Hayır, bu iyi değil. Buradan erişemiyorum. | Open Subtitles | لا , إنه غير جيّد لا أَستطيع دخوله من هنا |
Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | حسنا، هذا غير جيّد! [إرتجاف] ماذا عملت أنت ني؟ |
Bu iyi değil Roy. Bizim için iyi değil. | Open Subtitles | هذا غير جيّد، روي غير جيّد لك او لنا |
İşe yaramaz piç kurusu, Şekerleme yapıyorsun ha! | Open Subtitles | الكسلان غير جيّد. يتَمَتُّع بغفوتة. |
Salak doktor spermlerimin işe yaramaz olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | طبيب أخرس يَقُولُ حيمني غير جيّد. |
Bu hiç iyi olmadı! | Open Subtitles | هذا غير جيّد! أنا على متن سفينة! |
Pekâlâ, Happy'nin lafını çalayım, hiç iyi olmadı bu. | Open Subtitles | حسناً، لأسرق جملة (هابي) المعروفة، غير جيّد. |
Aniki bu gibi konularda pek iyi değildir. Bu gibi mi? | Open Subtitles | أنيكي ، غير جيّد في هذه الأمور |
Ayakkabıların hiç iyi değil. Yarın seni yenisini almaya götürürüm. | Open Subtitles | حذائك غير جيّد سنشتري غيره يوم الغدّ |
Bu pek iyi değil. | Open Subtitles | حَسناً، هذا غير جيّد |
Hiç iyi değil. Telefonu kapalı olmalı. | Open Subtitles | هذا غير جيّد ،هاتفه مغلق |
-Bu su iyi değil, patron. -Olamaz! | Open Subtitles | الماء غير جيّد يا رئيس |
- Peki... - Bu hiç iyi değil! | Open Subtitles | حسنا هذا غير جيّد |
Annen yok ve babanda işe yaramaz bir adam. | Open Subtitles | فأنت ليس لديك أمّ، وأبيك غير جيّد! |
Kardeşin, işe yaramaz. | Open Subtitles | أَخّوكَ، هو غير جيّد. |
İşe yaramaz, öteki? | Open Subtitles | غير جيّد. قادم. |
Burası artık işe yaramaz, tamam mı? | Open Subtitles | هنا غير جيّد بعد الان, اوكيه؟ |
Lanet olası işe yaramaz! | Open Subtitles | هو غير جيّد. |
hiç iyi olmadı bu. | Open Subtitles | أمر غير جيّد. إذن... |
- Bu hiç iyi olmadı. | Open Subtitles | ذلك غير جيّد. |