| Ben Madam Chenal'ı gezdirirken sen de kızı Fanny'ye göz kulak ol. | Open Subtitles | اعتني بـ فاني ابنة السيدة شانيل بينما اعطى أمها جولة في المزرعة. |
| Harika, Fanny, nihayet bir koca seçememiş olmamın gerçek sebebini keşfettin. | Open Subtitles | أحسنت فاني , لقد كشفت السبب الحقيقي لماذا لم أجد زوجاً؟ |
| Bana öfkeli olabilirsin, Fanny, ama bana acımaya cüret etme. | Open Subtitles | إغضبي مني , فاني لكن لا تجرؤي على الإشفاق علي |
| Burada yaptığı önemsiz iş yerine, Fannie gibi yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmesini isterdim. | Open Subtitles | تمنيت لو أنهُ يساعد الناس المحتاجين كـ فاني بدلَ هذه التفاهات التي يقوم بها هُنا |
| O taş sandıktan bir tek altın alan bir ölümlü sonsuza dek cezalandırılacaktı. | Open Subtitles | أي فاني سيأخذ شيئاً من الصندوق الحجري ستحل عليه اللعنة للأبد |
| Belki derinlemesine düşünmeliyiz, ama onlara yardım etmekte kararlıyım Fanny. | Open Subtitles | ربما الأمر يحتاج لتفكير أكثر لكنني مصمم على مساعدتهن ,فاني |
| Fanny, neden içimizden sana yardımı dokunacak biriyle konuşmuyorsun ki? | Open Subtitles | فاني لا نتحدث الى بعضنا بقلة احترام وتعالي اني احجمه |
| - Fanny... - Lütfen, Fanny. Bay Keats hakkında ne diyeceğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | فاني احتاج ان اعرف ما رأيك بالسيد كيتس لقد انتظرت اسبوعين لتشاركيني رأيك |
| Beni ara, Fanny teyzeni değil. Ben bunun için buradayım. | Open Subtitles | اتصلي بي و لَيسَ بعمّتَكَ فاني هنا لهذا الغرض |
| - Fanny gümüş kutularının bulunduğu yerin anahtarını istiyor. - Ne yapacakmış anahtarı? | Open Subtitles | ـ فاني تريد مفتاح خزانة الأواني الفضية ـ ماذا تريد فاني منهم؟ |
| - En azından Fanny'den kaçabiliyor. - Onunla tek kelime konuşmadın. | Open Subtitles | ـ على الأقل يمكنها الهرب من فاني ـ أنت لم تقولي ولا كلمة واحدة إلى فاني |
| - Ama yeni geldin. Fanny'yle önemli bir işim var. | Open Subtitles | اعذروني، لكن أملك مهمة من فاني وهي عاجلة |
| İki kitap aradına sakladığın Fanny Farmer'ı buldum. | Open Subtitles | لاحظتُ ذلك الصندوقِ مِنْ مزارعِ فاني إنحصرتَ بين كِتابين. |
| Tanrı aşkına! Bayan Fanny Firkins'in perdesi arkasına saklanmış ne yapıyorsunuz? | Open Subtitles | يا إلهي , ماذا تفعل مختبئاً خلف السيدة فاني فيركينز؟ |
| Hakikat şu ki, Fanny, ama bu aramızda kalmalı, kimseye söylememelisin. | Open Subtitles | الحقيقة يا فاني و هذا سر بيننا يجب أن لا تخبري أحد |
| Fanny, her şeyi yap ama sevmeden evlenme. | Open Subtitles | فاني , إفعلي أي شئ إلا أن تتزوجي بدون مشاعر |
| Fanny Knatchbull, Fanny Hatton, Fanny Wildman, Fanny Plumptre. | Open Subtitles | فاني ناتشبل,فاني هاتون فاني ويلدمان,فاني بلمتري |
| Ben Fanny'nin arzusu üzere Mr Plumptre'si hakkında karar vermesine yardım etmek için buraya davet edildim. | Open Subtitles | لقد تمت دعوتي للبقاء هنا تلبية لرغبة فاني لمساعدتها في إتخاذ قرارها بشأن السيد بلمتري |
| Alçıyı çıkarmak için altı hafta sonra seni tekrar görmem gerekiyor, Fannie. | Open Subtitles | يجب أن أراكِ مرةً أخرى في غضون ستة أسابيع يا فاني لإزالة الجبص |
| Karanlık olan, bir ölümlü gibi yaşayarak kaderini gerçekleştirmenin yolunu arıyordu. | Open Subtitles | أراد الشرير مراوغة قدره: وأن يعيش كإنسان فاني. |
| Hayallerinin rolü Funny Girl'den Fanny Brice için çalışıyor. | Open Subtitles | من حلمها في أداء دور فاني بيرس في الفتاة المضحكة |
| - Fanning'i öldürmek zorunda mıydın? | Open Subtitles | - هل كان عليك قتل "فاني"؟ " - من هو "فاني |
| Hiçbir ölümlünün kaçamayacağı ürkütücü bir bakış açısıdır. | Open Subtitles | إنها رؤيه مُريعة بالقدر الوحيد الذي لا يهرب منه أي فاني |
| Yada yaşayamazsın. Sen ölümlüsün. Ölümlüler ölür. | Open Subtitles | أو لا، فإنك فاني الفانون يموتون |
| Sen busun işte... sanki yedi yaşındayken Vanny amcam, sana kıçımızla güldüğümüz gibi. | Open Subtitles | مثلما كنت بالسابعه عندما "كنت تضحكني و عمك "فاني |
| Uzun zamandır evimde yaşıyorsun, Fanny Price, Senin de odan sıcak olmalı. | Open Subtitles | طالما أنتِ في منزلي يا فاني) ، فستحصلين على تدفئة) |
| Unutmayın başka hiçbir ölümlüyle paylaşamayacağımız bu platoda nerede olursak olalım, birbirimizle iletişim kurarız. | Open Subtitles | تذكروا... في هذا المكان الذي لا يشارككم فيه أي مخلوق فاني |