Evet gördüm. Fen dersi notunu yükselttiği için onunla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أجل، و أنا فخورةٌ جداً بالعلامة التي أحرزها في مادة العلوم |
Onunla ne kadar gurur duyduğumu ne kadar sevdiğimi biliyor olmalı. | Open Subtitles | لا شك في أنها تعرف كم أنا فخورةٌ بها كم أحبها |
Seninle çok gurur duyuyorum. Yaptığın her şeyden gurur duyuyorum | Open Subtitles | ، أنا فخورةٌ بكَ كثيراً و فخورةٌ بكل ما قمت به |
Seninle gurur duyuyorum. Bunu nasıl anlarsan anla, tamam mı? | Open Subtitles | أنا فخورةٌ بكَ جداً، يمكنكَ أن تأخذا هذا فأنه يساوي الكثير ، أتفقنا ؟ |
"Ama annemin benimle gurur duyduğunu bilmek herhangi bir ödülden çok daha değerli." | Open Subtitles | "لكن معرفة أن والدتي فخورةٌ بي تعني بالنسبةٍ لي أكثر من أي تاج". |
Ama onunla gurur duyuyorum, durumla iyi başa çıkıyor. | Open Subtitles | ،لكنني فخورةٌ به إنه يحسن التعامل مع ذلك |
Tatlım, Joan Callamezzo'ya kıçını gösterecek cesareti bulduğun için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخورةٌ بكِ عزيزتي لقد تطلب الأمر شجاعةً منكِ |
Benimle gurur duyacağı bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أفعل شيئاً يجعل منها فخورةٌ بيّ. |
Sizinle gurur duyduğunu bilmelisiniz. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تعرفي أنها فخورةٌ بما أصبحت عليه. |
Yaptıklarımdan gurur duymuyorum asıl önemli olan şey partimin muhteşemliği resmi devlet dosyalarında yer alıyor. | Open Subtitles | لستُ فخورةٌ بأفعالي ، لكن كلُ ما يهمني الآن هو وجود مستندٍ حكومي يثبت أن حفلتي فائقة الروعة |
Ben 12 adımlık programa katıldığın için seninle ne kadar gurur duyduğumu söylüyorum. | Open Subtitles | وأنا أقول كم أنا فخورةٌ بِك لإنضمامك لبرنامج الإقلاع عن المقامرة، |
Yaptıklarımdan ya da seni depodan uzaklaştırmasından gurur duyduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لست فخورةٌ مما حدث أو أني أبعدتك عن المستودع |
Vay canına, bir takside çırılçıplaksın. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انظري إلى نفسكِ، في مؤخرة سيارة أجرة، عاريةٌ تماماً، أنا فخورةٌ بكِ جداً |
Yine de ona yardım etmeye çalışmış olmana memnunum. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأنك حاولت المساعدة فخورةٌ بكِ حقّاً |
Seninle ne kadar gurur duyduğunu hayat boyu yaptığı tüm hataları nasıl önleyip, düzelttiğinden bahsetti. | Open Subtitles | لقد أخبرتني كم هيَّ فخورةٌ بأنكِّ تمكّنت من تجنبِ كل الأخطاء |
Seninle gurur duyuyorum, canım. | Open Subtitles | اجتزتِ الامتحان أنا فخورةٌ جداً بكِ , يا عزيزتي |
Senin gibi akıllı bir oğlum olduğu için gurur duyuyorum, güzel oğlum. | Open Subtitles | أنا فخورةٌ بحصولي على ابنِ ذكيّ يا ابني الجميل .. |
Kendimizle gurur duyuyorum. Kendimize karşılayamayacağımız bir hayatı o kediye verdik. | Open Subtitles | إني فخورةٌ بكلانا، نحن بعدم أنانيّة أهدينا تلك القطة حياة أفضل، عن ما يُمكننا أن نمنح أنفسنا. |
Buna izin verdiği için onunla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فعلاً فخورةٌ لها لتحرير نفسها من الأسر. |
Şimdi oraya çık ve annenin neden seninle gurur duyduğunu onlara göster. | Open Subtitles | الآن اخرج مؤخرتك إلى هناك وأرهم لماذا والدتك فخورةٌ بك |