"فجأة في" - Traduction Arabe en Turc

    • bir anda
        
    • birden
        
    • aniden bir
        
    Belki de öyle ekran görüntüleri olmadığı için Gooseberry bir anda anlaşmaya varmak istedi. TED الآن ربما لأن لقطة من هذا القبيل لم تكن موجودة في الواقع، لكن غووزبيري رغبت فجأة في التسوية.
    Peki neden 1871'de bir anda üretimi durdurdular? Open Subtitles لذا ثمّ لماذا توقّفوا؟ الإنتاج فجأة في 1871؟
    ama banka hesabında bir anda 2 milyon dolar beliriverirse... Open Subtitles لكن إن أصبح لديه 2 مليون دولار فجأة في حسابه المصرفي
    Bütün parçaların bir araya geldiği andır ve birden sanki gerçekten var olan bir yermiş gibi bir dünya ortaya çıkar. TED إنها اللحظة حيث تتجمع القطع جميعها مع بعضها البعض، وتنبعث الحياة فجأة في العالم كما لو أنّه مكان موجود بحق.
    Terkedilmiş bir adada savaşmayı öğrenip ve birden çalıntı üniformalarla ortalığa çıkıyorsak Komünist gerillalar gibi görünmüş olmalıyız. Open Subtitles إذا كان لنا أن نتعلم التكتيكات على جزيرة مهجورة وظهرنا فجأة في أزياء عسكرية مسروقة يجب أن نبدو مثل المُقاتلين الشيوعيين
    Harry'nin hisseleri birden düşmeye başladı. Open Subtitles هاري وتضمينه في الأوراق المالية بدأ فجأة في الهبوط. الحق قبل وفاتها.
    Bunun anlamı, sistem aniden bir bütün olarak bir davranış sergilemeye başlar ve bu davranış, sistemin bileşenlerine bakılarak anlaşılamaz veya kestirilemez. TED هذا يعني أن النظام ككل يبدأ فجأة في إظهار سلوك لا يمكن فهمه أو التنبؤ به من خلال النظر إلى مكونات النظام.
    Merak ettiğim, bir anda neden şirketimde çalışmaya karar verdiğin. Open Subtitles لكن ما أريد معرفته لماذا أنتِ فجأة في شركتي
    Ötede, bir anda kara yükseliyor bazısı 3000 metreyi geçen büyük dağlar. Open Subtitles في البعيد من هنا ترتفع الأرض فجأة في هيأة جبال شاهقة بعضها يتعدى ارتفاعه الثلاثة آلاف متر
    Size ait olan e-maillere bir anda herkesin erişim hakkı oldu. Open Subtitles رسائل البريد الإلكتروني التي فكرت أنت أنها كانت سرية أصبحت فجأة في متناول أي شخص
    Bugün protestoda bir anda ortaya çıktın heryeri ateşe vermeye hazırdın. Open Subtitles أنت ظهرت فجأة في احتجاج اليوم وكنت على استعداد لاشعال النار بالعالم
    Hisleri köreliyor, bir anda savunmasız kalıyorlar yırtıcıların sesini ya da kokusunu alamıyorlar. Open Subtitles ضعفت حواسّها، فأصبحت فجأة في دائرة الخطر لا تقدر على سماع أو شمّ رائحة مفترسيها
    bir anda bir özel araştırma ve güvenlik firmasına ihtiyacım oldu. Open Subtitles أنا.. أجد نفسي فجأة في حاجة لـ محققة خاصة و شركة حماية
    Amerika Birleşik Devletleri, bu noktada Tunus da dahil olmak üzere bütün Arap müttefiklerine toplumlarındaki tüm radikallerin başını ezmeleri için baskı yapıyordu ve bu imam da bir anda Tunus İstihbarat Servisi'nin ilgi odağı haline geldi. TED الولايات المتحدة، في هذه اللحظة، كانت تضغط على حلفائها العرب، بما فيهم تونس لترفض التطرف في مجتمعاتها و هذا الإمام وجد نفسه فجأة في تقاطع مع جهاز المخابرات التونسي
    20 yaşına geldiğinde birden bire savaş pilotu olmazsın. Open Subtitles أجل, أنت لا تصبح مقاتل طيران فجأة في عمر العشرين
    Ne olduğunu bilmiyorlar. Annemin röntgeninde çıkmış birden. Open Subtitles لا يعرفون ما هيته ، لقد اتضح فجأة في تقرير الأشعة السينية لأمي
    birden bire geleceğimin nasıl olacağına dair net ve korku dolu bir şeyler gördüm. Open Subtitles بدأتُ فجأة في تلقي صورة واضحة ومُخيفة لما سيبدو عليه مُستقبلي.
    Tamam, o zaman yardımına ihtiyacım var. Çünkü birden kafam karıştı. Open Subtitles نعم، حسنا، اذن انا بحاجة الى بعض المساعدة لأنني صرت فجأة في حيرة من أمري
    Ama diyelim birden kayboldum ya da arabamın frenleri boşaldı... Open Subtitles لكن دعنا نقول بأني أصبحت فجأة في عداد المفقودين أو أن فرامل سيارتي تتوقف عن العمل على حين غرة
    20 yıldır kayıp bir çocuğun DNA'sı... aniden bir cinayet mahallinde ortaya çıkar. Open Subtitles ســــــــــــــــــابقاً الحمض النووي للطفل المفقود منذ عشرين عاماً يظهر فجأة في موقع جريمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus