"غير ملائم" - Traduction Arabe en Turc

    • uygunsuz
        
    • uygun değil
        
    • Kötü bir
        
    • uygun olmayan
        
    • yersiz
        
    • garip
        
    • yetersiz
        
    • yanlış
        
    • Münasebetsiz
        
    • uygun olmadığını
        
    Bu çok uygunsuz. Hayır, ondan daha da kötü. Bu yanlış. Open Subtitles هذا غير ملائم جداً لا، هذا أسوأ من ذلك, إنه خاطئ
    Bak, seni temin ederim uygunsuz hiçbir şey olduğu yok. Open Subtitles اسمع, أريد أن أطمئنك أن لا شيء غير ملائم سيحدث
    Biraz uygunsuz davranmasına izin veririm, sonra kendimi iyi hissetmediğimi söylerim. Open Subtitles سأجلعه في وضع غير ملائم ثم سأخبره أنني لست على مايرام
    Biliyorsun, oğlun takıma uygun değil. Open Subtitles أتعرفين , أعرف ان ابنك غير ملائم , ولكن ناثان ملائم
    Bay Cady'yi buranın yerleşmek için oldukça Kötü bir yer olduğuna... ikna etmek için yasal yollar olduğunu da unutma. Open Subtitles تذَكر فقط أن هناك طرق قانونية لإقناع السيد / كيدى بأن هذا المكان غير ملائم ليعيش المرء به
    Krusty, devlet dairesine uygun olmayan duygusuz bir baş belasıdır. Open Subtitles كرستي لا يشعر مع الآخرين وهو غير ملائم لمنصب كهذا
    Ama herkesten saklıyorum çünkü bir kez daha tamamen uygunsuz birini seçtim. Open Subtitles لكنني كنت أخفيها عن الجميع لأنني مجددا اخترت شخصا غير ملائم البتة.
    Bizim burada parfüm bayanlar için uygunsuz bir şeydir. Open Subtitles بالنسبة لنا هنا فاننا نشعر بأن العطر غير ملائم للسيدات
    Dünya için biraz bela dilemek asla uygunsuz kaçmaz. Pekâlâ, herhangi bir istek var mı? Ya siz, Doktor? Open Subtitles انه غير ملائم اطلاقا ان نتمنى للعالم امنية سيئة قليلا هل هناك اى طلبات ؟
    Müstakbel eşim olarak uygunsuz arkadaşları konusunda görüşlerimi dikkate alması doğal. Open Subtitles و كزوجتي كان لابد لها من انتقاء اصدقائها لانه هناك بعضهم غير ملائم لها
    uygunsuz davranan sensin. Open Subtitles أنتما اللذان تصرّفتما على نحوٍ غير ملائم
    Kızınızla aramda uygunsuz hiçbir şey yaşanmadı. Open Subtitles لا يوجد هنالك أي شئ غير ملائم يحدث بيني و بين أبنتكم
    Bunun son derece uygunsuz olduğunu düşünebilirsin, ama ona âşığım. Open Subtitles تعتقد بأنه غير ملائم أبداً، ولكنه صادف أنها المرأة التي أحب.
    "Ölü Ölüdür" sloganı hastane esaslarına hemen hemen hiç uygun değil. Open Subtitles شعار الموت هو الموت غير ملائم في أرضية مستشفى
    Ayrıca kraliyet kıyafetlerinin hiçbiri de iklime uygun değil. Open Subtitles مع كل أزياء حكم الإمبراطورية المناخ دائما ما يكون غريباً و غير ملائم
    Kötü bir zaman sanırım. Misafirleriniz varmış... Open Subtitles أعتقد أن الوقت غير ملائم لديكم صحبة، لذا...
    Belli ki Kötü bir kararmış. Open Subtitles أوبفلوسلي تحرّك غير ملائم.
    Arada bir uygun olmayan bir şey dendiği zaman kafayı yer manyaklar. Open Subtitles وفي كل وقت وآخر يقلن شيئا غير ملائم قليلا فإنهن أصبن بالخبل
    Alan, bunun gerçekten yersiz olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أتعلم يا آلان، أعتقد حقاً أن هذا أمر غير ملائم.
    İkimizi müşteri olarak kabul etmek garip olduğu için birimize seçtirdi. Open Subtitles كان أمراً غير ملائم لها أن ترى كلانا لذا جعلتنا نختار
    Kısa boylu olmadığımı biliyorum ama niye zaman zaman ortalama boyum hakkında kendimi yetersiz hissediyorum? Open Subtitles الان , انا اعرف اننى لست قصيراً لكننى احياناً اشعر اننى غير ملائم لطولى المناسب
    Bay Kemp bu çok Münasebetsiz bir soru oldu. Open Subtitles استطيع القول سيد كيمب أن ذلك التعليق غير ملائم
    Eğer dikkatli bakarsan kral olmaya uygun olmadığını görürsün ama sen doğanın güçlerini kullanarak bunu başarmaya çalışıyorsun. Open Subtitles انت غير ملائم لتكون ملك لو نظرت اليها حقا لَكنَّك سَتعارض قوى الطبيعةِ لجَعْلها هكذا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus