Eğer çocuk hala serbestse ilk derin tarama size yapılacak Bölge Şefi Smythe. | Open Subtitles | إن مازال الفتى حر فأول بحث عميق سيجرى عليك يا رئيس المنطقة سمايز |
İlk çift nota ve diğer sonraki çiftler farklı ilişkiyle bağlanmışlar. | TED | فأول نغمتين وكل زوج من النغمات بينها علاقات مختلفة. |
Yani ilk konu kenar mahallelere yüksek kaliteli temel sağlık hizmeti götürmektir. | TED | إذن فأول نقطة هي جلب الخدمات الاساسية الى داخل الحي الفقير بجودة عالية |
Bu yüzden ilk yapmamız gereken toprak üstünde deneyler, özel konteynerler içinde, çevreden uzakta. | TED | ولذلك فأول شيء تفعله هو تجارب كاملة على الأرض، في حاويات خاصة بمنأى عن البيئة. |
Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor. Bu kalıp beklenti yaratıyor. | TED | فأول فكرتين في تلك القائمة تكوّن نمطا، وذلك النمط يكوّن توقعات. |
Peki, bu problemi bir dövme ile çözmeye çalışırsanız ilk adım elektrik ileten bir dövme yapmak olacaktır. | TED | حسنًا، إذا حاولت حل المشكلة باستخدام الوشم، فأول خطوة هي صنع وشم موصل للكهرباء. |
Böylece, ilk kez bunu yaptığımda, vay, dedim. | TED | فأول مرة حاولت فيها قطع التوفو، قطعتها بعنف، هكذا |
Hikaye anlatmak hakkında ilk öğrendiğim ve hep uyguladığım şey, paniktir. | TED | لهذا فأول شيء تعلمته عن سرد القصة، وهو ما أفعله طوال الوقت، هو الفزع. |
Ve, buna bağlı olarak, benim ilk konum ölüm değil, obezitedir. | TED | ولذا فأول موضوعاتي، فيما يتعلق بهذا، ليس عن الموت، لكن عن السُمنة. |
Bu yüzden bu "şifalı deniz ürünleri" fikriyle ilgili ilk şey onun bizim ihtiyaçlarımızı gözönünde bulundurmasıdır. | TED | لذا فأول شئ عن فكرة الوجبات البحرية التصالحية هذه هي أنها تأخذ إحتياجاتنا في الحسبان. |
Adalet mücadelemde yapmaya çalıştığım ilk şey kendimi denklemden çıkarmak. | TED | فأول شيء أحاول القيام به في حملتي المُنصفة هو محاولة استبعاد نفسي من المعادلة. |
Bir haydutun yapması gereken ilk şey birine yardım eli uzatmaktır. | Open Subtitles | أترى، فأول شيء على الخارجين عن القانون أن يفعلوه هو مدّ يد المساعدة |
...ilk icraatım çoğunuzu öldürmek ve kasabanızı cüruf olana kadar yakmak olurdu. | Open Subtitles | فأول أعمالي هو قتلكم جميعاً وحرق مدينتكم إلى رماد |
Ele geçirdikleri ilk şey halkın iletişim kaynakları, bilirsin, radyo, TV, gazeteler olur. | Open Subtitles | فأول شيء يقومون بالسيطرة عليه هي السبل التي يتواصل بها الناس مثل الراديو والتلفزيون والجرائد |
Bunlar içimizden en iyilerinin Bile başına gelir annen ve ben ilk kez beraber oldugumuzda, | Open Subtitles | لأن هذا يحدث لأفضل الرجال فأول مرة جربنا أنا وأمك الأمر |
Annen izin alman için tezkere yazdığında... ilk iş, onu katlayıp cebine koyarsın. | Open Subtitles | و عندما تسلمك والدتك ورقة للمدرسة فأول ما ستفعلينه هو ثنيها و وضعها في جيبك |
Eğer kızınızla beraber yaşamınıza devam etmek istiyorsanız, ilk yapmanız gereken kendinizi toplarlamanızdır. | Open Subtitles | إذا أردت متابعة العيش مع ابنتك فأول ما يجب أن تفعليه هو أن تستجمعي قواك |
L benim imparatorluk oluşturmak zaman, ben yapacağım ilk şey cadılar dünya kurtulmak olduğunu. | Open Subtitles | عندما أشكّل إمبراطوريتي ، فأول شيء سأفعله هو أنني سأخلّص العالم من الساحرات |
Bir adam öldürüldüğünde, gerçek düşmanının kim olduğunu öğrenmek için ilk olarak biriyle konuşurlar-- karısıyla. | Open Subtitles | إن قُتِل رجل فأول شخص يريدون التحدث إليه ليعرفوا من هم أعداؤه هي زوجته |
Çünkü eğer bu işi beynim yapıyorsa, görmek istediğim ilk kişinin, alınmayın ama Doc olacağını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | لأنك لو ظننت أن هذا عقلي يفعل هذا , فأول شخص أريد أنأراه,لااٌقصدالاهانة, .سيكون. |