- Bu benim cep kitabım. Şekerler bitti. İçinde ihtiyacım olan şeyleri saklıyorum. | Open Subtitles | لقد فرغت الحلوى ، إننى أبقى الأشياء التى أحتاجها فى العلبة |
Neredeyse iki saat kayıt yapmış ve pilleri bitti! | Open Subtitles | سجّلت الكاميرا لمدّة ساعتين كما فرغت البطارية. |
Sanırım benzini bitti. Fullemem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد أنّها فرغت من الوقود ويجب إعادة تعبئتها |
Dr. Farragut Anne'yi korumada ne kadar dikkatli olduğunuzu bizimle paylaştı. | Open Subtitles | قد شارك الدكتور فرغت كيف مفيدة كنتم في تأمين الفطر الأم. |
O kızla aralarında bir şey olmamış. Kızın şarjı bitmiş o kadar. | Open Subtitles | لم يحدٌث شىء مع تلك الفتاة لقد فرغت بطاريتها وحسب |
Belki telefonunun şarjı bitmiştir. Her şey olmuş olabilir... | Open Subtitles | أو ربما فرغت بطارية هاتفها قد يكون أي شيء |
Söylediğin gibi işin bitti. Bu yüzden s....r git. Tamam mı? | Open Subtitles | كما قلت، أنك فرغت من الحديث لذا إفعل معروف بنفسك واغرب من هنا |
Bataryam bitti, şarj aletimi de yanıma almamışım, kusura bakma. | Open Subtitles | البطارية فرغت والشاحن لم يكن معي أَنا آسفة |
Bir bira daha getir, ejder kadın. Bu bitti. | Open Subtitles | أحضري لي جعّة أخرى أيّتها المتسلّطة، فقد فرغت هذه العلبة |
Ve cep telefonumun da şarjı bitti, yani birinin telefonunu ödünç almam gerek. | Open Subtitles | وهاتفي المحمول فرغت بطاريته لذا أنا فقط أحتاج لأن أستعير هاتف أحدهم لأتصل على أي أي |
Zımba telim bitti ve ataçlarım da bitmek üzere. | Open Subtitles | فرغت مني الدبابيس وأشعر بالخفة باستخدام مكابس الورق |
Sigaramız bitti ve gerçekten bir gazete okumam lazım. | Open Subtitles | لقد فرغت مني السجائر و أحتاج لمطالعة صحيفة |
Bunun için çeviri uygulamamı kullanırdım ama şarjım bitti. | Open Subtitles | أجل، أريد آستخدام المترجم، ولكن البطارية فرغت. |
Çok haklısınız çünkü müvekkilimin burada işi bitti. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ مُحقة بكل تأكيد لإن مُوكلتي هُنا فرغت من التحدث إليكم |
Eve gidemedim ve telefonumun şarjı bitti. | Open Subtitles | أنا فقط لم أستطع الذهاب للمنزل، ثم فرغت بطارية هاتفي. |
Farragut'un 1970'lerin ortasında Big Sur'da Visualize adında bir topluluğu varmış. | Open Subtitles | كان لدى (فرغت) إتّصالات حميميّة بـ"الرؤية" في (بيغ سور) بمُنتصف السبعينات. |
- Siz onu Peter Farragut olarak tanıyordunuz sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنك عرفوه كما بيتر فرغت. |
Polis yerini bulamadan şarjı bitmiş. | Open Subtitles | لقد فرغت البطاريّة قبل أن تحدّد الشرطة مكانها |
Eminim ki konuşmamı tamamladıktan hemen sonra pilleri bitmiştir. | Open Subtitles | أنا متأكد أن البطاريات فرغت, بعدما سمعت كل كلامي. |
Teğmen, yemekten sonra bulaşık görevimi bitirdim. | Open Subtitles | ملازم، بما أني فرغت من واجب التظيف بعد العشاء |
Biliyorum hala ilüzyonlarla dolu saçma destansı hayatın için savaşmak istiyorsun ama Benden bu kadar. | Open Subtitles | أعلم أنّك ما زلت تظن شأني يستحق نضالك لتحيا وهم حياتك البطولية، لكنّي رسميًا فرغت. |
Sarjı bitmişti, onu bırakmamı istedi. | Open Subtitles | بطارية سيارتها فرغت , وقالت أنها تحتاج لدفعة |
Müdür dosyayı çıkaracak ve beni arayacak. Ama telefonumun pili bitmek üzere. | Open Subtitles | و يعيد الإتصال بي، لكن هاتفي فرغت بطاريته |
Neden bu kadar bitkin olduğumu bilmiyorum. Noel ruhum azalmış olmalı. | Open Subtitles | ،لا أعلم لم أنا واهن لابد أن روح عيد الميلاد فرغت |
Onu kafamdan attım mı, atmadım mı bilmem ama değerli vücut sıvımı bütün yatak odana boşalttım. | Open Subtitles | لا اعرف إذا أخرجتها من نظامي ولكني فرغت سائلاً جسدياً ثميناً في كل أنحاء غرفة نومك الاحتياطية هناك |