"غنيمة" - Traduction Arabe en Turc

    • ganimet
        
    • ganimeti
        
    • ödül
        
    • Popo
        
    • vurgun
        
    • ganimetten
        
    • ganimetler
        
    • voli
        
    • zafer
        
    • Ganimetin
        
    • ganimetini
        
    • ganimetinden
        
    Benim rahatsızlığımı tedavi etmek için dışarıda yeterince iyi ganimet var. Open Subtitles أوه يا صاح، هناك غنيمة كافية جدا ً لمعالجة ما يمرضني
    Oğluna anlatırken böbürleneceğin, harika bir ganimet olabilirim. Open Subtitles يُمكنني أن أكون غنيمة تفتخر بها أمام ابنكَ.
    - Jambonun tadı daha iyi çünkü o bir zafer ganimeti. Open Subtitles ــ أجل، فعلت ــ وطعمه أفضل لأنه غنيمة النصر
    O adam ödül kazanabileceğimi söylemişti. Open Subtitles ابن السافلة قال ذلك الرجل بأنني سأجد غنيمة
    Ve, Popo, seninle konuşacak meseleler var. Open Subtitles وبالنسبة للـ(غنيمة)، أنت وأنا يجب الركوب معي.
    Sağlam vurgun. Ben bir şey satamadım. Open Subtitles مذهل , غنيمة رائعه لم أستطع بيع شيء
    Bu sandalyeyi, Boston sahillerine yakın bir ganimetten aldım. Open Subtitles أخذت هذا الكرسي من غنيمة في (بوسطن)
    Tüm ganimetler yine arzu ettiğinizi yapmak üzere sizin olacak. Open Subtitles أي غنيمة نأخذها سوف تكون ملكك لتتصرف بها كما تحب.
    Adamlarını hareke geçsinler diye heveslendirmek istersen tayfasının son vurgundan akla hayale gelmeyecek bir ganimet kaldırdığını biliyorum. Open Subtitles لو كنت بحاجة إلى شيء لحث رجالك على العمل، أعلم أن طاقمه يحتفظ بمُمْتَلَكات من آخر غنيمة التي ذو قيمة كبيرة
    Tayfasının eline son vurgundan çok değerli bir ganimet geçtiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أن طاقمه يحتفظ بمُمْتَلَكات من آخر غنيمة والتي ذو قيمة كبيرة.
    Bugünlerde herkes siyah bir sancak dikip on aptalı ganimet için peşinden gelmeye ikna edebilir. Open Subtitles في هذه الأيام أي رجل يمكنه حياكة راية سوداء والحصول على 10 حمقى كي يتبعونه ويمكنهم الحصول على غنيمة
    Sadece Sis'in Yedi Kılıç Ustası'ndan biriyle olan dövüşümden kalan bir savaş ganimeti. Open Subtitles غنيمة حرب من معركتي ضد أحد نينجا السيوف السبعة
    Yedi Ninja Kılıç Ustası'ndan biriyle olan dövüşümden kalan savaş ganimeti. Open Subtitles غنيمة حرب من معركتي ضد أحد نينجا السيوف السبعة
    Kapıdan girer girmez herkesin direkt göreceği ödül gibi bir şey değil bu burada öylece dursun. Open Subtitles وهي ليست غنيمة و لا ينتمي سيتين 'هنا ، أول شيء ل الجميع أن يرى ، الحق وأنت تمشي في وفوكين 'الباب الأمامي.
    O senin kollarında bir ödül. Çocukların da öyle olacak. Open Subtitles إنها غنيمة بين يديك و أطفالك سيكونون كذلك أيضاً
    Pride çok kötü, Popo. Open Subtitles الكبرياء خطيئة مميتة, يا(غنيمة).
    Evet, annene "Popo" dedim. Open Subtitles "نعم،لقدكنتألقبوالدتكمبـ"غنيمة .
    - Yeni yetme bir hırsız için büyük vurgun. Open Subtitles هذه غنيمة كبيرة للصّة مُبتدئة.
    Kutsal savaşlara katılma amaçlarının ganimetler olduğunu herkes bilir. Open Subtitles كلنا نعرف ان الحملات الصليبية كانت بمثابة غنيمة لهم فقط .
    İyi voli vurmuşsun. Open Subtitles لقد حصلت على غنيمة جيدة
    Eğer olmasaydı, zafer bayrağını taşıyan kanlı eller kadar coşkulu davranırdım. Open Subtitles لو فتحتهُ ستتأكد من القول، كما لو كانوا غنيمة لجزء من النصر
    Maalesef bu adam Ganimetin tayfasından kimsenin sağ çıkmasına yönelik bir yol bulmaya niyetli değildi. Open Subtitles لكن يبدو أن هذا الرجل كان غير قادراً على رؤية أي نتائج قادمة وأن يرى عضو من أعضاء غنيمة هذه السفينة ينجوا
    Ben bilgiye sahibim, siz de Westmoreland'in ganimetini çıkarmak için gereken fiziksel yeterliliğe. Open Subtitles أنا معي المعلومات (و أنت معكم الأدوات اللازمة لإخراج غنيمة (ويستمورلاند
    Onun tayfaya kazandırabilecekleri Good Fortune ganimetinden katbekat daha fazla. Open Subtitles علاقة الطواقم بها تستحق أكثر من المبلغ الذي رفضته، من غنيمة سفينة (الحظ الجيد...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus