Şuna bak. Ne kadar kalın. Bu oldukça iyi para getirecek. | Open Subtitles | أنظر لهذا, هذا غليظ جداً تباً, هذا سيجلب الكثير من النقود |
Seni kalın dudaklı köle. Ben dayanacağım. | Open Subtitles | هيا أيها العبد غليظ الشفاه سأحملك من الآن |
Biliyorsun, kalın ve kabarık, tarçınlı ve toz şekerli. | Open Subtitles | تحبّ ذلك تعرف, غليظ ورطب مع القرفة والسكر المطحون |
Daha kalın Vinnie. Boynundan daha kalın ve daha güçlü. | Open Subtitles | أنه غليظ, (فينى), أنه أغلظ من جذعه و أكثر قوة |
Bayağı solgun ama çok kalındır. | Open Subtitles | شاحب كما ترى ولكن \غليظ |
Belki senin derin kalın, ama peki ya annen? | Open Subtitles | قد تكون غليظ الجلد لكن ماذا عن أمك؟ |
Hay kafama! Ne hale geldim! Yaşlı ve kalın kafalı biri oldum! | Open Subtitles | أنا غليظ أنظري إلي، أنا عجوز و غليظ |
Merhaba! Sen kalın kafalı mısın? | Open Subtitles | مرحباً، هل أنت غليظ العقل؟ |
- Andy, bu kadar kalın kafalı olma. | Open Subtitles | - " آندي " لا تكن غليظ القلب |
Çok kalın bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل غليظ |
Çok kalın. | Open Subtitles | غليظ |
Çok kalın. | Open Subtitles | إنه غليظ, و... |
Cildim kalındır, duyarsızımdır Bay Rosetti. | Open Subtitles | أنا أتمتع بجلد غليظ (سيد (روزيتي |