Ve oldukça iyi polis... olabilecek bir kaç adamı eğitme şansımı mahvediyorsun. | Open Subtitles | وأنت تخرب فرصي لتدريب بعض الرجال الذين قد يصبحون شرطة جيدون جداً |
Burada oturup seni dinleyerek ölmektense şansımı dışarıda denemeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أنا يفضل اتخاذ فرصي هناك من يموت هنا الاستماع لك. |
şansımı o gemiler yerine köpekbalıklarıyla denemeyi yeğlerim. | Open Subtitles | تعرف كم أشعر حول ذلك. أنا أفضل أن خذ فرصي بأسماك القرش. |
Başarana kadar, sen ve senin arkadaşların benim en iyi şansım. | Open Subtitles | قبل أن ينجح فربما انت و أصدقاء قد تكونوا أفضل فرصي |
Rose, hakim olmasa vücudun tabiiyetini kullanma şansım var mı? | Open Subtitles | روز, بغيابالقاضي، ما هي فرصي في تسخير الولاء لي ؟ |
Buradan çıkmak için en büyük şansımın o kadın doktor olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | الآن, هذه الدكتور, أتفهم أنها كانت أفضل فرصي للخروج من هنا حياً. |
Caitlin ile şansımı bunlar mahvetti. | Open Subtitles | اشياء من الممكن انها حطّمت فرصي مع كيتلن |
Hırıltılarına bakılırsa ben şansımı denemeye hazırım. | Open Subtitles | جيدا، والطريقة التي قد تم الصفير، وأنا أحب فرصي. |
Sence bu durum Katarina olan şansımı düşürmüş müdür? | Open Subtitles | تَعتقدُ هذا تقريباً خرب فرصي مَع كاترينا؟ |
Yabancı bir ajan üzerine olan çok gizli dosyalardansa... şansımı böyle denemek istiyorum. | Open Subtitles | أفضّل أن آخذ فرصي من أن أسأل فقط عن ملف لعميل أجنبي |
O... çocuğu şansımı mahvediyordu ben de bunu ona ödetecektim. | Open Subtitles | ذلك الأحمق دمر فرصي لذا كنت سأجعله يدفع الثمن |
Ününü biliyorum. Ama yine de şansımı deneyeceğim. | Open Subtitles | أنا أعلم سمعته القوية لكن لازلت واثقة من فرصي |
Tabi şimdiden bana bu kadar yükleniyorsan alkol şansımı daha fazla arttırmayacak demektir. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك.لو كنت متردد عن حالتي الآن الكحول لن تقوم حقاً بتحسين فرصي |
Normal şartlar altında olsa, şansımı denerdim ama kötü bir sicilimiz var. | Open Subtitles | تحت الظروف العادية اود ان اجرب فرصي ولكن لدي سجل مخفق في هذا الموضوع |
Ama sevişme şansımı yükseltmem için bu bir emir olduğunda bir şeyler fark ediyor. Dünyaya çıkıp kadınlarla içki içmem gerekiyor. | Open Subtitles | لكن من المنطقي أنه إذا أردت رفع فرصي لفعل ذلك عليّ أن أخرج وأحتسي شرابا مع النساء |
Sanırım başka bir erkekle öpüşürken beni görmen şansımı azaltıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنك رأيتني أقبِّل شخصاً آخر وهذا لا يدعم فرصي حقاً |
Bu sabah arabamın ön camında bulduğum mektuptan sonra şansım arttı. | Open Subtitles | لَكنِّي يَجِبُ أَنْ أَقُولَ، أعتقد فرصي جيدة بَعْدَ أَنْ هذا الخطابِ وَجدتُ هذا الصباحِ على زجاجتي الأماميةِ. |
24 saat içinde adımı temize çıkarmazsam, ...şansım çok azalır. | Open Subtitles | إذا لم أُبرّئُي اسمي خلال الأربع وعشرون ساعة القادمة ستتقلص فرصي في هذا بشكل كبير |
Prentiss senin kazananları toplamakta çok iyi olduğunu düşünüyordur. Sence bugünkü şansım nedir? | Open Subtitles | اذاً "برانتيس" يعتقد انك جيده جداً بإختيار الفائزين ماهي فرصي بالفوز هذا اليوم؟ |
Ne kadar konuşursa doğru adamı mıhlama şansım o kadar artardı. | Open Subtitles | كلما حسنت فرصي في في إصابة الرجل الصحيح. |
şansım yaver gitti diye düşünüyorum. Gördün mü? | Open Subtitles | ويخالجني شعور رائع بخصوص فرصي أترين ذلك؟ |
Olursam da, şansımın pek yüksek olmadığını duydum. | Open Subtitles | وبها , أنا أعرف أن فرصي في النجاة ليست جيدة |