"غير سار" - Traduction Arabe en Turc

    • nahoş
        
    • tatsız
        
    • rahatsız edici
        
    • hoş olmayan bir
        
    • tatsızlık
        
    Bir çözüm yolu var ama biraz nahoş, ama sadık olursanız, işe yarayabilir. Open Subtitles هناك حل إنه غير سار ولكن إذا ما كنتما مخلصان تمام فسوف ينجح
    Bay Keller'la geçenlerde oldukça nahoş bir görüşme yapmıştık da. Open Subtitles أنا والسيّد كيلر، كان لنا مُؤخّراً تعامل غير سار للغاية.
    Eğer yanılıyorsan, Benson, intikamım çok yavaş ve nahoş olur. Open Subtitles لو أنك مخطئ يا بينسون فسوف يكون إنتقامي بطيئاً و غير سار
    Eğer bu bilgiyi dışarı çıkarmak için seni zorlarsam, oldukça tatsız olacak. Open Subtitles إذا توجب علي أخذ هذه المعلومة بالقوة منك فسيكون هذا غير سار للغايه,
    Sevişirken nasıl gözüktüğünle ilgili, gözümde oldukça tatsız bir imaj canlanıyor. Open Subtitles أتخيل منظر غير سار جداً بشأن مظهرك أثناء المعاشرة.
    1 Haziran gününün erken saatlerinde, garip ve rahatsız edici bir rüya gördüm. Open Subtitles فى وقت متأخر من ليلة السبت الأول من يونيو حلمت حلماً غريباً حلماً غير سار
    Ziyaret bölgesinde hoş olmayan bir durum olduğunda sizden olduğunuz yerde kalmanızı rica ediyoruz. Open Subtitles الآن، إذا حدث أيّ شيء غير سار في منطقة الزيارة نطلب منك البقاء دون تحرّك
    nahoş bir şey yaşanmasına gerek yok. Hepinizi burada tutmak istemiyorum. Open Subtitles هذا لا يجب أن يكون غير سار ، وأنا لا أريد أن تبقوا جميعا هنا.
    Yalnızca düşündüğüm kadar nahoş değildi. Open Subtitles ولكن الأمر لم يكن غير سار كما كان .. يفترض أن يكون
    Yaşadığın şey ne kadar nahoş olsa da böyle bir korku üretmek için yeteri kadar travmatik değil.. Open Subtitles هذا غير سار تماماً مثل التجربة السابقة لايمكن لهذه الصدمة أن تكون كافية لتوليد كل هذا الخوف
    nahoş bir durum olsa da etkileyici bir yol olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles لكن الكلبة ستحصل على دروس سباحة؟ علي القول ذلك كان غير سار لكنه فعال
    nahoş bir iş göreceğiz ve bundan bahsetmek istemiyorum. Open Subtitles سنذهب لفعل شيء غير سار ولا أريد الحديث عنه
    Fikirlerin için değil insanların kafasındaki imajın için sevilmek nahoş bir duygu. Open Subtitles فمن الإحساس غير سار لتكون الحبيب ليس لأفكارك ولكن لصورتك فى اذهان الناس
    Ekselansları eğer bu hiç beklenmedik, bu tatsız haber doğruysa.. Open Subtitles صاحب السمو ، إذا كان هذا صحيحا، هذا غير متوقع تماما وخبر غير سار
    İnanın bana diğer seçenek çok daha tatsız olurdu. Open Subtitles صدقونى ، البديل سيكون غير سار على الاطلاق
    tatsız ve açıkçası bana göre küçük bir Teksas Katliamı ama gerçek. Open Subtitles غير سار وبصراحةً مذبحة صغيره مثل "تكساس" علي ذوقي ولكن صحيح للغاية
    Tüm bildiğim, birini kovmanın her zaman tatsız olduğudur. Open Subtitles كل ما أعلمه, أن طرد أحدهم هو أمر غير سار
    tatsız bir durum fakat durum kontrol altına alındıktan sonra işler her zamanki gibi olacak. Open Subtitles هذا غير سار ولكن بمجرد احتواء الوضع ، فإن العمل سيكون كالمعتاد
    Onun da o gece kurban ve sanıkla tatsız bir karşılaşması olmuştu. Open Subtitles حظى أيضًا بلقاء غير سار مع الضحية والمتّهم في تلك الليلة
    1 Haziran gününün erken saatlerinde, garip ve rahatsız edici bir rüya gördüm. Open Subtitles فى وقت متأخر من ليلة السبت الأول من يونيو حلمت حلماً غريباً حلماً غير سار
    Bilmiyorum, belki de seni hatırlamamı engelleyen, hoş olmayan bir şeyler vardır. Open Subtitles لا أعرف ، ربما ثمة شيء غير سار يمنعني من تذكرك
    Bayan Danvers'la aralarında ufak bir tatsızlık oldu. -Ah, Tanrım. Open Subtitles هناك خلاف غير سار "بينه والسيدة "دينفيرز

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus