Demek Dudemeister'ı atmaya çalışırken yanlışlıkla arkadaşını kovdun. | Open Subtitles | لقد فصلت صديقك من هنا عن طريق الخطأ |
Belki telefonunun fişini çekti veya başka bir yerde yattı. | Open Subtitles | ربما فصلت سلك هاتفها أو نامت فى مكان آخر |
Birçok kişi kovdum. Kovulunca üzülürler. | Open Subtitles | فصلت الكثير من الأشخاص ينزعج الناس عندما يتم فصلهم |
Kız yok oldu ve ben gizli bilgilere ulaşmaya çalıştığımdan işten kovuldum. | Open Subtitles | تلاشت من الخريطة و فصلت من عملي بسبب الدخول على معلومات مقيدة |
Ekipten ayrı düştüm. Artık bunu yapamıyordum. | Open Subtitles | أنا فصلت الفريق لم يكن باستطاعتي فعلها بعد الآن |
Sesli alarmı kapattım, kayıtları sildim saati 15 dakika ileri aldım, nazal kanülün oksijen bağlantısını kestim ve kesiğin içine yerleştirdim oksijen, göğüs boşluğunda birikti. | Open Subtitles | و أغلقت الإنذار الصوتي و مسحت البيانات المخزنة و غيرت التاريخ و الوقت لـ 15 دقيقة و فصلت أنبوب الأكسجين من القناه الأنفية و أدخلتها إلى داخل جسده |
Harvard mezunu bir hukuk profesörüsün ve kovulmuş bir avukatla evleneceksin. | Open Subtitles | مدرس قانون بجامعة هارفارد يتزوج من محامية فصلت لتوها من عملها |
Değişiklik demişken efendim, General Cochrane'i neden kovdunuz? | Open Subtitles | بالحديث عن التغيير يا سيدي لماذا فصلت الجنرال "كوكران"؟ |
İşten çıkarıldım ve babamın bundan haberi yok. | Open Subtitles | لقد فصلت ، و ابي لا يعلم ابوك لا يعلم بماذا ؟ |
Eric'i kovdun mu? | Open Subtitles | ـ مهلا ، هل فصلت إريك ؟ |
Neden o iki gardiyanı kovdun ki? | Open Subtitles | -لِمَ فصلت ذانك الحارسين؟ |
Neden kovdun onu? | Open Subtitles | -ماذا؟ -لقد فصلت (بيل ستون) اليوم |
Dondurmalı sandviç makinesinin fişini çektim... ve gardiyanlar hepsi erimeden yemeye çalışıyorlar... yani yarım saatim var. | Open Subtitles | لقط فصلت جهاز ساندوتش الايس كريم و الحراس يأكلونه كله قبل ان يذوبوا لذا لديا حوالى نصف ساعه |
- Biraderimin fişini çekmişsin diye duydum. | Open Subtitles | ـ سمعت انك فصلت الكهرباء عن اخي ـ انا آسف |
The Banner'ı okurken yakaladığım için aşçımı kovdum. | Open Subtitles | لقد فصلت الطباخة لأنى ضبتها تقرأ البانر |
Onu şimdi kovdum. | Open Subtitles | لأنني لتوي فصلت مؤخرتها الضيقة |
- Durum bundan kötü olamaz. - Geçen hafta işten kovuldum. | Open Subtitles | ــ أنا اقصد, الأمر سوف لن يزداد سوءً ــ لقد فصلت من عملي الأسبوع الماضي |
Çocuklardan daha önce hiç bu kadar ayrı kalmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق أن فصلت عن الأطفال لمدة طويلة |
Coover'ı bulman için sana yardım ettikten sonra onunla ilişkimi kestim. | Open Subtitles | بعد أن ساعدك بإيجاد " كوفر " فصلت نفسي عنه |
İnandığı bir şey için kovulmuş birisi. | Open Subtitles | لقد فصلت لأنها تؤمن بعملها |
O yüzden de karşı çıkan herkesi kovdunuz. | Open Subtitles | وبهذا فصلت أي أحد لم يوافقك ؟ |
Geçen ay işten çıkarıldım. | Open Subtitles | أنا فصلت في إعادة هيكلة الشهر الماضي |
Çatı sensörlerini devre dışı bırakmadıysan bir dakika içinde korumalarım burada olur. | Open Subtitles | إذا لم تكن قد فصلت حساسات السطح، فسيكون حراسي هنا في أي لحظة |
iyi olması için bağlantın kesildi. | Open Subtitles | أفضل ما فعلت بأنّك فصلت نفسك |
Kovuldun! | Open Subtitles | لقد فصلت من العمل |
Şimdi, eğer ikisini birbirinden ayırabilirseniz, uygun araba ihtiyacını bir dağıtım ağı kurarak çözebilirsiniz. Bu ağ daha arabalar piyasaya çıkmadan kurulabilir. | TED | الآن إذا فصلت بين الإثنين , يمكنك الإجابة على الحاجة إلى سيارة ملائمة بخلق شبكة عمل , بخلق شبكة عمل قبل ظهور السيارات . |
Yalnızca ne zaman bebeğiniz olacağını değil, bebeğin nerede ve ne zaman dölleneceğini de ayırdınız. | TED | اذاً أنت لم تتحكم فقط في موعد ولادة طفلك لكنك أيضاً فصلت بين مكان و زمان الاخصاب |