Git ve torbalarımı getir. Turtanı sonra yiyebilirsin. | Open Subtitles | اذهب الان واحضر حقائبى ثم يمكنك بعد ذلك تناول فطيرتك |
O zaman elmanı Turtanı da alıp, bu konuda ne hissettiğini neden onlara söylemiyorsun? | Open Subtitles | .. حسناً, لِمَ لا تأخذ فطيرتك إلى هناك, عندها أخبرني كيف هو شعورك ؟ |
Kendi pizzanı yapabileceğin bir pizza salonu. | Open Subtitles | مطعم بيتزا حيث تقوم باعداد فطيرتك بنفسك. |
Ona turta vermek istediğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت أنك قدمت لها جزءاً من فطيرتك |
Senin limonlu pastanı mı saklamış? | Open Subtitles | استبدلت فطيرتك لليمون؟ |
Yemeğini ye, Nigel. | Open Subtitles | - (كل فطيرتك يا (نايجل . |
Pheebs, tabağını tut. | Open Subtitles | فيبس، فطيرتك. |
Ama Fındıklı tartınızı tatmaktan mutluluk duyarım. | Open Subtitles | لكني فخورة بتناول فطيرتك |
Turtanı yediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | اذاً , انا أتأسف على اخبارك انني قد أكلت فطيرتك |
O zaman gidip Turtanı getireyim hemen. | Open Subtitles | حسنا, من الأفضل أن احضر لك فطيرتك اذن |
Aslına bakarsan, Turtanı bile istemiyorum. | Open Subtitles | -في الواقع، لا أريد حتى فطيرتك |
Turtanı unuttun | Open Subtitles | لقد نسيت فطيرتك |
Ama fikir böyle. Kendi pizzanı yap. | Open Subtitles | ولكن هذه هي الفكرة، أن تعد فطيرتك الخاصة. |
Kendi pizzanı yapabileceğin bir yer. | Open Subtitles | محل بيتزا حيث تصنع فطيرتك بنفسك |
Kendi pizzanı yapıyorsun. | Open Subtitles | يمكنك إعداد فطيرتك بنفسك |
Çiftlerin bir sonraki aşamaya geçtikleri veya başaramadıkları, tatlı turtam olur musun denildiği ya da öpüşenlere turta attığınız an. | Open Subtitles | الوقت الذي يأخذ المتواعدون الأشياء إلى المستوى القادم أَو لا , الوقت عندما تَسأل شخص ما ليكون فطيرتك الحبيبة العمدة هايز |
Al sana turta. | Open Subtitles | هاهي فطيرتك |
Kristi! Gel ve pastanı al! | Open Subtitles | -كريستي)، تعالي لتناول فطيرتك) |
Yemeğini ye. | Open Subtitles | - كل فطيرتك . |
Pheebs, tabağını tut. | Open Subtitles | فيبس، فطيرتك |