yatağına erken veda ettiğine göre Hayli karışık ve tedirgin olmalı kafan. | Open Subtitles | لا بد أن بك شيئ حتى تترك فراشك في هذا الوقت المبكر |
yatağına dön. Sabah 8.30'da burada olacağım. | Open Subtitles | عودى الى فراشك, وسأمر عليك فى الصباح حوالى 8: |
Her zaman yatağını iyi topluyor, düz kalkmayı unutmuyor ve her soruya "Evet, eğitim çavuşum." Diye yanıt veriyorsunuz." | Open Subtitles | فقط ترتب فراشك تنهض مباشرة أجِب على كل الأسئلة وأضِف |
Hiç, pencereye bakarak yatağında uzanır mısın? | Open Subtitles | هل استلقيت في فراشك من قبل ناظرا إلى النافذة؟ |
Sabah zinde hissetmek istiyorsan yatağa gitmelisin şimdi. | Open Subtitles | عليك أن تذهب إلى فراشك ستكون منتعشا في الصباح |
Saman yatak yerine Özel kuştüyü yatağın. | Open Subtitles | فراشك الخاص المعمول من الريش بدلاً من حصيرة قش |
Bence o kadardan daha fazla. Resmini yatağının altında saklıyorsun. | Open Subtitles | تتمنى لها أكثر من الخير فأنت تحتفظ بصورتها تحت فراشك |
Şehirden geldiğin için teşekkür ederim. Seni yataktan kaldırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | ، أقدّر لك قدومك من البلدة . آسف لإيقاظك من فراشك |
Pekala, kalsın. Şimdi lütfen yatağına dön. | Open Subtitles | حسناً, سيبقى الآن, من أجل صحتك, عودى إلى فراشك |
Kimseyi uyandırmadan önce yatağına git. | Open Subtitles | إنطلق إلى فراشك قبل أن توقض من في المنزل |
Şimdi seni evine götüreceğiz. Sıcacık ve güvenli yatağına. | Open Subtitles | الآن، سنأخذك إلى المنزل، حيث الأمان والدفء، في فراشك. |
Her zaman yatağını iyi topluyor, düz kalkmayı unutmuyor ve her soruya "Evet, eğitim çavuşum." diye yanıt veriyorsunuz." | Open Subtitles | فقط ترتب فراشك تنهض مباشرة أجب على كل الأسئلة وأضف |
Uyku tulumuna ihtiyacın olmayacak. yatağını ben yaparım. | Open Subtitles | لن تحتاج إلى كيس النوم هذا، سأعد فراشك بنفسي |
Gece geç vakit döndüğümüzde yatağında, uyanık bekliyor olurdun. | Open Subtitles | وعندما نعود بوقت متأخر في المساء نجدك مستلقية ومستيقظة على فراشك |
Bu arada, eve döndüğünde sessiz ol çünkü Newman senin yatağında uyuyor. | Open Subtitles | بالمناسبة، عندما ترجع إلى شقتك، لا تصدر ضجيجاً لأن نيومان يأخذ قيلولة على فراشك. |
İptal edip usluca yatağa gideriz veya daha iyisi, Bolşoy açılışına! | Open Subtitles | لقد ألغيناه إذهب إلى فراشك فى سكون أو أفضل من هذا أن تذهب لإفتتاح البولشوى |
İçiver yatağa girdiğinde, Bu damıtılmış şurubu. | Open Subtitles | خذي هذه القارورة وهذا الماء لتناوله في فراشك |
yatağın yanındaki İncil'de cep telefonu var. | Open Subtitles | هناك هاتف خلوي في الأنجيل الموجود بجانب فراشك |
Homer, mucizelere inanan birisi değilim, ancak senin yatağın seks hayatımızı tekrar canlandırabilir. | Open Subtitles | هومر، لست رجلاً يؤمن بالمعجزات لكن فراشك يمكن أن ينشط علاقتنا الزوجية |
Evet ve diğer bir şey kendi yatağının olması | Open Subtitles | أجل، وهناك أمر آخر جميل. أن لديك فراشك الخاص. |
MW: yatakta çok uzun süre uyanık kalıyorsanız yataktan çıkıp başka bir odaya gitmeli ve başka bir şey yapmalısınız. | TED | ماثيو: إذا كنت تتقلب في فراشك لفترة طويلة مستيقظًا، عليك النهوض من سريرك والتوجه لغرفة أخرى وعمل شيء مختلف. |
Saat şimdi vurdu on ikiyi. Sen git yat, Francisco. | Open Subtitles | دقت الساعة الثانية عشر الان اذهب الى فراشك الان ,فرانيسسكو |
yatak odanı buraya getirmeyi istemezsin onları yatak odana getirmeyi istersin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تجلب فراشك إلى هنا يجب أن يحدث العكس |
Bayan Bell, size konakta Yatağınızı çatıya, açık havaya çıkarmanızı önerebilir miyim? | Open Subtitles | يا انسة بيل هل لى ان اقترح فى مكان اقامتك تضعى فراشك على السطح اسفل السماء |
Dünkü gibi yatağından zorla kaldırmakla uğraştırma beni. | Open Subtitles | لا تدعني أجرُّك من فراشك كما فعلت يوم أمس. |
Sana söylendiği gibi yatmaya gitmeliydin Willie. | Open Subtitles | كان يجب ان تذهب الى فراشك يا ويلى كما طُلب منك هذا |