Askerleri tehlikeden kurtarmak için güvenli olmayan bir yerden zorla geçirmek. | Open Subtitles | ترهيب حتى النهاية فرض حالة غير آمنة لتحرير الجنود من الخطر |
Bugüne bir ödev vardı ama derse gelmeyeceğim. | Open Subtitles | هُناك فرض كامل اليوم، لكنّي لن أبقى للحصّه |
Canlı olduklarını varsayarsak zanlı onları nasıl kontrol altında tutuyor? | Open Subtitles | على فرض انهم احياء كيف يستطيع هذا الجاني السيطرة عليهم؟ |
Okulumda FGM'ye karşı politika uygulamak için özellike şefin yardımına ihtiyacım vardı. | TED | احتجت دعم الرئيس على وجه الخصوص ليساعدني على فرض سياسة منع الختان في مدرستي. |
Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir. | TED | و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي. |
Aslında benim İngilizce ödevim. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا فرض منزلي لمادة اللغة الانجليزية |
Şimdi, Duffy'ye gidecek kadar akılsız olmadığını varsayıyorum. | Open Subtitles | والآن على فرض أنه ليس غبياَ ما يكفي لمقابلة " دافي " |
Ve tüm dünyanın biyerlerine zorla demokrasiyi tıkıştırmak yerine, belki batı, kendi tarih kitabından bir sayfa almalı ve bir model ve bugün sahip olduğunuz sistemleri yaratmanın çok sabır gerektirdiğini hatırlamalıdır. | TED | و بدلا من فرض الدمقراطية حول العالم ربما يجب على الغرب اخذ العبرة من تاريخهم و ان يتذكروا بأنه يتطلب الكثير من الصبر من اجل تطوير النماذج و الانظمة التي تمتلكونها اليوم |
Yani teknik olarak bu bir toplantı değil zorla kabul ettirme. | Open Subtitles | حسنا . فعليا هذا ليس فى الحقيقه تدخل و لكنه يميل اكثر الى فرض |
Ben, ayrıca, ALLGOOD'un, EUGENICS'in aktif katıIımıyla New York şehrine zorla kabul ettirdiği tıbbî diktaktörlükten de söz ediyorum. | Open Subtitles | انا ايضاً اتكلم عن الديكتاتوريه الطبيه "تم فرض "الجوود "على "ان واي سي بمشاركه فعاله من علم تحديد النسل |
Hafta sonu ödev teslimi isteyen öğretmenim olmadı. | Open Subtitles | لم يجبرني مدرس يوماً على تسليم فرض في نهاية الأسبوع. |
- Çocuklar, ödev var mıydı? | Open Subtitles | يا شباب ، هل كان هناك فرض منزلي ؟ |
Yaşın ve kilon hakkında söylediklerinin doğru olduğunu varsayarsak, kalp atışların ortalama dakikada 70 kadar olmalı. | Open Subtitles | على فرض أنك ستخبرنا الحقيقة بخصوص عمرك ووزنك معدّل نبضات قلبك و هو مرتاح |
Polislerin görevi kuralları uygulamak, onları çiğnemek değil. | Open Subtitles | يُفترض بضبّاط الشُرطة فرض القواعد، وليس كسرها. |
Bu gece ev ödevi yok, ama yarın ki geri tepmelere başlamak için hazır olun. | Open Subtitles | لا فرض منزلي اليوم , ولكن استعدوا للبداية فصل السلام غداً انه أحد الاشياء التي أفضلها |
Dün gece haberini aldık ve sanırım felsefe ödevim için biraz daha zamana ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | على أي حال، عرفنا بالأمر الأمس فقط لذا، أظنني سأحتاج المزيد من الوقت في فرض مادة الفلسفة |
O esnada öldürülmediğini varsayıyorum. Teşekkür ederim, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | على فرض أنه لم يقتل في العملية |
Max Weber'in potansiyel güç tanımı; Bir kişinin isteğini, diğerleri karşı olmasına rağmen uygulayabilme olasılığı" açısından bu çok fazlaydı. | TED | وهذا كثير جداً فيما يتعلق بفكرة ماكس فيبر للسلطة المحتملة، وهي إمكانية فرض إرادة شخص رغم اعتراض البقية. |
Holly, burada kocamın mezarında olman yük olmaktır. | Open Subtitles | , (أنتِ أمام قبر زوجي يا (هولي هذا هو فرض النفس |
Kureyşliler'in liderlerine 2 sene uygulanan büyük toplumsal baskı sonucunda, yasaklar kaldırılmıştır. | Open Subtitles | كم ضخم من الضغط الإجتماعي بدأ يُمارس على قيادة قريش وخلال سنتان من فرض الحظر كان عليهم إلغائه |
Ama benim işim halkımı temsil etmek, isteklerimi onlara dayatmak değil. | Open Subtitles | ولكن وظيفتي تمثيل شعبي وليس فرض إرادتي عليهم |
İki yüz yıl önce Meksika'yı, uzaktan yöneten İspanya Kral'ı onurlu ama farklı insanlara, yabancı bir din ve hukuk sistemini dayatmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | منذ 200 عام كانت المكسيك محكومة من المملكة الإسبانية و التي حاولت فرض ديانة مختلفة و نظام القوانين للرفع من شأن الناس لكن لتقسيمهم أيضاً |
Ya da, yeni bir organizasyonel uygulamaya karşı da itirazın var mı? | Open Subtitles | أم على فرض المثال التنظيمي الجديد |
Sistem şarj oluyor. | Open Subtitles | - الرجفان: فرض النظام. - (الرسوم الرجفان) |
Suçlarınız için en yüksek cezayı uygulamaktan başka bir şans bırakmadınız bana. | Open Subtitles | انتم لم تعطوني خيارا سوي فرض العقوبة القصوي علي جرائمكم |