"فرصة أخرى" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şans daha
        
    • ikinci bir şans
        
    • bir fırsat daha
        
    • başka bir şans
        
    • ikinci bir şansı
        
    • yeni bir şans
        
    • şans daha verin
        
    • şansım daha
        
    • bir şansım
        
    • başka bir fırsat
        
    Bana bir şans daha ver, söz veriyorum sırrını tutacağım. Open Subtitles اعطني فرصة أخرى ، وسأثبت انني قادر على حفظ السر
    Chelsea'den evinde kalması için bir şans daha vermesini istedim. Open Subtitles لقد أقنعت تشيلسي بإعطائي فرصة أخرى لقضاء الليلة في منزلها
    Üç hafta önce, bir şans daha vermem için yalvarıyordun. Open Subtitles قبل ثلاثة أسابيع ، كنت تتوسل إليّ لأعطيك فرصة أخرى
    Stewie, sana ikinci bir şans verdiğim için çok memnunum. Open Subtitles أتعلم ستيوي .. أنا سعيدة حقاً أنني أعطيتك فرصة أخرى
    Bazen işleri düzeltmek için ikinci bir şans elde edemezsin. Open Subtitles في بعض الأحيان لا نحصل على فرصة أخرى لتصحيح الأمر
    Böylece Barney babasına bir şans daha vermeyi kabul etti. Open Subtitles و أخيرا ً قبل بارني أن يعطي والده فرصة أخرى
    Böylece Barney babasına bir şans daha vermeyi kabul etti. Open Subtitles و أخيرا ً قبل بارني أن يعطي والده فرصة أخرى
    Sana bir şans daha verirsem işlerin farklı olmasını isterim. Open Subtitles حسناً, إذا أعطيتك فرصة أخرى هناك أشياء يجب أن تتغير
    Emirlerine uyarım John, ama açık olarak istiyorum ki George Merry'e bir şans daha ver. Open Subtitles سأنفذ أوامرك ولكني أنصحك بأن تعطي جورج ميري فرصة أخرى
    Her şeyi değiştirmek için bana bir şans daha verildiğini düşündüm. Open Subtitles وظننت بأنني أعطيت فرصة أخرى لتغيير كل شيء
    Bana bir şans daha tanırsan, sana 10 milyon dolar veririm. Open Subtitles ،إذا أعطيتنى فرصة أخرى سأعطيك عشرة ملايين دولار
    Bana bir şans daha tanırsan, sana 10 milyon dolar veririm. Open Subtitles ،إذا أعطيتنى فرصة أخرى سأعطيك عشرة ملايين دولار
    bir şans daha verirseniz bunu size ispat edebilirim. Open Subtitles إذا تَشرّفت بإعطـائي ، فرصة أخرى سأثبت لك ذلك
    Eğer bana bir şans daha vermek için kalbinde yer açarsan. Open Subtitles ان كنت فقط تجدها في قلبك لتعطيني فرصة أخرى
    Aslında, bu şansın, hiç bir şansı hak etmeyeceğini düşünebileceğimiz bir adama, ikinci bir şans vermek için O'na yapılan bir çağrı olduğuna inanmaya başlayacaktı. TED قد يؤمن، في الحقيقة، أن هذه الفرصة جاءته لتمنح فرصة أخرى لشخص ربما نعتقد إنه لا يستحق أي فرصة على الإطلاق.
    İkinci bir şans olmayacak şekilde yaptım. Open Subtitles أنا متأكد منه ، لذا لن يكون . هناك فرصة أخرى
    Dikkatli ol, beyaz adam. İkinci bir şans yok. Open Subtitles كن حذراً أيها الأبيض . لن يكون لديك فرصة أخرى
    -Beni küçük düşürmek için başka bir fırsat daha işte. Open Subtitles هذه كانت مجرد فرصة أخرى لك لإهانتي. كلا، لم تكن.
    Her zaman başka bir şans vardır. Yani, bilemezsiniz değil mi? Open Subtitles هناك دائماً فرصة أخرى أعني أنك لا تعلم ، أليس كذلك؟
    Şimdi, herkes ikinci bir şansı hakeder.. Open Subtitles لكن الحاجة أم الأختراع كلنا نستحق فرصة أخرى
    Evet sorunlu olabilir ama yeni bir şans istiyor. Open Subtitles أجل , لقد أخفقت لكنها تطلب منحها فرصة أخرى
    Hadi ama çocuklar, lütfen ona bir şans daha verin. Bu kez gelecek. Söz veriyorum. Open Subtitles هيا يا أصحاب, أرجوكما امنحوها فرصة أخرى, ستعود أعدكما
    Ardından kendimi korkunç hissettim, bir şansım daha olduğunu düşündüm. Open Subtitles ثم شعرت بالسوء إعتقدت انه ربما سيكون لدينا فرصة أخرى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus