Bir kişiyi gerçekten kontrol etmede hikâyenin kontrolünün çok önemli olduğunu anladılar. | TED | لقد فهموا أن السيطرة على القصة في غاية الأهمية للسيطرة على الشعب. |
Bayan Cluny, size saldıran şahıs bizim için çok önemli birisi olabilir. | Open Subtitles | وجودي هنا بسبب الرجل الذي هاجمك وربما تكونين في غاية الأهمية لنا |
Bu çok önemli bir görev, o yüzden sadece sana güvenebilirim. | Open Subtitles | إنها مهمة في غاية الأهمية و لا أستطيع اِئْتِمَان غيركِ عليها |
Aslında, uyku biyolojimizin akıl almaz derecede önemli bir parçası, ve nörobilimciler neden bu kadar önemli olduğunu açıklamaya başladı. | TED | في الواقع، النوم جزء مهم بشكل لا يصدق من تكويننا الأحيائي وقد بدأ علماء الأعصاب بشرح السبب إنه في غاية الأهمية. |
Bugün hepinizi, çok önemli bir şey söylemek için topladım burada. | Open Subtitles | والآن قد أحضرناكم جميعًا هنا اليوم لنخبركم شيئًا في غاية الأهمية |
Yaptığınız şey çok önemli. Ve elimizden geldiğince de yardım etmek isteriz. | Open Subtitles | ما تقومون به في غاية الأهمية ونود أن نساعدكم على ما نقدر |
Bizim için çok önemli bir nakliye işini kolaylaştırdığınızı duydum. | Open Subtitles | ولقد سمعت إنك تُسهل نقل شحنة في غاية الأهمية لنا. |
O halde insanların farkına vardıkları onların çok önemli işler yapıyorlardı. | TED | فلاحظ الناس أنه كانوا يقومون بشيء في غاية الأهمية. |
Bu yapının anlaşılması tedavilerin geliştirilmesi için çok önemli. | TED | إن فهم هذا الهيكل هو أمر في غاية الأهمية لتطوير العلاجات لها. |
Aslında çok önemli olan bir bağlama tekniği çalışması, çünkü sürekli rüzgâr çarpıyor. | TED | إنها دراسة لبعض تقنيات الربط، والتي هي في الواقع في غاية الأهمية لأنها تتعرض لهبوب الرياح طوال الوقت. |
Bu ülkeler sadece belli bir kesim için mükemmeli sağlamaktan herkes için mükemmeli sağlamaya geçtiler, ki bu çok önemli bir ders. | TED | لقد تجاوزت تلك الدول مرحلة توفير الإنصاف للبعض فقطإلى مرحلة توفير التفوق للجميع. وهو درس في غاية الأهمية. |
O yüzden uyku ve hafıza güçlendirme de çok önemli. | TED | لذا فالنوم وتقوية الذاكرة أمر في غاية الأهمية. |
Ve bu keşfin arkasında çok önemli bir mesaj var. | TED | وهنا تأتي رسالة في غاية الأهمية خلف هذا الاكتشاف. |
ve zorluklarla etkili bir şekilde baş edemeyen siyaset ve demokrasiye neden olur. Çünkü modern yeni hareketlere ilham olan nedenler çok önemli. | TED | وبدون تحديات فعالة، لا تستقيم السياسة والديمقراطية لأن القضايا التى ألهمت تلك الحركات الحديثة فى غاية الأهمية. |
Sürücüler fazla para kazanmak istiyordu; bu çok önemli bir şey. | TED | و السائقين كانوا يبحثون عن نقود اضافية، و الذي كان في غاية الأهمية. |
Bu utanç duvarını yıkmak için oy vermek çok önemli. | TED | أن نصوت أمر في غاية الأهمية لنستطيع أن نحطم هذا الجدار من الخزي والعار. |
Yine, bu toplumsal tecrübe anlayışı günümüzde çok önemli gibi gözüküyor. | TED | مرة أخرى هذه خبرة منطق عام الذي يبدو أنه في غاية الأهمية اليوم |
Madem seks bu kadar önemli şu an burada masanın üstünde yapıp, aradan çıkarabiliriz. | Open Subtitles | إذا كان الجنس في غاية الأهمية أنت وأنا يمكننا فعل ذلك هنا على المكتب، أبعد كل الأغراض |
Bu gösterisi benim için de son derece önemli. | Open Subtitles | هذا البرنامج هو في غاية الأهمية عندي |
Ama bu çekimi yapmak gerçekten de çok önemliydi, çünkü birileri beni öldürmek istiyor olsa da bu diğer taraftan Amerikan bayrağının sistemde baskıcı olan her şeyi temsil ettiğini düşünenlerin söz sahibi olduklarını ve seslerini yükselterek | TED | لكن تصوير تلك اللقطة كان في غاية الأهمية لأنه في حين أراد أحدهم قتلي، فقد كانت حالة حيث شاهد الناس العلم الأمريكي رمزاً لكل المظالم في هذا النظام شعروا أن لديهم صوت، وأن هذا الصوت بحاجة للتضخيم. |
Baba, oldukça önem arz eden bir konuyu konuşmak için seni rahatsız ediyoruz. | Open Subtitles | لقد طلبنا هذا الحضور يا أبي, لبحث أمر في غاية الأهمية. |
Ama asla pes etmemek ve uğraşmaktan bıkmamak çok önemlidir. | Open Subtitles | لكن في غاية الأهمية حقا ألا تستسلم ابدا وألا تتوقف عن المحاولة |
Fakat mühim bir önem taşıyor, çünkü vücudumuzun içindeki işleyiş ve bizlerin bunu algılayış şekli bizi hayatta tutan şey. | TED | ولكنه فى غاية الأهمية لإن إدراك وتنظيم الحالة الداخلية للجسم فى الواقع، هذا ما يُبقينا أحياءً. |