Beethoven duyma yeteneğini kaybettikden uzun süre sonra müzik bestelemiştir. | TED | لكن بيتهوفن قد ألف الموسيقى بعد فترة طويلة من فقدانه للسمع. |
uzun süre sonucunda kamuoyunu kazanabildiler. | TED | وكسبوا الرأي العام على مدى فترة طويلة من الزمن |
Bu çok uzun bir süre boyunca alacağın son tavsiye olacak. | Open Subtitles | ستكون هذه آخر نصيحة تتلقاها خلال فترة طويلة من الزمن |
Burayı savaş başlamadan çok önce inşa etmeye başlamış olmalısınız. | Open Subtitles | - كان لابد أن تبني هذا المكان -قبل فترة طويلة من بدء الحرب |
uzun bir süreden sonra nihayet arkadaş olmuştunuz. Bir dakika. | Open Subtitles | لقد أصبحتم أخيراً أصدقاء . بعد فترة طويلة من الزمن |
Böylesine ufak bir dava için yedi yıl çok uzun bir zaman. | Open Subtitles | سبع سنوات هي فترة طويلة من الزمن لقضية صغيرة كان لديك هناك. |
Stygian cadılar tarafından uzun zaman önce dokunmuş altın yapağı vardır. | Open Subtitles | هناك الصوف الذهبي، المنسوجة منذ فترة طويلة من قبل السحرة جهنمي. |
Kokunun kaynağı gittikten uzun süre sonra bile o kokuya has havada uçuşan buhar molekülleri karışımı olur. | Open Subtitles | إنها مثل مزيج فريد من جزيئات البخار التي تبقى في الهواء بعد فترة طويلة من زوال المصدر |
Meteora maruz kaldıktan uzun süre sonra bile, güçleri açığa çıkmayanlar olmuştu. | Open Subtitles | لكنهم لم تظهر قدراتهم حتى بعد فترة طويلة من تعرضهم |
O klipten bu kadar uzun süre sonra hâlâ daha arkadaş olmanız ne kadar güzel. | Open Subtitles | أحب فكرة أنكم مازلتم أصدقاء حتى بعد فترة طويلة من صنع ذلك الفديو |
Böylesine bilge bir simaya sahip olabilmek için, bozulmamış sularda, çok uzun süre hayatta kalmayı başarmanız gerekiyor. | Open Subtitles | لكي تمتلك هذا القناع المميّز، يجب أن تعيش فترة طويلة من عمرها في مياه غير ملوّثة |
Sanırım bekâreti biz yatmadan uzun süre önce bozulmuş bile. | Open Subtitles | لقد فقدت عذريتها قبل فترة طويلة من جماعنا سوية |
Şunu da ekleyeyim, Meksika’da umutlar tükendiğinde Semillas, kadın ve topluluklarıyla birlikte uzun bir süre orada olacak. | TED | و أنا اقول لكم، بعد فترة طويلة من قطع الأضواء فى المكسيك، "سيميلاس" ستكون هناك مع المجتمعات، مع النساء، لمدة طويلة. |
Hızlandırılmış çekimlerde kamera bir süre boyunca art arda bir seri fotoğraf çeker ve bunlar oynatıldığında hareket hızlı görünür. | Open Subtitles | عند إزالة الفواصل الزّمنية ، تأخذ الكاميرا سلسلة من الصّور على مدى فترة طويلة من الزمن وعند إعادة تشغيلها يظهر الحدث بسرعة عالية |
Yaşam yok olduktan uzun bir süre sonra, güneş o derece büyüyecek ki tüm ufku dolduracak. | Open Subtitles | - Untranslated subtitle - بعد فترة طويلة من اختفاء الحياة على الأرض، ستكبر الشمس كثيراً وستغطي كل افق الأرض |
Burayı savaş başlamadan çok önce yaptılar. | Open Subtitles | - أنشئو هذا المكانِ قبل فترة طويلة من الحربِ. |
Bilgimizi grafiklere ve çizelgelere dökmeye başlamadan çok daha önce bir şeyleri hatırlamak için daha eski bir bakıma daha eğlenceli yollar kullanıyorduk. | Open Subtitles | قبل فترة طويلة من وضعنا للمعارف في الرسوم البيانية والجداول، استخدمنا طرق أقدم، وفي بعض الحالات، طرق أكثر تسلية لتذكّر الأشياء. |
Bunlar, uzun bir zaman içinde evrildikleri üzere işleme ve iletişimin ekonomisidir. | TED | هذه هي اقتصاديات التصنيع، والتواصل كما تطورت على مدى فترة طويلة من الزمن. |
demesini istemiyorum. Bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı. | TED | تم جمع هذه البيانات على مدى فترة طويلة من الزمن. |
Her şey uzun zaman önce başladı. | Open Subtitles | في الحقيقة تبدأ قصتنا قيل فترة طويلة من هرقل العديد من الحقب مرت |