beynin, mesela, öyle küçük ki Baldrick, misal, aç bir yamyam kırıp kafanı yarsa, içinden ufacık bir bisküviyi kaplayacak kadar bir şey çıkmaz bile. | Open Subtitles | فعقلك, مثلاً, ضئيلٌ جداً بولدريك، لدرجة أنه لو قام زومبي وفتح رأسك، فلن يجد ماينقع به رقاقة بسكويتٍ صغيرة. |
Çok ama çok kötü şeylere bile bağışıklığın olsa da beynin kapasitesinden fazla çalışıyordu. | Open Subtitles | حتى لو كنت حصينًا ضد الآثار الضارة للغاية، فعقلك لا يزال يعمل طوال الوقت |
Çok ama çok kötü şeylere bile bağışıklığın olsa da beynin kapasitesinden fazla çalışıyordu. | Open Subtitles | حتى لو كنت حصينًا ضد الآثار الضارة للغاية، فعقلك لا يزال يعمل طوال الوقت |
Cidden. Beyninin şoku atlatması için zamana ihtiyacı var. | Open Subtitles | جدّيًا، فعقلك يحتاج وقتًا ليعالج الصدمة وليفهمها. |
Beyninin onları taşıyacak gücü yoktu. | Open Subtitles | فعقلك لا يملك القدرة الكافية لإبقائِها |
beynin eriyebilir ki bunu istemiyoruz. | Open Subtitles | فعقلك سيتضرر، وهذا لا نريده. |
- Ne? - Ufak beynin karıştı tabii. | Open Subtitles | -بالطبع فعقلك الصغير مشوش |