Geçen sene Verdun'da; | Open Subtitles | إنك تذكر الجيش الفرنسي السنة الماضية في فردان |
Yeni komutan General Philippe Pétain, Almanların Verdun'u "Geçemeyeceklerini" ilan etti. | Open Subtitles | "يجب ألا يمروا" هكذا اعلن الجنرال (فيليب بيتاين) القائد الجديد لـ(فردان) |
Verdun'dan beri kalbi çok zayıf! | Open Subtitles | و مع قلب ضعيف "منذمعركة"فردان! |
Almanlar bu bölgeyi Verdun'da bulduklarını düşündüler. | Open Subtitles | اعتقد الألمان انهم قد وجدوا ذلك المكان في بلدة (فردان). |
Verdun, yüksek duvarları savunma çemberini oluşturan 19 tane dev istihkamı ile muhafazalı görünüyordu. | Open Subtitles | كانت (فردان) تبدو امنه.. بحوائطها العالية، ودائرة حصونها الـ19 العملاقة بسياجها الخارجي من الدفاعات. |
Ama Fransızlar, silahları daha çok ihtiyaç olan yerlere gönderip Verdun'un güvenlik seviyesini aşağı seviye düşürdüler. | Open Subtitles | لكن الفرنسيين كانوا قد قللوا من أهمية الوضع في (فردان) وأزالوا الكثير من مدافعها لتحريكها للمناطق الأكثر حاجة |
Ama savaş esnasında Albay olan, milletvekili Émile Driant Verdun'un aslında ne kadar savunmasız olduğunu görmüştü. | Open Subtitles | لكن نائباً برلمانياً كان الان عقيد في خط الجبهه أدرك مدى الضعف الحقيقي لـ(فردان) |
Verdun, 20.yüzyılın belirleyici savaşlarından biriydi. | Open Subtitles | كانت معركة (فردان) واحدة من المعارك الحاسمة في القرن العشرين |
25 yaşındaki Charles de Gaulle de oradaydı Fransa'nın gelecekteki lideri Verdun'u savunurken yaralanmış ve esir düşmüştü. | Open Subtitles | كان هناك أيضاً (شارل ديجول) بعمر 25 عام وهو القائد الفرنسي المستقبلي الذي سيجرح ويتم أسره في معركة الدفاع عن (فردان). |
Almanlar 3 gün sonra Verdun'un anahtar kalesi Douaumont'u ele geçirdiler. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيام ، سيطر الألمان على (داومونت) الحصن الرئيسي في (فردان) |
Çeyrek yüzyıl sonra Verdun katliamının yeniden yaşanmasındansa ülkesinin Hitler'e teslim olmasına ve onunla işbirliği yapmasına öncülük etti. | Open Subtitles | وبعد ربع قرن قادمة ، كان سيقود بلاده للإستسلام والتعاون مع (هتلر) مفضلاً عدم تكرار حمام الدم الذي سال في (فردان). |
Tren yoluyla birlikte, gece gündüz Verdun'a giden erzaklar, bu Kutsal Yol'dan taşındı. | Open Subtitles | ليل نهار، كانت الامدادات تتوالى على (فردان) ولذا اسموه .. (الطريق المقدس).. كما كان الحال نفسه مع السكة الحديدية. |
Başka cephelerdeki olaylar da Verdun'da Fransızlara yardımcı oldu. | Open Subtitles | ساعدت الاحداث على الجبهات الأخرى فرنسا في معركتها في (فردان) ايضاً |
Haziran'dan itibaren Verdun'daki inisiyatif Fransızlara geçti. | Open Subtitles | ومع بداية شهر يونيو ، انتقلت المبادرة في (فردان) لايدي الفرنسيين. |
Verdun muharebesinin daha önce gördüğüm diğerlerinden farklı bir havası vardı... | Open Subtitles | -كان لساحة المعركة في (فردان) جو يختلف عن أي شيء شاهدته من قبل |
Fransızlar liderliğe soyundu ama İngilizler Verdun'u bahane ederek komutayı ele aldılar. | Open Subtitles | كان من المقرر ان يقوم الفرنسيون بالدور الرئيسي ولكن مع جرهم لمعركة (فردان) تحمل البريطانيون العبء الأكبر |
21 Kasım'da kilise çanları tüm İngiltere'yi çınlatır, aynı Verdun'da Almanya'da olduğu gibi. | Open Subtitles | يوم 21 نوفمبر.. دقت اجراس الكنائس عبر بريطانيا مثلما فعلت المانيا تماماً في (فردان) |
- Verdun'de, ambulanstaydım. | Open Subtitles | -كنت هناك؟ -على سيارات الإسعاف في (فردان ). |
Kocam Verdun'da ağır yaralandı. | Open Subtitles | أصيب زوجي بجروح بالغة في "فردان". |
Verdun'daki muharebede öldürülmüş. | Open Subtitles | لقد قتل في فردان |