"فسيبقى" - Traduction Arabe en Turc

    • kalır
        
    • kalacak
        
    • kalıyor
        
    • yine de
        
    Ya arabaya binip giderler ya da mahkumlar burada kalır. Open Subtitles يصعدون الشاحنة الصغيرة ويغادرون بعيدا وإلا فسيبقى السجناء قابعين هنا
    Pek iyi görünmüyor. Beynin iki tarafı da etkilenmiş. Yaşasa bile bitkisel hayatta kalır. Open Subtitles الوضع غير مطمئن أصابت الجلطة كل دماغه وإن نجا فسيبقى كالخضار
    O zaman kalır. Belki karın bile. Open Subtitles فسيبقى إذاً، وربّما زوجتك أيضاً، لا نعرف بعد
    Doktor Karev'le burada olduğumuz sürece program da burada kalacak. Open Subtitles و طالما انني و الد.كاريف هنا فسيبقى البرنامج هنا
    Anlattığın her şey aramızda kalacak. Open Subtitles مهما كان ما ستخبرني به فسيبقى بيننا
    Anlattığın her şey ikimizin arasında kalacak. Open Subtitles مهما كان ما تقوله لي، فسيبقى بيننا
    Ne yaparsam yapayım, bir tanesi kalıyor. Open Subtitles . مهما فكرتُ بالأمر ، فسيبقى هناكَ واحدةٌ باقية
    Katilin yakalanmasına yardım etmezsen,.. ...serbest kalır ve sorumlusu sen olursun. Open Subtitles وإذا لم تساهم للقبض على القاتل، فسيبقى حرّاً وستكون مسؤوليتك.
    Aksi halde, Sokağa çıkma yasağı yürürlükte kalır. Open Subtitles "أمّا بالنسبة للباقين، فسيبقى العمل بحظر التجوّل في المنطقة"
    Kapı bir kez kapatılınca, Dışarıdaki kontrol panelinden şifre girilene kadar kapalı kalır. Open Subtitles ... عندما يُغلق الباب هناك فسيبقى مغلقاً حتى يضغط رمز الفتح من الداخل أو الخارج
    Ya yardım edersin ya da adam serbest kalır. Open Subtitles ستحتاج إلى مساعدة وإلا فسيبقى طليقاً.
    O zaman altın olduğu yerde kalır. Open Subtitles فسيبقى الذهب حيث هو
    O zaman altın olduğu yerde kalır. Open Subtitles فسيبقى الذهب حيث هو
    O tonfa kullanan bir psikopat olarak kalacak. Open Subtitles فسيبقى معتوهاً يجيد استخدام العصا
    Hançeri çikarmadigimiz sürece ölü kalacak öyle mi? Open Subtitles -طالما نُبقي الخنجر بمحلّه، فسيبقى ميّتاً
    Ama eğer bu tabloda adı olursa kalacak. Open Subtitles ولكن إن ظهر اسمه في هذا الجدول، فسيبقى
    İçindeki her ne ise, kalacak. Open Subtitles أيًا كان ما بداخله فسيبقى بداخله
    Bu dünyada kötülük olduğu sürece karabasan sosyal bir konu olarak her zaman kalacak. Open Subtitles وطالما هناك شر في هذا العالم فسيبقى "رجل الظلام" موجود...
    Biz gidersek, yalnız kalacak. Open Subtitles إن غادرنا فسيبقى بمفرده
    Eğer hiçbir tanı uymuyorsa o zaman geriye tek tanı kalıyor. Open Subtitles إن لم يكن يناسبُ أيَّ تشخيص... فسيبقى لنا تشخيصٌ وحيد
    Bilirsin, verdiğin karar sonsuza dek seninle kalıyor. Open Subtitles كما تعلمين اي خيار تتخذينه فسيبقى للأبد
    Bir fili adam kılığına da soksan, yine de Bolivya'ya girecektir. Open Subtitles حتى لو ألبست فيلاً كرجـل, فسيبقى شكله من بوليفيـا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus