"عيناي" - Traduction Arabe en Turc

    • Gözlerim
        
    • gözlerimi
        
    • Gözlerimin
        
    • Gözlerime
        
    • gözüm
        
    • göz
        
    • Gözümün
        
    • Gözüme
        
    • gözümü
        
    • gözlerimle
        
    • gözler
        
    • gözlerimden
        
    • gördüğüm
        
    • gözlerimde
        
    • gözlerin
        
    Gözlerim nakış gibi işlenmiş güllerin çocukluğumun manzarasında açan desenlerine kitlenmişti. TED أصبحتْ عيناي ملتصقة بأشكال الورود المطرزة مُزْهِرَةََ من خلال مشَاهِد لطفولتي.
    Parlak ışıkta, daha önce hiç fark etmediğim bir resme takıldı Gözlerim. Open Subtitles دارت عيناي على صورا كثيرة أخرى حتى وقعت عيناي على صورة بيضاوية
    gözlerimi kapadığımda, senin gerçekte ne olduğunu görüyorum, çirkin olduğunu! Open Subtitles عندما أغلق عيناي أراك على حقيقتك مجرد قبيحة انتهى أمرنا
    Orada olduğunu bilmek, bana gözlerimi açmak için cesaret veriyordu. Open Subtitles علمي بأنك هناك , كان يعطيني الشجاعة لكي افتح عيناي
    Eğer Gözlerimin içine dikkatlice bakarsan bunu sen de görebilirsin. Open Subtitles و أنك إذا نظرت بعمق كاف في عيناي فسوف تراها
    Senden önce başkalarının yürüdüğü bu yolda, Gözlerime bakıp kendini hatırlatmak istiyorsun. Open Subtitles أن تنظر في عيناي وتذكر نفسك أن غيرك قد سلك هذا الطريق
    Ama hasta kilit altında. Gözlerim yanıyor ve uyumak istiyorum. Open Subtitles لا يوجد نافذة او باب عيناي تحرقانني و أشعر بالنعاس
    Siz mankafalar Gözlerim kapalıyken oltaya nasıl kanca taktığımı gördünüz mü? Open Subtitles يا بلهلاء هل رأيتموني يوما اقوم بتركيب الطعم و عيناي مغلقتان؟
    Ne hakkında konuşabilirler ki? Gözlerim kesinlikle iyileşti. Kendim okuyabilirim. Open Subtitles لقد تحسنت عيناي بالتأكيد، يمكنني قراءة الخطاب، لا تتعب نفسك
    Ama bir saniyeliğine, Gözlerim bembeyaz parladı ve o şeyi tuttum, böylece karşılıksız iyilikçiyle anlayabileceği bir dilden konuşabilecektim. TED ولكن وللحظه، توهجت عيناي غضباً، وقمت بإمساك هذا الشيء، اذ أستطيع التحدث مع عديم المنفعة هذا بلغة قد يستطيع فهمها.
    Gözlerim doldu ve işte yaşamak istediğim yer dedim. TED دمعت عيناي وقلت هذا هو المكان الذي أريد أن أكون فيه.
    20 yıldır bu lambanın altında Gözlerim mahvoldu. Open Subtitles لقد هلكت عيناي لمدة 20 سنة تحت هذا المصباح
    - Sağ ol, kalsın Bob. - gözlerimi oyuyor! Öldür şunu! Open Subtitles لا،شكرا.بوب انه ياكل عيناي.اقتله الراس،استقبل رصاصتي سيد هيك كيف حالك سيدي؟
    Daha önce ne olduğunu merak etmişti. Bir süre sonra, gözlerimi acıtmıştı. Open Subtitles تسائلتُ كيف كان هذا المكان قبلاً، وبعد فترة، تأذّت عيناي من ذلك.
    Ne zaman gözlerimi kapasam, uçuşan kurşunlar, kan ve iç organlar görüyorum. Open Subtitles اسمع ، كلما أغلقت عيناي أرى الرصاصات تتطاير و الدماء و الأحشاء
    Sadece gözlerimi ovalıyordum. Sadece birkaç dakika içinde, bütün bina alevlere teslim oldu. Open Subtitles أنا أفرك عيناي هنا، في خلال عدة دقائق المبنى بأكمله إضرم فيه النيران
    Ve tutunmaya devam ettim, gözlerimi kapadım, dinlemek ve beklemek için. TED ولهذا تمسكت وأغلقتُ عيناي لأستمع، لأنتظر.
    Gözlerimin içine bak ve sana karşı hissettiklerimin aynısını benim için hissetmediğini söyle. Open Subtitles انظر الي عيناي مباشرة و قولي لي انك لا تكنين لي نفس الشعور
    Bana benzeyeceklerini düşündüm, dolayısıyla onlara benim Gözlerime benzeyen gözler yaptım. TED كنت أظنهم سيكونون بنفس مظهري، ولهذا صممت أعينًا تحاكي عيناي.
    Yani en azından bir gözüm. Buydu galiba. Ne yapılacağını hiç bilemem ki. Open Subtitles على الأقل أراقبهم بإحدى عيناي والعين الأخرى لم أكن أعرف ما أفعل بها
    Kendime gelip artık ona göz dikmeyeceğim. Open Subtitles ساعود لطبيعتي مرة اخرى، كانني لم اضع عيناي عليه ابدا
    Burada ne oldu? Gözümün içine bakıp bunları inkar mı edeceksin? Open Subtitles ماذا يحصل هنا ؟ ستنظر الى عيناي وتنكر كل هذا ؟
    Gözüme sabun kaçtı ve bir damla su akmıyor! Open Subtitles لقد علقت، هناك صابون في عيناي والماء لا يجري
    Sürekli maske takıyorlardı ya da gözümü bağlıyorlardı o yüzden yüzlerini hiç görmedim. Open Subtitles لقد كانوا يلبسون اقنعه دائماً او يعصمون عيناي لذا لم ارى اي منهم
    Bir yönetmen olarak, "sürekli gözlerimle çalışıyorum"... ve bu optik tutacak, "kariyerimde onarılmaz hasarlara yol açtı". Open Subtitles أنا كمخـرج أصبح إستخدام عيناي صعباً وهذا الإختـراع قد سبب ضرر جسيماً في وظيفتي لا يمكن إصلاحه
    Sana önderlik edebilirim ama benim gördüğüm şekilde benim gözlerimden bakmalısın. Open Subtitles يمكنني إرشادك خلال الرؤية، لكن عليك أن تراها مثلي وعبر عيناي
    Sizin için sehvet gözlerimde her zaman teninin kokusu varya Nefesimin bir parçasi haline geldi Open Subtitles رغبتي بك تشعل عيناي و أصبح عبيرك جزءاً من أنفاسي
    Evet, Denver'da falan yürürken birden bu gözlerin... sana dik dik baktığını fark edebilirsin Truman. Open Subtitles وربما سيمر يوما بجانبك يا ترومان و ستجد عيناي تحلق فيك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus