Hayır, Dean doğru olanı yaptı aslında. Onunla gurur duymalısın. | Open Subtitles | ما تقوم به ليس صائباً يجب أن تكون فخوراً به |
Ama gurur duymalısın babanla, onun da seninle gurur duymasını isterim. | Open Subtitles | لطالما كنت فخوراً به والآن أريده هو أن يكون فخوراً بك |
Etrafa karşı gerçek bir farkındalık gösteriyor. - gurur duymalısın. | Open Subtitles | إنه يظهر إدراكاً حقيقياً للمحيط يجب أن تكون فخوراً به |
Bir erkek geçmişine baktığında, herşeyden gurur duymalıdır. | Open Subtitles | عندما الرجل.. ينظر الى ماضيه.. يجب أن يكون فخوراً به كله |
Bir erkek geçmişine baktığında, herşeyden gurur duymalıdır. | Open Subtitles | عندما الرجل.. ينظر الى ماضيه.. يجب أن يكون فخوراً به كله |
Bundan gurur duyduğum söylenemez. | Open Subtitles | لا يوجد شئ لكي أكون فخوراً به لا يوجد حقاً. |
Ama acele etmez ve talimatlara uyarsan gurur duyabileceğin güzel ve sağlam bir şey inşa edebilirsin. | Open Subtitles | ولكن إن خصصتَ لها كامل وقتِكَ، واتّبعتَ الإرشادات، فستبني شيئاً جميلاً ومتيناً، شيئاً ستكون فخوراً به. |
Bir yarışmada kazanmıştı. Kaykayıyla çok gurur duyardı. | Open Subtitles | لقد فاز به فى مُسابقة لقد كان فخوراً به للغاية |
Babam da ordudaydı ve bununla gurur duyardım. | Open Subtitles | خدم والدي بالجيش، و دائماً ما كنت فخوراً به |
- Her zaman gurur duyarım. Şimdi onun adına mutluyum. | Open Subtitles | لطالما كنت فخوراً به والآن أنا سعيد من أجله |
Keyif Adası benim hikayemin... gurur duymadığım bir parçası. | Open Subtitles | جزيرة السعادة جزء مِنْ حياتي لست فخوراً به |
Dr.King'in gurur duyacağı yeşil bir çevremiz olurdu. | TED | مجتمعاً " اخضر " - بيئي - سيكون " الدكتور كينغ " فخوراً به .. |
8 sene boyunca ter, kan ve gözyaşıyla 350 elemana ulaşmıştım ve bununla çok gurur duyuyordum. | TED | الأولى أستغرقت ثمانية أعوام من الدماء، دموع وفرح لنصل الى 350 موظفاً-- شئ كنت فخوراً به جداً في أعمالي. |
Onunla gurur duyuyor olmalısınız. | Open Subtitles | انت يجب ان تكون فخوراً به دائماً |
Canlı. gurur duymalısınız. İki tankı yok etti. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخوراً به لقد دمّر دبابتين |
gurur duymalısınız. İki tankı yok etti. | Open Subtitles | يجب أن تكون فخوراً به لقد دمّر دبابتين |
gurur duyacağım bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل شيئاً أكون فخوراً به |
Bak, gerçekten yarın gurur duymayacağım bir şey yapamam. | Open Subtitles | ... إسمع، صدقاً لا يُمكنني أن أقوم بأيّ شيء اليوم ولن أكون فخوراً به غداً |
Ağabey gibiydi. Onunla çok gurur duyardınız. | Open Subtitles | كان كالأخ الأكبر، كنت لتكون فخوراً به. |
Git gurur duyacağın bir iş bul. | Open Subtitles | إذهب للحصول على عمل تكون فخوراً به |