| Buraya ilk çalışmaya geldiğimde başıma çok garip bir şey geldi. | Open Subtitles | حين جئت للعمل هنا أول مرة حدث لى شيئاً غريباً جداً |
| Yani herif kamp ateşinden beri çok garip, ama Mariel ile ne yapıyor ki? | Open Subtitles | أعنى أن هذا الرجل أصبح غريباً جداً منذ ليله إضرام النار ولكن مالذي يفعله مع ماريل ؟ ؟ |
| çok garip, sanki benim elim değil. | Open Subtitles | إنه يبدو غريباً جداً أحس كما لو انها كانت يدي |
| Bu sana çok tuhaf gelebilir ama resmini çekebilir miyim? | Open Subtitles | سيبدو ذلك غريباً جداً, لكن هل يمكنني أخذ صورة لك؟ |
| Onu da yazdım çünkü hatırladığı çok tuhaf bir ayrıntıydı. | Open Subtitles | كتبت ذلك لأنهُ كان تفصيلاً غريباً جداً بالنسبةِ لها لتتذكرهُ |
| Bunların olması çok garipti. | Open Subtitles | كان الأمر غريباً جداً عندما بدأت القيام بتلك الأشياء |
| Buraya kadar geldik yan masanıza oturursak çok garip olacak. | Open Subtitles | لأننا قدنا الطريق كله إلى هنا و وسيكون غريباً جداً إن جلستم جنبنا |
| Kurbanın üstünde çok garip bir şey buldum civa fülminat. | Open Subtitles | لذا، لقد وجدتُ شيئاً غريباً جداً على الضحيّة... فلمينات الزئبق |
| O zaman sorun yok. Öteki türlü çok garip olurdu. | Open Subtitles | حسناً, حذا جيد لان ذلك سيكون غريباً جداً |
| Demek istediğim, eğer Joe eve gelmiş olsaydı çok garip olurdu ve... | Open Subtitles | أعني ، كان يمكن أن يكون ذلك غريباً جداً إذا عاد جوي للمنزل و |
| Sadece tek meme ucun kıllanacak. çok garip görünecek. | Open Subtitles | .لديك حلمة واحدة ذات شعر .يبدو ذلك غريباً جداً |
| Evet, anladım. çok garip olmadı umarım. | Open Subtitles | ـ أجل، أجل، أجل ـ آمل أن هذا ليس غريباً جداً |
| İçimde bunun cevabının... çok garip olacağına dair bir fikir var. | Open Subtitles | لدي شعور بأن جواب هذا السؤال سيكون غريباً جداً |
| Lütfen suratıma kapatma çünkü kulağa çok, çok ama çok tuhaf gelecek ölü sevgilim dirildi ve ardından kardeşimi yedi ve şimdi de beni yiyecek. | Open Subtitles | تحمليني لأن هذا سيبدو غريباً جداً جداً جداً جداً لكن صديقتي عادت من الموت ثم أكلت أخي و اللآن ستأكلني |
| Adamım, bu gerçekten çok tuhaf olmaya başladı. | Open Subtitles | يارجل هذا الأمر أصبح غريباً جداً |
| Ama... ama, ama... Bu aralar çok tuhaf davranıyorsun, Kobayashi-kun. | Open Subtitles | . المشكلة هي أنك أصبحت الآن غريباً جداً |
| - Ama bence bu yaptığınız çok tuhaf. | Open Subtitles | لا أهتم, لكن أعتقد ان ذلك غريباً جداً |
| Aslında çok tuhaf bir şey hayal etmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة, لقد تخيلت شيئاً غريباً جداً |
| Bu gece çok tuhaf şekilde sevişecekler. | Open Subtitles | سيمارسان جنساً غريباً جداً الليلة. |
| Bana onun hakkında anlatmaya başladığı şeyler çok garipti. | Open Subtitles | ما أخبروني عنها كان غريباً جداً |
| Hayır, hayır, hayır belli ki diğer acayip şey. | Open Subtitles | لا ,لا ,لا الشئ الاخر الذي يبدو غريباً جداً |