Hayır, garip hissediyorum ve de yarın için fotoğraf işlerim var. | Open Subtitles | لا، فأنا أشعر بالغرابة، و كذلك مهمّة التحميض سينتهي موعدها غداً |
Bu günlerde kendimi yaşlı bir adam gibi hissediyorum haliyle. | Open Subtitles | فأنا أشعر بأني رجل عجوز هذه الأيام على ما يبدو |
Elimde değil. Seni bulduğumdan beri sana karşı sorumluluk hissediyorum. | Open Subtitles | ليس بيدي حيلة، فأنا أشعر بالمسئوليّة نحوكَ، مُذ عثرتُ عليك. |
Berbat bir geri çekilme hissi süreci sonrasında, tıpkı kafein eksikliğinin baş ağrısı gibi, artık hoş hissediyorum. | TED | وبعد فترة وجيزة من شعور الانسحاب الرهيب حقا، كأنه صداع بسبب قلة الكافيين، فأنا أشعر بالطمأنينة الآن، |
Emin değilim, ama ne olduysa, kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً ولكن أياً كان فأنا أشعر بشيء عظيم |
Bunu şimdi yapmalıyım. hissediyorum. | Open Subtitles | على القيام بهذا الأمر الآن فأنا أشعر به فى داخلى. |
Ve şimdi gitti ve sanki kolumu kaybetmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اما الآن عندما اختفى فأنا أشعر انني افتقده |
Tabii ki etkiledi! Bütün gün kendimi ümitsiz hissediyorum! | Open Subtitles | بل تؤثّر فيّ فأنا أشعر بالكآبة الشديدة طوال اليوم |
Bir şey itiraf etmeliyim, biraz aptal gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف بشيء فأنا أشعر بأنني سخيف إلى حد ما |
Kendini kurtarabildiyse tek başına da olsa başardığını hissediyorum. | Open Subtitles | ربما أنقذ نفسه حتى ولو لم تصدقيني فأنا أشعر أن أندري حي |
Yani, dile getirmemiş olsamda, ben de aynı şeyleri hissediyorum. | Open Subtitles | .. كما تعرّفين ، الأمر يُعرف دون الحاجة لقوله . فأنا أشعر بالشعور نفسه اتجاهك |
Duymama bile gerek yok, başımda hissediyorum. | Open Subtitles | أن لا أحتاج لسماع ذلك جتى. فأنا أشعر بها على الأصابع. |
Kalbime mukayyet ol Tanrım, kalbim patlıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أمسك بقلبي, يا إلهي, فأنا أشعر أنه ينفجر. |
Ama eğer, gerçekten doğruyu bilmek istiyorsan eskiye göre tamamen farklı bir kişi gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن إن كنتِ تريدين معرفة الحقيقة فأنا أشعر وكأنني شخص مختلف تماماً عما كنته حينها |
Bu yüzden çok yalnız hissediyorum. | Open Subtitles | لذا فأنا أشعر بأنني وحيدة في الوقت الحالي |
Şimdi, söylediğim gibi, burası, burası ve burası acıyor. | Open Subtitles | كما قلت فأنا أشعر بالألم هنا وهنا وبالخلف |
Senin gibi başarılı bir oyuncudan gelince gururum okşandı. | Open Subtitles | أن يكون هذا الكلام صادراً من ممثلة بارعة مثلكِ، فأنا أشعر بالإطراء |