"غزالاً" - Traduction Arabe en Turc

    • geyik
        
    • geyiğe
        
    • geyikti
        
    • geyiği
        
    • ceylan
        
    • ceylanı
        
    • geyikle
        
    Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, bütün sabah sadece bir geyik vurabildik. Open Subtitles إن كان الأمر يجعلكِ تشعرين بالتحسّن فقد اصطدنا غزالاً واحداً طيلة الصباح
    Kamera yavaşça yükselir ve su içen bir geyik görürüz. Open Subtitles ننتقل ببطيء إلى المشهد الأول لنرى غزالاً يشرب مياه صافية
    Benimki otobanda duman içinde çünkü önüme bir geyik fırladı. Open Subtitles سيارتي مدخنة في طريق هايواي 13 لأنّ غزالاً قفز أمامي
    Bu yolda son 7 haftada 13 geyiğe çarptım! Open Subtitles أقتل غزالاً واحداً على الأقل قتلت 13 غزالاً فى 7 أسابيع فى هذا الطريق يا سيدى
    Üçüncüsü, Moskova'da bir av alanında bulduğum bir geyikti. Open Subtitles و الثالثة كانت غزالاً وجدته في محمية طبيعية خارج "موسكو"
    Belki, kız frijit falandı. Herif de geyiği yedekte bekletiyordu. Open Subtitles ربما تراجعت الفتاة عن إقامة علاقة معه فأحضر غزالاً عوضاً عنها
    Bir geyik vurdum getirdim, sundurmanın önüne şurası gibi ayni. Open Subtitles إصطدتُ غزالاً كان واقفاً على التل من نافذتك الأمامية
    Sen, bir elinde tüfek, geyik veya- Open Subtitles . . أنت تحمل بندقية في يد و الأخر غزالاً
    Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, tüm sabah boyunca sadece tek bir geyik yakaladığımızı söyleyebilirim. Open Subtitles إن كان الأمر يجعلكِ تشعرين بالتحسّن فقد اصطدنا غزالاً واحداً طيلة الصباح
    Kasabada geyik avlamış en genç erkek. Hep bundan bahseder. Open Subtitles إنه أصغر ولد في البلدة يصطاد غزالاً هذا كل ما كان يتحدث عنه
    Biz de geyik almayız. Geyikleri neden alıyorsun? Open Subtitles يجب علينا أن نشتري غزالاً من أين تشتري غزالاً ؟
    Ne ala geyik gibi, ne bir ayı ne de bir geyik. Open Subtitles ، أنهُ ليسُ بحيوان الموظ ، وليسَ بدُب و ليسَ غزالاً
    Görevliler, yolun yakınlarında arabanın çarptığı bir geyik bulmuşlar. Open Subtitles لكن وجدت الشرطة غزالاً صُدم بواسطة سيّارة خارج الطريق بقليل.
    Geç kaldığımı biliyorum. Önüme birden bir geyik fırladı. Open Subtitles أنا أعلم أنّي متأخر غزالاً أتى من لا مكان
    Yol kenarında ölü bir geyik görsem kendi kendime "Bu daha başlangıç" diyorum. Open Subtitles إذا رأيت غزالاً ميتًا على جانب الطريق، أظن أن هذه البداية.
    Sanırım, geyik vurmak zorunda kalsaydım, hıçkıra hıçkıra ağlardım. Open Subtitles أظن أنني سأبكي بشده إذا أظطررت لقتل غزالاً
    geyiğe binebilmek için nazik olmak gerek. Bunu babam öğretmişti. Open Subtitles يجب أن تكون رقيقاً لتمتطي غزالاً والدي علمني الطريقة
    Ertesi gün, geyiğe çarpmamak için yoldan çıktığını söyledi. Open Subtitles اليوم التالي,قال انه انحرف ليتجنب غزالاً
    geyikti. Open Subtitles لقد كان غزالاً.
    Beraber avlanmışlardı ve geyiği saklandığı yerden çıkarmak için ayrılmışlardı. Open Subtitles كانا في الخارج يصطدان .. معاً و حسناً هما انفصلا كي يطاردا غزالاً
    Dilerdim ki ben bir ceylan, sen de bir antilop olsaydın ya da bir yaban keçisi. Open Subtitles اتمنى انني مازلت غزالاً وانت ما زلت ظبياً.. .. او وعلاً
    Biri bir ceylanı yaralamış, zavallı şey yaralı haliyle ağaçların arkasına kaçmış. Open Subtitles شخص ما صدم غزالاً وذلك المسكين فر هارباً نحو الغابة وهو مجروح
    Sonra bir geyikle, bir porsuğu içine tıkıyorsun. Open Subtitles وتحشر داخلها غزالاً وغرير - الغرير حيوان يتغذى على العسل -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus