Şey, doğrulamam gerek, efendim, acaba bu para gerçekten Konsolosluktaki kasadan mı geldi? | Open Subtitles | علي التدقيق ما إن كان المال جاء فعلاً من خزينة المفوضية أم لا |
Eğer gerçekten elçilikten geliyorlarsa dosyalar hakkında bir şey biliyor olamazlar. | Open Subtitles | لانه اذا كانوا فعلاً من السفارة فإنهم لن يعلموا شيء عنها |
Herhangi bir kayıp veya ödün olmaması gerçekten çok ender rastlanan bir durum, sağlık ve ekonomi arasında veya çevre ve ekonomi arasında. | TED | انه فعلاً من النادر عدم وجود تناقض بين الصحة والاقتصاد, او بين البيئة والاقتصاد. |
Ama hayır, illa ahmaklık edeceksin. gerçekten çok iyisin. | Open Subtitles | تُفضّل أن تكون متهوراً، إنك فعلاً من يُعتمد عليه |
gerçekten o meteor parçasından mı yapılmış? | Open Subtitles | هل هي مصنوعة فعلاً من قطعة من ذلك النيزك ؟ |
Eğer sana birkaç dakika veririsem, benimle konuşup, gerçekten bunu yapmaktan vaz geçireceğini biliyorum. | Open Subtitles | اذا اعطيتكِ بضعة دقائق أخرى, فقد تتمكنى فعلاً من إقناعى بعدم فعل ذلك |
Yani, gerçekten başka bir gezegenden olsaydı ne düşünürdün? | Open Subtitles | أعني ماذا سيكون شعورك تجاهه لو أنه فعلاً من كوكب آخر؟ |
Belki bir gün, beni gerçekten evimin önüne bırakabilirsin. | Open Subtitles | ربما بأحد هذه الأيام ستتمكن فعلاً من إنزالي أمام منزلي |
- İşte adam böyle olur! - gerçekten Tanrılar kutsamış. | Open Subtitles | كان فيما مضى رجلاً مبارك فعلاً من قبل الآلهة |
O zaman senin yaptığın her şeyi gerçekten paylaşabilirim. | Open Subtitles | فسأتمكّن فعلاً من المشاركة في كلّ ما تفعلينه |
O zaman senin yaptığın her şeyi gerçekten paylaşabilirim. | Open Subtitles | فسأتمكّن فعلاً من المشاركة في كلّ ما تفعلينه |
Tamam. Eğer gerçekten aşağıdan ses geliyorsa bodrum gibi bir şey olmalı. Bu yüzden aşağı bir yol bulmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، إن سمعَ شيئاً فعلاً من الأرض فلا بدّ من وجودِ قبوٍ، و يجب أن نجدَ طريقاً له |
Yani arayabileceğin birinin olması gerçekten önemli. | Open Subtitles | تعرف ، فعلاً من المهم ان يكون لديك شخص يمكنك التواصل معه |
Çifte düzenbazlığın yaratıcığından bir tarafım gerçekten etkilendi. | Open Subtitles | مضغوط على شكل طوب وملفوف جزء مني كان منبهر فعلاً من جودة التصنيع |
calışanları ele alalım. gerçekten de bunu yapmanın sizin için daha iyi olacağını anladınız ve bahanelere aldırmadınız. | TED | الذين يحاولون السعي خلف طموحاتهم أنتم تتفهمون أنه فعلاً من الأفضل القيام بذلك غير مبالين بالأعذار، أنتم تحاولون اكتشاف شغفكم |
Kızım iki tekerlekli bir bisikleti kullanmaya başlamadan beyin sarsıntısı riskini gerçekten azaltabilecek ve düzenlemelerle uyum sağlayabilecek bir şeyi yaratabileceğimize inanıyorum. | TED | وكلي ثقة أنه سيكون بمقدورنا، قبل أن تتمكن من قيادة دراجة بعجلتين، أن نتيح شيئاً ما سيقلل فعلاً من خطر الارتجاج الدماغي ويتوافق مع الهيئات التنظيمية. |
Ve eğer daha komplike patern kurallarına sahip olsam hata düzeltme kuralları oluştururum. Aslında biz bunu gerçekten yaratabiliyoruz gerçekten komplike kendi kendine düzenlenme ve işte böyle görünüyor. | TED | وإذا كان عندي قوانين أكثر لأنماط معقدة وصممت قوانين لتصليح الأخطاء، فسنتمكن فعلاً من خلق مجموعات ترتب نفسها ذاتياً وهذا ما ستبدو عليه |
Bu kelimeyi duymaktan gerçekten sıkıldım. | Open Subtitles | لقد تعبت فعلاً من سماع هذه الكلمة |
Umarım gerçekten 1997 yılında değilsinizdir. | Open Subtitles | أرجوا أن لا تكون فعلاً من عام 1997 |
gerçekten beni bir fotoğraftan mı tanıdın? | Open Subtitles | هل تعرفتي عليّ فعلاً من صورة واحدة ؟ |