"فجّر" - Traduction Arabe en Turc

    • patlat
        
    • havaya uçurdu
        
    • patlattı
        
    • bombaladı
        
    • uçur
        
    • uçurdunuz
        
    • bombalamış
        
    • sıkacakmış
        
    • patlattıktan
        
    • havaya uçuran
        
    • havaya uçurduğu
        
    Yardım et Dinamit! Lütfen Dinamit: Vergi dairesini patlat! Open Subtitles أرجوكأيهاالمفجّر فجّر مبنى الضرائب
    Frankie, şu serserinin kafasını patlat. Open Subtitles -فرانكي".. فجّر رأس هذا المغرور "
    Beşinci Kol, masum insanlarla dolu bir mekiği havaya uçurdu. Open Subtitles لقد فجّر الرتل الخامس مركبة مليئة ببشر أبرياء
    Birçok insan bu terör hadisesini iki aşamalı tasvir ediyor, binaları patlattı ve o çocukları öldürdü. TED و يصف الكثير من الأشخاص هذا العمل الإرهابي في خطوتين، أنه فعل شيئين: فجّر المباني و قتل الأطفال.
    Birileri kurtları bombaladı. Bizim yapmadığımızı biliyoruz. Open Subtitles ثمّة أحد فجّر أولئك المذؤوبين، وأعلم أنّنا لسنا الفاعلين.
    Eğer bu adamı görüş alanın içinde görürsen, tereddüt etme beynini havaya uçur. Open Subtitles إذا شاهدت هذا الرجل, لا تتردد. فجّر دماغه.
    Bir şeyleri patlatıyorsun. Bunu patlat. - Ben mi? Open Subtitles -أنت تفجّر الأشياء، فجّر هذه .
    patlat! Open Subtitles فجّر
    patlat. Open Subtitles فجّر
    - Her şeyi patlat. Open Subtitles فجّر المكان.
    patlat. Open Subtitles فجّر..
    Kocan dün akşam ana caddede bir kamyonu havaya uçurdu. Open Subtitles فجّر زوجك شاحنة ليلة البارحة في الطريق الرئيس.
    Terörist olan bu adam Oslo, Norveç'te şu an bulunduğumuz yere yürüme mesafesinde olan bazı devlet binalarını havaya uçurdu; ve sonra Utøya Adasına gitti, bir grup çocuğa ateş etti ve onları öldürdü. TED هذا الرجل، إرهابي، فجّر بضع مبانٍ حكوميةٍ على بعد مرمى حجر من مكاننا هنا الآن في أوسلو، النرويج و سافر بعدها إلى جزيرة أوتويا و رمى الرصاص و قتل مجموعةً من الأطفال.
    bugün akşam erken saatlerde, Peder Stuart Diller Aziz Damien kilisesi baş rahibi, batı Los Angeles'teki telefon hatları operasyonları şefliğindeki ana bağlantı devrelerini havaya uçurdu. Open Subtitles في وقت سابق من هذا المساء ...الأب ستيوارت ديلر ...قس كنيسة القديس دامين فجّر دوائر التحويل الرئيسية... ...لخطوط شركة الهاتف المباشر بمركز العمليات غرب لوس أنجلوس
    O binaları patlattı, o çocukları öldürdü ve oturup dünyanın onu Google-lamasını bekledi. TED فجّر تلك المباني و قتل أولئك الأطفال، و جلس و انتظر العالم ليبحثوا عنه في غوغل.
    Mark Peters, aynı gün içinde Akron, Ohio dışındaki cephane çöplüğünün hemen dışında kendini patlattı. Open Subtitles ...مارك بيترز, في نفس اليوم ...فجّر نفسه ومستودع الذخيرة خارج أكرون، أوهايو
    Milyonlarca Vietnamlıyı bombaladı. Open Subtitles لقد فجّر الملايين من الناس في فيتنام،
    Ya da burayı havaya uçur gitsin. Open Subtitles أنفق القليل على خادمة، أو فجّر المكان فحسب وانتهي منه
    Pubımı havaya uçurdunuz. Open Subtitles أنتِ من فجّر حانتي
    Biri sinagogu bombalamış. Open Subtitles أحدهم فجّر المعبد
    Taft'ın yanına gidip kafasına sıkacakmış. Open Subtitles خطى باتجاه "تافت" و فجّر دماغه
    Kapıyı dışarıdan patlattıktan sonra mı? Open Subtitles بعدما فجّر الباب؟
    Şifa merkezinde kendini havaya uçuran intihar bombacısı onun cemaatine üyeydi. Open Subtitles و الانتحاريّ الذي فجّر مركزَ الاستشفاء كان يرتادُ أبرشيّته.
    En iyi arkadaşım, tımarhaneye kapatıldı kendi ellerini havaya uçurduğu için eldiven takıyor ve benim için üzülüyor. Open Subtitles صديقي المقرّب محجوز في مستشفى للمجانين... يرتدي قفازات لأنّه فجّر يديه... ويشعر بالأسف عليّ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus