yapabilir miyim bilmiyorum. Bekleyen bir müşterim var. | Open Subtitles | لا أظن بإمكاني فعلُ ذلك لدي عميل ينتظرني |
Para için başka bir şey yapabilir misin? | Open Subtitles | حسنٌ، أيمكنُكَ فعلُ شيءٍ آخر مقابل المال؟ |
Kanka Kanunu diye bir şey var ve ben bunu ona yapamam. | Open Subtitles | هناك قانونٌ أخويّ، و لا يمكنني فعلُ هذا به. |
Hayır, yapamam. Kalbini tekrar kıramam. | Open Subtitles | لا, لا يمكنني فعلُ ذلك, لا يمكنني أن أحطم قلبكَ مرةً خرى |
- Bunu gülümsemeden yapamaz mısın ? | Open Subtitles | نعم هَلّ بالإمكان فعلُ ذلك بدون الإبتسام؟ |
Boruya üfledikten sonra onu da yaparsın. | Open Subtitles | .حسنٌ , يمكنكَ فعلُ ذلك , بعدما تفعل هذا |
Bu adamı bulmam gerek. Bunu nasıl yapabilirim? | Open Subtitles | يجبُ أن أجِدَ هذا الرَّجل فكيف يفترضُ بي فعلُ هذا؟ |
4 dakikamız var. Bunu yapabiliriz. | Open Subtitles | لدينا 4 دقائق، يمكننا فعلُ هذا |
Böyle bir şey yapmamalıydım. | Open Subtitles | ما كان علي فعلُ ذلكَ |
Bir şey yapmadım, çünkü yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | و لَم أفعَل شيئاً لأنهُ لَم يكُن بإمكاني فعلُ أي شيء |
- Izgara yapasım geldi. yapabilir miyiz? | Open Subtitles | أشعرُ بأنني أود شويّ شيئاً ما أيمكننا فعلُ ذلك ؟ |
- Bunu yapabilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | لاأعلم إذا ما بإمكاني فعلُ ذلك ؟ |
Bunu yapabilir miyiz? | Open Subtitles | يمكننا فعلُ هذا؟ |
Bir daha yapabilir misiniz? | Open Subtitles | أيمكنكَ فعلُ هذا مرّة أخرى ؟ |
Avukatlar yapabilir mi? | Open Subtitles | أيمكن للمحامين فعلُ هذا؟ |
Bunu bir daha yapamam. | Open Subtitles | لِذا لا يُمكنني فعلُ ذلكَ مُجدداً |
Bunu yapamam. Onu seviyorum. | Open Subtitles | حسناً, لايكمنني فعلُ ذلك ,أنا أحبه |
Böyle bir şey yapamam çünkü düz vites kullanmayı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا يُمكنني فعلُ ذلك لأنني لا أقود عصا |
Bunu yapamaz! Öylece buraya gelip de bunu yapamaz! | Open Subtitles | لايمكنُهُ فعلُ ذلك, لايمكنهُ أن يأتي ويفعلُ ذلك |
Seni oradan çıkarınca istediğini yaparsın. | Open Subtitles | يُمْكِنُك فعلُ ما تُريدُ بعدأنأُخرجكمنهناك . لا! |
Senin bükmede çuvallamanı izlerken nasıl yapabilirim bunu? | Open Subtitles | كيفَ يمكنني فعلُ ذلك بينما أُشاهدك عاجزاً عن إبعاده؟ |
Bunu öğle yemeği yerken de yapabiliriz diyordum. | Open Subtitles | -جيّد. لقد كنتُ أفكر بأن ربما بوسعنا فعلُ كل ذلك بالغداء. |
Özür dilerim. Bunu yapmamalıydım. | Open Subtitles | أنا آسف لم يكن عليّ فعلُ ذلك. |
Artık onu aksine ikna etmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | و لا يسعني الآن فعلُ شيءٍ لإقناعه بالعكس. |