"فأردت" - Traduction Arabe en Turc

• istedim
• dedim

Böyle güzel nesneleri nasıl yarattığınızı sorabilmek için sizinle tanışmak istedim.
فأردت أن أقابلك لأعرف كيف تتمكن من صنع هذه الأشياء الجميلة

Ve bu seni düşünmemi sağladı, arayıp arayı kapatmak istedim.
مما دعاني إلى التفكير بكِ فأردت أن اتصل وأعرف أخبارك

Orada sevgi vardır. Neden çalışmak için böyle insanlarla birlikte olamadığımı bilmek istedim.
كان هناك حب، فأردت أن أعرف لماذا ليس لدي زملاء مثل هؤلاء؟

Işığını açık gördüm de. Bir şeye ihtiyacın var mı, sorayım dedim.
لقد رأيت منزلك مضاءاً فأردت أن أسئلك لو إحتجت أي شئ , لقد أخبرتني أمي بما حدث

Eve gidiyordum ama yol kapandı ben de size yardım edeyim dedim.
لقد كنت في طريقي ولكنني وجدت الطريق مغلق فأردت أن أساعد هؤلاء الناس

Parti cuma günü o yüzden sistemin nasıl çalıştığını kontrol etmek istedim.
الحفل يوم الجمعة,فأردت أن أتأكد بأن النظام كامل تقريبا

Burada olduğuna sevindim. Seninle konuşmak istedim.
أنا سعيد أنك متواجد هنا فأردت التحدث معك.

Bildiğini biliyorum, ve büyük ihtimalle çıldırmışsındır bu yüzden açıklamak istedim.
أعلم أنكِ تعرفين و أنتِ مندهشة تماماً على الأرجح فأردت أن أشرح لكِ

Daha büyük bir şey almak istedim şu bebek evlerinden biri gibi.
...لذا فأردت أن أحضر لها ما هو أكبر كأحد هذه المنازل الصغيرة

Fiyat binlerce dolara çıkabilir diye düşündüm ve sadece bir parçası olmak istedim.
أظن أن المبلغ سيصل للآلاف فأردت فقط أن أكون جزءا من ذلك

Ah, Gece için çıkıyorum. Nasıl olduğunu görmek istedim.
لقد كنت في طريقي إلى الذهاب، فأردت أن أرى تقدمك

Ortada dönen bir şey vardı, detayları öğrenmek istedim.
كانت تجري نوع ما من الصفقات فأردت التفاصيل

Seni üzdüğünü fark ettim. Nedenini öğrenmek istedim.
كان يبدو عليك الإستياء فأردت معرفة السبب.

Ben de baban olarak bir şey yapmak istedim... Belki bir araba...
فأردت أن أفعل شيئاً ما كأب ففكرت في السيارة

Bisikletini haşat ettiğim için kötü hissettim. Yeni bir tane almak istedim.
شعرت بالأسى لتحطيمي دراجتك فأردت أن أشتري لك واحدة جديدة

Bu yüzden buraya gelip senden özür dilemek istedim çünkü bir şerefsiz gibi davrandım ve bunun farkındayım.
فأردت المجيء هنا والاعتذار لك لأنني تصرفت كأحمق وأعلم ذلك.

Sadece etrafımda kimse olmadan buradan çıkmak istedim.
فأردت الخروج من دون الحاشية هذا كل ما في الأمر

Rafael ile konuştum ve buluşma istedim.
لقد تحدثت للتو إلى رافائيل، فأردت أن ألتقي به.

Meraklı şişko buraya çıktı, korkutayım dedim.
لقد جاءت البدينة الفضولية، فأردت أن أُخيفها قليلاً.

Neyse. Seni gördüm, bir selam diyeyim dedim.
على كلِ رأيتكِ فأردت أن ألقيبتحياتي..

- Korkutucu bir çocuğun bunu yaptığını gördüm. Ben de deneyeyim dedim.
رأيت طفلا خائفا يفعلها فأردت أن اجربها