحتي عن طريقة أخرى لأثارتك. |
başka bir yol bulmak gerekecek. | Open Subtitles | فعليك البحث عن طريقة أخرى |
Yani başka bir yol bulacağım. | Open Subtitles | لذلك أنا سأبحث عن طريقة أخرى |
başka bir yol bul. | Open Subtitles | -ابحثي عن طريقة أخرى . |