Bu yüzden şu muskayı bulmaya bakalım ve hemen buradan kaçalım. | Open Subtitles | لذا دعنا نحاول ان نجد التعويذة فحسب و نخرج من هنا. |
Kendi yalnızlığımı kabul edeceğim ve hiçliğimin daha karanlık yerine gideceğim. | Open Subtitles | سأتقبل وحدتي فحسب و سأتوغل في مكان أكثر ظلمةً من العدم |
İnanın bana, biliyorum. Şimdi hayal gücünüzü kullanın ve birlikte çalışın. | Open Subtitles | ثقا بي , فانا اعرف استخدما خيالكما فحسب و اعملا معاًَ |
Hayatta olmaz. sadece torbaları doldurup üzerlerine birkaç ekmek koy. | Open Subtitles | كلا ، عبئ الحقائب فحسب و ضع رغيفين في الأعلى |
Ben sadece insanları bagaja tıkan, sakat bir adama yardım ediyordum. | Open Subtitles | كنت أساعد رجلاً مقعداً فحسب و الذي يضع أشخاصاً بحقيبة السيارة |
sadece bazı soruları cevaplamak ve şüpheleri gidermek için orada olacağız. | Open Subtitles | سنكون متواجدين للإجابة عن الأسئلة فحسب و نأمل بمنحهم بعض الإطمئنان |
Bazen,çok sıkıldığım zamanlar çığlık atmak istiyorum, ve bazen gerçekten çığlık atıyorum. | Open Subtitles | أحياناً أصاب بملل شديد أريد الصراخ فحسب و أحياناً أنا أصرخُ فعلاً |
Seninle daha yeni tanıştım ve sen bir tür suçlusun. | Open Subtitles | . إلتقيت بك الأن فحسب , و انت تعد مجرماً |
Sen işini yapıyorsun ve senin işin bir köstebek yakalamak. | Open Subtitles | إنكِ تؤدين مهمتكِ فحسب, و مهمتكِ هي القبض على العميل |
Belki de sessiz bir pisliksin ve anlaması uzun sürüyor. | Open Subtitles | ربما أنت احمقٌ فحسب و لقد إستغرق وقتا أطول لـرؤيتة |
sadece iki yıldır çalışıyorsun ve Rusçayı ana dilin gibi konuşabiliyorsun. | Open Subtitles | قد مرت سنتين فحسب و تتكلم اللغة الروسية كأنها لغتك الأم. |
"Onu kimse öldürmedi. sadece kalbi durdu ve öldü." | Open Subtitles | لم يقتله أحد أصيب بسكتة دماغية فحسب و مات |
"Onu kimse öldürmedi. sadece kalbi durdu ve öldü." | Open Subtitles | لم يقتله أحد أصيب بسكتة دماغية فحسب و مات |
Söylersem seni sadece boş yere umutlandırıp büyük tehlikeye atacağımı düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ إنّ ذلكَ سيعطيكِ أملاً زائفاً فحسب و يعرّضكِ لخطرٍ كبير |
sadece ona maaş ödeyip ürün toplayabiliriz. | Open Subtitles | تدفع له أجره فحسب و تحصل على المحصول بأكمله |
sadece ona maaş ödeyip ürün toplayabiliriz. | Open Subtitles | تدفع له أجره فحسب و تحصل على المحصول بأكمله |
sadece dört gün.En geç Pazartesi buradayım. | Open Subtitles | إنها أربعة أيام فحسب,و سأعود الأثنين كحد الأقصى |