Sizin gibi güzel bir kız Prag'ın en berbat semtinde ne arıyor? | Open Subtitles | ما الذي تفعله فتاة جميلة مثلك في هذا الجزء الفظيع من براغ؟ |
Yani örneğin New York' da, güzel bir kız görürsen, direkt yanına gidebilirsin. | Open Subtitles | أعني أن في نيويورك , عندما ترى فتاة جميلة , يمكنك الذهاب إليها. |
Söyle bakalım evlat, dün gece orada Güzel kız var mıydı? | Open Subtitles | حسنا يا بني هل كان يوجد أي فتاة جميلة ليلة أمس؟ |
Öyle olsun bebeğim, umarım günün birinde rolleri değişiriz. | Open Subtitles | أوه، حسنا، موافق، فتاة جميلة. لربما أنت ستجعلينى اعود للمجاملات يوما ما. |
Bir zamanlar, çok güzel bir kutuda yaşayan çok tatlı bir kız vardı... ve herkes onu severdi. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك فتاة جميلة جدا عاشت فى صندوق جميل وكان الكل يحبها |
Sen çok güzel bir kızsın, ama biraz fazla girginsin. | Open Subtitles | أنت فتاة جميلة للغاية مع ذلك متهورة قليلاً |
Bak burada güzel bir kızla olmak harika bir şey. | Open Subtitles | أنظري، لقد كنت أمضي وقتا ممتعا كوني فتاة جميلة هناك |
Öyle güzel bir kız neden dudaklarını Angelina'ya benzetsin ki? | Open Subtitles | لماذا هي فتاة جميلة مثل لها الذهاب أنجلينا على شفتيها؟ |
Kabul etmesinin tek nedeni çok güzel bir kız olmanmış. | Open Subtitles | قال لي السبب الوحيد وقال إنه وافق لأنكِ فتاة جميلة |
Bahçe Anma Günü'ne kadar açılmayacak ama 20 santimlik topuklularla kokteyl dağıtmak istersen güzel bir kız her zaman işime yarar. | Open Subtitles | باتيو لن يفتح حتى يوم الذكرى لكن إن كنتِ ستقدمين الكوكتيل في كعب طوله 6 إنش أستطيع الإستفاده من فتاة جميلة |
Nişanlın olsa bile güzel bir kız bu gerçeği değiştiremez. | Open Subtitles | فتاة جميلة لن تغير هذه الحقيقة، حتى ولو ستكون خطبيتك. |
güzel bir kız ortadan kaybolduğunda genelde iki şekilde sonuçlanır. | Open Subtitles | فتاة جميلة تختفي في الغالب هذا يعني امرا من اثنين |
Bilirsin, her Güzel kız amigo olmak zorunda değil. | Open Subtitles | تعرفين ، ليس من الضرورة ان كل فتاة جميلة ان تكون مشجعة |
Güzel kız gören herkes aklını yitirmez. | Open Subtitles | ليس الجميع تنخدع أحكامهم أمام وجه فتاة جميلة |
Güzel olmazsan sayfadaki 20 Güzel kız arasından neden seni seçsinler? | Open Subtitles | يوجد 20 فتاة جميلة في صفحة واحدة لماذا سيختارونك؟ |
Bir saat içinde dönerim bebeğim. | Open Subtitles | يَكُونُ خلفياً في في السّاعة، فتاة جميلة. |
bebeğim, hediye, at, ağız. Fazlasını söylemeli miyim? | Open Subtitles | فتاة جميلة , هدية , حصان , فم هل أحتاج لقول المزيد ؟ |
Demek buldun onları.bebeğim bunu yapabileceğini biliyordum | Open Subtitles | لذا حَصلتَ على أشيائِكَ الخمسة. عَرفتُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ هو، فتاة جميلة. |
Bir zamanlar, çok güzel bir kutuda yaşayan çok tatlı bir kız vardı... ve herkes onu severdi. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك فتاة جميلة جدا عاشت فى صندوق جميل وكان الكل يحبها |
Sen büyük potansiyeli olan güzel bir kızsın. | Open Subtitles | والهنود اللعينون أنكِ فتاة جميلة وبإمكانية رائعة |
Bir zamanlar güzel bir kızla vedalaşmak için tam senin durduğun yerde duruyordum. | Open Subtitles | فى يوم ما وقف حيث تقف الآن لأودع فتاة جميلة |
Ve sonunda paha biçilmez bir inci olur ve senin gibi güzel bir kızın boynunu süsler. | Open Subtitles | الذي يصبح في نهاية المطاف لؤلؤة غالية الثمن معلق حول عنق فتاة جميلة مثلك |
Boş zamanımı burada harcayacağıma kendime bebek gibi bir hatun bulmalıyım. | Open Subtitles | حسناً بدلاً من تضييع وقتي هنا علي أن أبحث على فتاة جميلة في مكان آخر |
Genç ve toy o. Senin gibi güzel kızlar onu kolaylıkla kandırabilir. | Open Subtitles | أنه شاب وقاصر فتاة جميلة مثلك يمكن أن تسيطر عليه |
Bu da Blanca! Güzel kızmış Roscoe. | Open Subtitles | هذه بلامكا إنها فتاة جميلة يا روسكو |
güzel bir kızı görünce anlayacak kadar büyüğüm. | Open Subtitles | أنا كبير كفاية لأقدر فتاة جميلة عندما أرى واحدة |