Çok ilginç görünüyor, ama daha önce gümüş meteor taşı hiç görmedim. | Open Subtitles | ذلك يبدو مثيراً جداً، لكني لم أرى صخرة نيزك فضية من قبل |
Aslında bir vurup kaçma olayı. gümüş rengi bir SUV arıyorlar. - Evet. | Open Subtitles | نعم ، كانت في الحقيقة حادث اصدام وهرب إنهم يبحثون عن شاحنة فضية |
Ben de, bir gümüş bir Bolo gerekir son model kamyonet | Open Subtitles | ايضا اريد تتبع مواصفات شاحنة , فضية اللون من النوع الحديث |
Evet. Ayrıca gümüş bombaları ve çivi silahında da gümüş çivi var. | Open Subtitles | أجل، وقنابل يدوية من الفضة ومسامير فضية معبئة داخل سلاح المسامير هذا. |
Ormanda kaybolan gümüş rengi şelalelere sahip, dikey kaya duvarlarıyla çevrilmişlerdi. | TED | فهي محاطة بجدران صخرية رأسية مذهلة مع شلالات فضية يتدفق ماؤها إلى الغابة. |
Bunu almış olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. Sahnede parlak gümüş bir baretle duran tek kişi olmaktan dolayı çok heyecanlıydım. | TED | كنت سعيدا بالحصول عليها. كنت سعيدا لكوني الشخص الوحيد الذي يقف على خشبة المسرح مع خوذة فضية لامعة. |
Teğmen kapıda gümüş tepsiyle bekleyen birini bulmayı bekliyordu. | Open Subtitles | الملازم توقع مقابلة شخص عند الباب مع صينية فضية |
Sanırım ben şu gümüş tepsideki gençlerdendim. | Open Subtitles | أظننى أحد هؤلاء الذين ولدوا وفى فمهم ملعقة فضية |
Bir gümüş Yıldız, bir Bronz Yıldız, birkaç cesaret madalyası... | Open Subtitles | حصلت على نجمة فضية ونجمة برونزية ومرتين على وسام القلب القرمزى |
İyi hâl madalyası, gümüş yıldız, 53'te onur madalyası. | Open Subtitles | ميدالية حسن سيرة وسلوك نجمة فضية ,أداء مشرف،53 |
gümüş takım için 4, daktilo için de 6 papel aldık. | Open Subtitles | إليك الاشياء التى حصلنا عليها من الليلة الماضية لدينا 4 قطع طعام فضية ,6 من اجل الالة الكاتبة |
Benim haçımı ve Marty'nin madalyonunu gümüş oldukları için eritti ve bir mermi yaptı. | Open Subtitles | وأكد لدرجة كبيرة أن محتوى الفضة في قلادتينا عالية ذوبهما معا وصنع منهما رصاصة فضية |
Kırk dörtlük gümüş bir mermiyle ne vurabilirsin ki? | Open Subtitles | مالذي يمكن أن تقتله رصاصة عيار 44 ؟ على أن تكون فضية |
Bu yarışta ikinciye gümüş madalya verilmeyecek. | Open Subtitles | و فى هذا النوع من السباقات لا يوجد ميدالية فضية لصاحب المركز الثانى |
1 gümüş madalyon erkek sembollü... 1 çift italyan ayakkabısı | Open Subtitles | ميدالية فضية تحمل علامة الذكورة زوج من الأحذية الإيطالية |
gümüş bir Porsche, yaklaşı hızı 112 kilometre batıya Wilshire Bulvarı'na doğru ilerliyor. | Open Subtitles | لدينا بورش فضية السرعة المتوقعة 80 ميلاً بالساعة توجّه غرباً إلى جادة ويلشاير بوليفارد |
-Güzel günlerin sona erdi. -Cadı için 25 gümüş | Open Subtitles | لقد انتهت أيام سعدك خمس وعشرون قطعة فضية للساحرة |
13 gümüş florinle, üç adam kaderini değiştirebilir. | Open Subtitles | بثلاثة عشر ليرة فضية يستطيع ثلاث رجال تغيير قدرهم |
Kurşunu boynumda, gerçek gümüşten yapıldığı için saklıyorum. | Open Subtitles | وأظل الكرة حول عنقي لأنه هو محض رصاصة فضية. - |
gri bir Porsche. Tahmini hızı 120 kilometre. | Open Subtitles | لدينا بورش فضية السرعة المتوقعة 80 ميلاً بالساعة |
Ama bu kapıların ötesinde, ...size günbatımları, helezonlar, havada süzülen gümüşî sütunlar vaat ediyorum. | Open Subtitles | هنالك غروب الشمس، أبراج، أروقة فضية مرتفعة |
Gökteki gümüşi şeye karşı koyamadınız. | Open Subtitles | أشياء فضية كبيرة في السماء لم تستطيعوا المقاومة |