"فائق الاحترام" - Traduction Arabe en Turc

• tüm saygımla
• Saygısızlık etmek istemem

Efendim tüm saygımla hastanın, durumu tam olarak anladığını sanmıyorum. Hastayı duydunuz, Dr. Yang.
سيّدي، مع فائق الاحترام لا أظنُّ المريض اطّلعَ على حقيقةِ الأمر

Tekrar tüm saygımla efendim sizin ona yaptıklarınızdan sonra, onu suçlayamam.
مرة اخرى سيدي مع فائق الاحترام بعدما فعلت معه انا لا الومه

tüm saygımla söylemek isterim ki efendim, bundan daha büyük sorunları hallettik biz.
مع فائق الاحترام ، سيدي أنا تعاملت مع مشكلات أكبر من هذه.

Saygısızlık etmek istemem efendim ama bunun nasıl bir yardımı olacak?
مع فائق الاحترام يا سيدي، ماذا سيفيدنا ذلك؟

Saygısızlık etmek istemem ama Yüzbaşı bu konuda söyleyeceklerim bu kadar.
ومع فائق الاحترام ايها الرائد هذا كل ما ساخبرك به

Saygısızlık etmek istemem;
مع فائق الاحترام لدينا صاروخ يبني

Dolayısıyla, tüm saygımla beraber, sanırım kararımı uygulayacağım.
ولذلك مع فائق الاحترام... اعتقد انى ساقوم بالاتصال.

tüm saygımla, Hakim bu aşırı saçma.
مع فائق الاحترام أيها القاضي هذا جنون

Efendim, tüm saygımla söylüyorum ki 2.
سيدي مع فائق الاحترام

Yüzbaşı, tüm saygımla belirtiyorum 2.
مع فائق الاحترام ايها الرائد

Saygısızlık etmek istemem ama eğer bunu Freebo yapmışsa Miami'de değildir.
مع فائق الاحترام حضرة الملازم، إن كان (فريبو) الفاعل فلن يكون بـ(ميامي)

Saygısızlık etmek istemem, Majesteleri ancak son olayların nasıl geliştiğini düşünürsek bu işe Sookie'yi katmak pek iyi bir fikir olmayacaktır.
مع فائق الاحترام يا صاحب الجلالة، بالنظر لتطوّرات الأحداث الأخيرة، الزّج بـ(سوكي) في هذه المعمعة قد لا تكون فكرة سديدة

Saygısızlık etmek istemem ama Bay Adams, görevim bu değil.
مع فائق الاحترام سيد (ادامز) , هذا ليس ما وكلت من أجله.

Saygısızlık etmek istemem ama Bay Adams'ın sana... verdiği parayla daha derine inmeni öneririm.
مع فائق الاحترام , مع كل المال الذي يدفعه لك السيد (ادامز), اقترح ان تتعمق في التقصي عن الامر.

Ben de Saygısızlık etmek istemem ama bu sizi değil Wessex'i ilgilendiren bir mesele!
مع فائق الاحترام فإنه ليس عملك -انه شأن (ويسيكس ) - أوتريد سيعود إلى (كوكهوم )